Gönlüne kuş sesleri değsin: Kuala Lumpur

Şehri gezenlerin, gezecek olanların ilgi alanlarına göre her şeyi bulabileceği güzellikte bir yer burası... İsteyenler kentin modern yüzünde Petronas ikiz kulelerini, Menara KL Tower’ı, Bukit Bintang bölgesindeki alışveriş merkezlerini ziyaret edebilirler. Biraz tarih diyenler ve farklı kültürleri merak edenler Kuala Lumpur’daki ibadet merkezlerini camileri, tapınakları ve müzeleri görebilirler. Bunların içinde tarihi şehrin kuruluş zamanına yakın olanlar olduğu gibi, henüz yeni yapılanlarda var.

Mescid Jameg, Malezya Ulusal Camii, Putra Camii, İslami Sanatlar Müzesi, Merdeka Meydanı, Sultan Abdul Samad Binası, Sri Mahamariamnan Tapınağı ve şehre 15 kilometre uzaklıktaki Batu Caves (Batu Mağaraları) bunların önemli olanları. Ayrıca şehrin etnik yapısını oluşturan Çinlilerin alışveriş merkezi kabul edilen ve doğu kültürüne dair pek çok şeyi bulabileceğiniz

Chinatown cıvıl cıvıl ve renkli atmosferiyle çok şey vaat ediyor.

Little India’da şehrin bir diğer kimliğini oluşturan Hintilere dair daha fazla şey öğrenmek, Hint yemeklerini tatmak ve uygun bütçeyle alışveriş yapmak için gayet ideal.

Kuşlar, kelebekler ve tropik bitkiler

Gelelim bu yazının ilk satırına. Kuşlara, kelebeklere ve tropik bitkilere... Hani şehir için herkesin ilgi alanına göre bir şeyler bulacağı yer demiştim ya, işte benim ilk gezdiğim yerler de KLL Kuş Parkı ve KLL Kelebek Parkı oldu Kuala Lumpur’da. Zannediyorum şehir ile ilgili en büyük şaşkınlığımda bu kadar çok alışveriş merkezinin, devasa binaların, gökdelenlerin olduğu bir şehrin nasıl bu kadar yeşil olabildiğiydi.

Kuala Lumpur kuş parkı

Başkentte bulunan en güzel mekânlardan biri, kuşların rahatça uçtukları park: Kuala Lumpur Kuş Parkı. Rahatça uçtukları diyorum, çünkü bu parkta kuşlar omzunuza konabiliyor. Siz yemek yerken, yemeğinize eşlik edebiliyor. Su içerken yanınızdalar, bankta oturup dinlenirken etrafınızda dolaşıyorlar. Yarım kalan Hindistan cevizi suyunuzu da pek severek bitiriyorlar. Parkın içinde sağda solda koştururlarken ve tabii ki uçarlarken rahat rahat fotoğraflarını çekebiliyorsunuz. Dünyada kuşların en rahat uçtukları park olarak tanınıyor burası. Bunu sağlamak için parkın tamamı üstten ağlarla kapatılmış. Kimi yerlerde bitki örtüsünün yüksekliği sebebiyle fark edemeseniz de kimi yerlerde ağları kolayca fark ediyorsunuz. Bu arada burada kafes olmadığı anlamına gelmiyor bu durum. Kafesli alanlar var, ancak birçoğu kafes dışındalar kuşların.

Açıkçası bu parkı görmek istememin en temel sebebi kuşların park içerisinde uçabiliyor olma fikri idi.

Ama doğal ortamında görmemin mümkün olamayacağı kuşları burada görmek de kuş dünyasına olan hayranlığımı arttırdı. 3000’in üzerinde kuş olan parkta, 200 civarında kuş türü olduğu söyleniyor. Bence en önemli misafirler Hornbiller (Boynuzgagalar). Tabii bu kuşları dünyanın başka bir yerinde görmediğim için böyle düşünüyor da olabilirim. Burada gördüğüm Hornbiller’in başka türleri Afrika’da var ancak bu kuşlar buranın yerli misafirleri. Asya Hornbillerini ilk kez bu parkta gördüm. Çok etkileyici hayvanlar. Gagalarının üzerinde boynuzumsu bir parça bulunuyor. Farklı Hornbill türlerinde (Great Hornbill, Oriental Pied Hornbill, Rhinoceros Hornbill, Ground Hornbill) farklı şekil ve renkteler. Fotoğraflarda gördüğünüzde de ilginç gelebilir ancak büyüklüklerinin bir metrenin üzerinde olduğu düşünülürse bunları yaprakların arasında, ağaçların üzerinde görmek cidden heyecan verici... Ayrıca yemek yerken tabaklarındaki patatesleri tırtıklayan Hornbillerin, gelen turistleri farklı bir şekilde heyecanlandırma durumları da söz konusu. Eğer parkta çok yakından göremediyseniz Hornbill Restaurant’ta bir hindi büyüklüğünde olan bu kuşlarla kolayca tanışabilirsiniz.

Koca kuş parkında sadece Hornbiller yok tabii. Daha önce hiç görmediğim bazı papağan türleriyle de tanıştım burada. Muhabbet kuşları da var. Ve belirlenen saatlerde kendilerini beslemek de mümkün. Çokça su kuşu, balıkçıl türleri, flamingolar, tavus kuşları, pelikanlar ve leylekler de burada. Her ne kadar aşina olduğumuz kuşlar olsalar da farklı türlerini görmek mümkün bu parkta. Güvercinler içinde mavi renkli saçı, başı süslü Western Crowned Pigeon pek havalıydı mesela. Ötücü kuşların olduğu ayrı bir alan da var. Burada bir bankta oturup, o güzelim sesleri dinlerken, bir renk cümbüşüne eşlik etmek insanı dinlendiriyor gerçekten. Üstelik bir de dolaşmaktan yorulmuşsanız.

"Kuşlar güzel de parkı gezmek kolay mı?", "Ne kadar vakit ayırmalıyım?", "Çocuklarla zor olur mu?" diye soranlara da verecek cevaplarımız var tabii.

Park girişinde parkın haritasını aldığınızda işin büyük bir kısmını da çözmüş oluyorsunuz zaten. Hangi bölgelerde hangi türler var, nerede yenir içilir, gösteriler ve kuş besleme saatleri gibi bilgileri bu haritadan öğrenmek mümkün. Ben park için tam gün ayırmama rağmen kaçırdığım gösteriler, peşinden çok koştuğum halde fotoğraflayamadığım kuşlar oldu.

Parkta dört alan var, buna göre planlama yapmakta da fayda var.

Eğer çocuklarınızla gelecekseniz buraya bir tam gününüzü ayırın derim. Kuşlara özel ilginiz varsa, yine bir gün idealdir. Ama yeşil bir ortamda bulunalım, biraz ferahlayalım, ilginç bir şeyler de görelim diyorsanız 3-4 saat sizin için yeterli olacaktır. Buraya kadar gelmişken bir de kelebek parkına geçelim diyorsanız, günün bir diğer yarısında da orada vakit geçirebilirsiniz tabii.

Kuala Lumpur kelebek parkı

Kuş parkına hemen 5 dakika mesafede bulunan bu kelebek parkı da şehirde huzur bulacağınız yerlerden birisi.5.000’in üzerinde kelebeğin bulunduğu bu parkta ayrıca böcekler, havuzlarda Japon koi balıkları ve kaplumbağalar ile tropik bitkiler bulunuyor. Kuş parkı gibi çok büyük alana yayılmasa da 80 bin metrekarelik alanı ile dünyadaki en büyük kelebek parkı. Parkta bulunan tüm kelebek türlerini bir ziyarette görmeniz de pek mümkün değil. Ayrıca böcek koleksiyonu ve kelebek koleksiyonunun bulunduğu müzeyi de ziyaret edebilir, böcekler dünyasına dair bilgilerinizi arttırabilirsiniz. Her zaman olduğu gibi hediye almak isteyenler için, bir dükkân da mevcut.

Kuala Lumpur’da şehri gezip koşturup yorulduktan sonra nerede dinleneceğinizi biliyorsunuz artık, bu güzelim parkta tam da huzur bulmak için.