Hep hilâfeti savundu: Ebu'l Kelam Azad

ABDULKADİR AKSÖZ
Abone Ol

Hindistan’ın bağımsızlık mücadelesinin en önemli isimlerinden biri olan Ebu’l Kelam Azad, Bengalli bir Müslümandır. 1920 yılında Hilafet Hareketi’ne katılan Ebu’l Kelam Azad, Müslümanların halifeye olan ihtiyacını vurgulamış ve bu halifenin Osmanlı padişahı olduğunu ve İngilizler tarafından baskı altında tutulduğunu duyurmuştur. Ebu’l Kelam Azad, kutsal toprakların müdafaası için her bir Müslümanın mücadele etmesi gerektiğini söylemiş ve Birinci Dünya Savaşı’nda Osmanlı Devleti’ni desteklemiştir. Bağımsızlığını kazanan Hindistan’ın ilk eğitim bakanı olarak görev alan Ebu’l Kelam Azad, eğitim alanında çok önemli adımlar atmış, Hindistan’ın en prestijli okullarını kurulmasında ön ayak olmuştur.

1888 yılında Mekke’de doğan Ebu’l Kelam Azad, Hindistan’ın bağımsızlık mücadelesinin en önemli isimlerinden biri olarak tanınıyor. Annesi Arap, babası Afgan asıllı olan Ebu’l Kelam Azad, Hint Alt Kıtası'nın Bengalli Müslümanlarındandır. Hindistan tarihinde kaleminin sağlamlığı ve hitabetteki yeteneğiyle nam salmıştır. Gençlik yıllarından başlayarak, Hindistan toplumunu gözlemlemiş ve İngiliz sömürge yönetiminden kurtulmak için henüz 11 yaşındayken dergi çıkarmaya başlamıştır.

Mevlânâ Ebu'l Kelam Azad'ın 70 yıllık hayatı mücadele içinde geçti.

İngiliz yönetiminin Hindistan halkına yaptığı zulmü ve haksızlıkları tüm dünyaya duyurmak amacıyla 1912 yılında “Al-Hilal” dergisini çıkarmıştır. Çok kısa sürede okuyucu sayısı artan ve oldukça rağbet gören bu dergi, İngiliz hükümeti tarafından 1914 yılında kapatılmıştır. Verdiği mesajlarla büyük beğeni toplayan dergi, İngilizlerin kendilerine karşı bir hareket oluşturacağı endişesiyle yasaklanmıştır.

Bunun üzerine pes etmeyen Ebu’l Kelam Azad, “Al-Balag” adında yeni bir dergi daha çıkarmaya başladı. İngiliz hükümeti Ebu’l Kelam Azad’ın kaleminin gücünün farkındaydı. Bu yüzden dergiyi kendilerine karşı bir tehdit olarak görüyorlardı. İngilizler, Ebu’l Kelam Azad’ı yapmış olduğu yayınlar yüzünden hapse atarak 1916 yılında Kalküta’ya sürgüne göndermiştir.

Ebu’l Kelam Azad 1920 yılında hapishaneden çıkınca Hilafet Hareketi’ne katılmıştır. Azad Müslümanların bir halifeye olan gereksinimlerini anlamış ve bu halifenin şu an Osmanlı padişahı olduğunu ve İngilizler tarafından baskı altında tutulduğunu duyurmuştur.

Her ne kadar hilafet tartışmalarında Kureyşliliği savunanların sayısı etrafında çok olsa Ebu’l Kelam Azad, Osmanlı Hilafeti’nden yana olmuştur.

Hilâfetin yeniden tesisi
Mecra

Hilafetin savunulmasını konu ettiği konuşmalarında Arap yarımadasına da değinen Azad, kutsal toprakların hiçbir yabancı devlete verilmemesi gerektiğini vurgulamıştır. Ebu’l Kelam Azad, kutsal toprakların müdafaası için her bir Müslümanın mücadele etmesi gerektiğini söylemiş ve Birinci Dünya Savaşı’nda Osmanlı Devleti’ni desteklemiştir.

Hindistan liderleriyle iyi ilişkiler geliştiren Azad, 1953'te Mahatma Gandi ve Jawaharlal Nehru ile birlikte görülüyor.

  • Ebu’l Kelam Azad 1921 yılında ülkenin çeşitli yerlerinde konuşma yaparken Mahatma Gandi ile tanışmıştır. Gandi’nin İngiliz hakimiyetine karşı başlatmış olduğu “Pasif Direniş” hareketine Azad da katılmıştır.

Hududun Gandi'si: Abdulgaffar Han
Mecra

Bu sebeple yeniden tutuklanmıştır. Serbest bırakıldıktan sonra da Hindularla ortak hareket etmeye devam etmiştir. Bu ilişkisi Ebu’l Kelam Azad’ın 1923 yılında Hindistan Kongre Partisi’nin başkanı seçilmesinde etkili olmuştur. Başkanlığı 1923 yılından 1946 yılına kadar sürdürmüştür. 1947’de İngilizler bölgeden çekildiği zaman, Hindistan’dan Pakistan’a göç etmeyip Hindistan’da kalmıştır. Böylece,

Ebu’l Kelam Azad, Hindistan’da Javaharlal Nehru ve Mahatma Gandhi ile birlikte ulusal kahraman olarak anılmıştır.

Ebu'l Kelam Azad'ın Yeni Delhi'de bulunan kabri.

Mevlana Azad, Hindistan’da toplumun dini ve milli değerler noktasında gruplaştırılmasını şiddetle eleştirmiştir. Bu minvalde, Müslümanların Hindistan’dan ayrılıp yeni bir devlet kurmasına hep karşı çıkmıştır. Azad, öncelikle yeni bir devletin Müslümanlar için bir birleşme değil ayrılma doğuracağını belirtip böyle bir durumda Hindistan’da kalan Müslümanların daha büyük zorluklar ile karşı karşıya kalacağını söylemiştir.

Modernist bir eğitimci: Seyyid Ahmed Han
Mecra

Bu konuda, Delhi Cuma Mescidi’nden yaptığı konuşmada;

“Ey Müslüman kardeşlerim, Tac Mahal, Cuma Mescid, Kırmızı Kale, Kutub Minar gibi ataların mirasları sizlere seslenmektedir. Atalarımızın bu eserlerini kime bırakıp, kime teslim edip gidiyorsunuz? Asla gitmeyin!” demiştir.

Bağımsızlığını kazanan Hindistan’ın ilk eğitim bakanı olarak görev alan Ebu’l Kelam Azad, Hindistan’ın en prestijli okullarını kurmuştur. Bu bağlamda, Ebu’l Kelam Azad tarafından kurulan Hindistan Teknoloji Enstitüsü(IIT) ve Hindistan Bilim Enstitüsü(IISc) bügün ülkenin uluslararası çapta prestije sahip okulları olarak biliniyor.

Hindistan'daki eğitim seferberliği: Nedvetü’l-ulemâ
Mecra

22 Şubat 1958'de ölen Ebu’l Kelam Azad aynı zamanda Hindistan’ın en saygın üniversitelerinden biri olan Camia-i Millia-i İslamia Üniversitesi’nin de kurucu üyelerinden biriydi. Ölümünden sonra 1992 yılında Hindistan’ın en büyük nişanı olan “Bharat Ratna” ile şereflendirilen Ebu’l Kelam Azad’ın doğum günü olan 11 Kasım halen Hindistan’da “Ulusal Eğitim Günü” olarak kutlanmaktadır.

Pek çok eser kaleme alan ve Hint Alt kıtasının birleştirilmesi için mücadele veren Mevlana Azad, günümüz Hindistan’ında toplumsal ahengin simgesi olarak kabul ediliyor. Mevlana Azad’ın Türkçe’ye çevrilen eserleri şunlardır: Ölümsüz Müdafaa, Fatiha Suresi Tefsiri, Zülkarneyn Kimdir?