Sanatçı sokağına dokunduğunda: Selaron Merdivenleri
Selaron Merdivenleri Rio de Janeiro’nun en meşhur yerlerinden biri. Joaquim Silva ve Pinto Martins sokaklarını birleştiren merdivenler, şehrin bohem mahalleleri olan Lapa ve Santa Teresa arasında bulunuyor. Merdivenlerin bulunduğu sokağın gerçek adı aslında Manuel Carneiro. Ancak herkes burayı Selaron Merdivenleri olarak biliyor. Çünkü sokağın bir sakini olan ressam ve seramik sanatçısı Jorge Selaron’un merdivenlere dokunuşuyla her şey birdenbire değişiyor. Sokak eski çehresini terk edip yepyeni bir suretle karşısına çıkıyor insanların.
Selarom’un yolculuğu
1947 yılında Şili’de doğan Selaron yıllarca ressamlık yaparak dünyayı dolaşır. Selaron, yaşadığı ya da gezdiği 50’den fazla ülkeden sonra Rio de Janeiro’ya yerleşmeye karar verir. Şehre yerleştiği 1983 yılına kadar 25 binden fazla portre satar. Selaron, 1990 yılında evinin önünde uzanan harap olmuş merdivenleri yenilemeye başlar. Böylece sanatçı kapısının önünde yeni bir yolculuğa çıkar ya da kapısının önünü yeni bir yolculuğa çıkarır.
Sokak sevilirse rengi değişir
Selaron, merdivenlerin bir bölümünde Brezilya bayrağının renkleri olan mavi, yeşil ve sarı fayanslar kullanır. Daha sonra merdivenlerin küçük bir bölümünde yaptığı bu değişim onun için bir takıntıya dönüşür. Merdivenlerin sonuna doğru özellikle merdiven kenarlarındaki duvarlara kırmızı renk hâkim olur. Çünkü sanatçı, “Bazı renkler vardır, özellikle kırmızı, olduğu her yere sevinç getirir” düşüncesindedir.
İnşaatlara ve antika dükkanlarına gider
İnşaat alanlarından artık fayansları toplamaya başlayan Selaron, projesine devam etmek için çizimlerini satmaya karar verir. Kimi zaman antika eşya dükkânlarından seramik satın alır. Sonunda 125 metre uzunluğundaki 250 basamağı 2 binden fazla renkli fayansla kaplar. Bu 2 bin parçanın içinde seramikler ve ayna parçaları da yer alır.
Gizemli Afrikalı kadın çizimleri
Selaron fayanslar üzerine çalışmaya devam eder ve zaman zaman bazı bölümlerini değiştirir. Böylece merdivenler bir sanat eserine dönüşmeye başlar. Selaron merdivenlerin bazı basamaklarına kendi çizimlerini de ekler. Bu çizimlerde kimi zaman hamile bir Afrikalı kadını kullanır. Bazen bu çizimin baş kısmına kendi kafasını ya da bir balık kafasını yerleştirir.
Ancak merdivende kullandığı Afrikalı kadın çizimleri için hiçbir zaman tam bir açıklama yapmaz. Sorulara "Geçmişten kalan kişisel bir problem” cevabını verir. Bu nedenle gerçek hikâye asla bilinemez. Ancak çeşitli teorilere göre çizimler Selaron’un ölen ya da onu terk eden eski eşine bir göndermedir. Çünkü Selaron, merdivendeki 300 fayansta bu Afrikalı hamile kadına yer vermiştir.
Merdivenler Selaron’un bir rüyası
Merdivenlerin dünya çapında üne kavuşmasından sonra Selaron bir gün şöyle der: “Bu çılgınca ve eşsiz rüya ancak öldüğüm gün sona erecek.” Ve Jorge Selaron 65 yaşına geldiğinde, 2013 yılında, 20 yıl emek verdiği merdivenlerin üzerinde gizemli bir şekilde ölü bulunur. Rio de Janeiro’nun simgesi haline gelen merdivenlerdeki bazı fayansların üzerinde sanatçının imzasıyla şu mesaj yazılıdır: "Brasil Eu Te Amo” (Brezilya Seni Seviyorum)
Merdivenlerde Türkiye'den izler
Merdivenler dünyanın dört bir yanından turistlerin dikkatini çektikçe, ziyarete gelenler de ülkelerine döndüklerinde Selaron'a fayans ve seramikler gönderir. Merdivenlerin bir kısmında Türk bayrağı bulunan ve Fatih Sultan Mehmet’in ünlü portresinin yer aldığı iki farklı seramik de var. Bugün merdivenler 60 ülkeden rengârenk fayanslarla süslenmiş durumda, tıpkı dünyanın kendisinde olduğu gibi.