Bereketin kaynağı: Jinja

SEVDE SEVAN USAK
Abone Ol

Nil nehrinin, en uzak kaynağı Burundi’den Kageranehri olarak doğuyor. Tanzanya, Ruanda veUganda’ya sınır olarak Viktorya gölüne katılıyor.Bu sebeple Nil nehrinin uzunluğu Burundi’denitibaren hesaplanıyor. Buradan hesaplanan uzunluğuyaklaşık 6671 km’yi buluyormuş.

Bizim şu an kıyısında bulunduğumuz Viktorya gölünden ise Nil nehrinin iki büyük ana kolundan biri doğuyor ki, onun da adı Beyaz Nil. Buradan hesaplandığında Nil nehrinin uzunluğunun 6.390 km olduğu söylenmekte. Büyük bir debi ile doğduğu yer işte burası, Jinja şehrin bulunduğu Viktorya gölü...Jinja’da Uganda’nın en büyük ikinci şehri zaten. Anlayacağınız Uganda’dayız.

10 ülkemi dediniz?

Şehrin nüfusu 2014 sayımına göre 72,931'dir.

Giriş biraz karışık gelmiş olabilir, aslında bunun sebebi Nil nehrinin farklı ülkelerdeki kollarının ve kaynaklarının farklı isimlerle anılıyor olması. Ama temelde Nil nehrinin iki ana büyük kolu var ve bunlardan biri Beyaz Nil ve tam da şu fotoğraflarını gördüğünüz yerde Uganda’da Jinja şehrindeki Viktorya Gölü’nde doğuyor. Diğeri de Etiyopya’da doğan Mavi Nil ve bu büyük iki ana kol Sudan’da Hartum'da birleşerek artık Nil nehri adıyla anılıyor. Arada farklı ülkelerden katılan kollarıyla birlikte kuzeyden güneye doğru akarak, Mısır’a oradan da Akdeniz’e dökülüyor. Dökül meden önce Burundi, Ruanda, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Uganda, Kenya, Tanzanya, Etiyopya, Güney Sudan, Sudan ve Mısır’ı bereketlendiren Afrika’nın can damarı Nil, taştığı yerlerde verimli hale getirdiği topraklarda çeşitli ekinler ve sebzelerin yetişmesini sağlıyor. Üzerine kurulan barajlarla, kanallarla da kurak mevsimlerde bölge halkına hayat oluyor.

Bir seyahatten çok daha fazlası: Tanzanya
SkyRoad

Beyaz Nil'in doğduğu yer

Uganda’ya geldiğinizde mutlaka gezmeniz ve görmeniz gereken şehirlerden biri Jinja. Viktorya Gölü kıyısında kurulmuş, tek katlı evleri ve yemyeşil dokusuyla sizi kendine hayran bırakıyor. Hatta birlikte yolculuk ettiğimiz arkadaşlardan biri ilk kez Doğu Afrika’ya geliyordu ve yolda gördüğü mısır tarlaları, muz bahçeleri, çay tarlaları ve ağaç çeşitliliği karşısında defalarca, "Ben hiç böyle hayal etmemiştim, her yer yemyeşil, toprak ne kadar bereketli!" deyip durdu. Öyle de güzel...

Şehir, 1948 yılında Alman mimar ve şehir plancısı Ernst May tarafından sömürge yönetimi altında planlandı.

1900’lü yılların başında beyazların yerleşimi başlamış bölgeye.

Bu da aslında Beyaz Nil’in kaynağının burası olmasının keşfedilmesiyle de ilişkili. Çünkü John Hanning Speke’nin Nil’in doğduğu yeri keşfetmesi ve buradaki şelalenin Kampala’dan gelecek telgraf hattının Nil nehrini geçişi için en uygun olduğu nokta olduğunun anlaşılmasıyla birlikte şehir Avrupalıların ilgi odağı olmuş.

Beyaz Nil'in kaynağı

Jinja, Beyaz Nil'in kaynağının yakınında, Victoria Gölü'nün Kuzey kıyılarında yer almaktadır.

Günümüzde de durum pek farklı değil. Şehir turistlerin ilgi odağı, özellikle yukarıda adını okuduğunuz park. Nil nehrinin kaynadığı yer bu park alanının içinde yer alıyor. Parkın içerisinde Beyaz Nil’in kaynağını görmek için botlarla gezi yapılıyor. Uzun ve kısa tur olmak üzere iki farklı tura katılmak mümkün. Uzun turda göl üzerinde gün batımını da seyredebilirsiniz. Ama vaktiniz yoksa kısa turun da çok kısa olmadığını söyleyeyim. Can yeleklerinizi giyip, rehber eşliğinde tekneye biniyorsunuz. Rengarenk yerel teknelerle yol alırken, Viktorya gölü kıyısındaki renkli evler ve restoranları da geçerek, göl içerisinde taşlardan oluşmuş bir noktaya yanaşıyorsunuz. Minik Kuş Adaları ve balıkçıların arasından geçip geldiğiniz bu noktada rehber size Beyaz Nil’in kaynağını gösteriyor. Kabara kabara yükselen suların olduğu bu noktayı fotoğraflayıp, videoya çekebilir, biraz ilerisinde bulunan tabelanın altında da hatıra fotoğrafı çektirebilirsiniz.

Ne de olsa dünyanın en uzun nehrinin doğduğu yerlerden birindesiniz...

Jinja, Uganda'daki en büyük ikinci ekonomiye sahipti.

Bu arada her ne kadar kaynaklarda nehir Viktorya Gölü’nün içinden doğuyor dense de, yerel rehberimiz ikisinin ayrı olduğunu tam ve burada birleştiğini söyledi ısrarla. Burası dediği yer de taşların üzerinde bulunduğumuz alandı.

Sultanlıktan geriye kalan şehir: Bagamoyo
SkyRoad

Evet hatıra fotoğrafından sonra sıra, hatıra niyetine hediyelik eşyalarda. Gölün içerisinde seyir noktasında, yolunuz bir dükkânın içinden geçiyor zaten, göz atıp atmamak size kalmış. Park alanında bir hayli dükkân var çünkü hediyelik eşya satan. Park girişindeki yerel dansı da seyretmelisiniz mutlaka. Bu dans Afrika kültürüne dair ipuçları veriyor.

Yeterince vakti olanlara

Park alanı içeresinde hanımlar dükkânlara, yerel eşya ve hediyeliklere bakarken, çocuklar da hayvanların olduğu kısmı gezebilir, eşeklere binebilir, kültür merkezine göz atabilir. Ayrıca ailece göl kenarındaki restoranlardan birinde Viktorya Gölü’nden çıkmış taptaze, nefis bir balık da yiyebilirsiniz. Ve vakti olan, heyecan arayanlar için de nehrin ilerleyen kısımlarındaki şelale gruplarında özellikle Bujagali’de rafting, bungee jumping yapmak mümkün. Yine kanoyla gezmek ve yemekli yat turlarına çıkmak da..

Nüfusun çoğunluğu Bantu kökenlidir. Lusoga ana yerel dildir.

Jinja’ya veda ederken, tarihin ilk çağlarından beri medeniyetlere beşik olmuş, kurak topraklara hayat veren, Kahire’de neredeyse genişliği 2 km’yi bulan, Afrika kıtasının 3’te 1’i uzunluğundaki Nil nehrinin kaynağına bir kez daha hayranlıkla bakıyoruz. Nil nehri, yeryüzüne yayılan bereket demek...