Yenidoğan Çetesi’nin yargılandığı davanın görülmesine 4’üncü gününde devam ediliyor

HABER MASASI
Abone Ol

İstanbul’da bebekleri anlaşmalı oldukları hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi’nin yöneticileri ve üyelerinin yargılandığı davanın görülmesine 4’üncü gününde devam ediliyor.

İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi hakkında yürütülen soruşturma tamamlanarak fezleke hazırlanmıştı. Fezleke değerlendirme yapılması için Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmişti. İddianame Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanarak Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmişti.

Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesince adliyenin konferans salonunda yapılan duruşmaya, organize suç örgütü elebaşı Fırat Sarı'nın da aralarında bulunduğu 22'si tutuklu 36 sanık ile avukatları katıldı. Bazı tutuksuz sanıklar ise bulundukları şehirlerdeki adliyelerden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya bağlandı.

Duruşmaya, sanıkların ölümüne neden oldukları maktul "Kaya" bebeğin babası Mehmet Hanifi Kaya ile avukatı da gelirken, çok sayıda avukat ve basın mensubu da izleyici olarak yer alıyor.

Pazartesi gününden bu yana 13 sanığın savunmasının alındığı duruşmada, Esenyurt Reyap Hastanesinin medikal muhasebe biriminde çalışan tutuklu sanık Funda Özen savunma yapıyor.

Öte yandan davanın görüldüğü salon ve önünde, polis ekiplerince yoğun güvenlik önlemi alındı.

GZT mahkeme salonunda: 'Yenidoğan çetesi' bugün hesap veriyor
Jurnal.ist

Funda Özen hakim karşısında

Dördüncü günde duruşma saat 10.30 itibariyle tutuklu sanık muhasebeci Funda Özen'in savunmasının alınmasıyla başladı. Ardından tutuklu sanık sağlık hizmetleri müdürü Renas Kılıç'ın savunmasına geçildi. Saat 12.30 sıralarında duruşmaya 40 dakika ara verildi.

GZT mahkeme salonunda: 'Yenidoğan çetesi' yargılanmaya 2'ci gününde devam ediyor
Jurnal.ist

"Melis işini yapmadığında şikayet başladı"

Reyap Hastanesinde Medikal muhasebeci olarak çalışan tutuklu sanık Funda Özen, "Herhangi bir ticari ilişkim yoktur. Maaşla çalışıyorum. Dolandırıcılık suçlamasıyla suçlanıyorum ama bunları kabul etmiyorum.

3 ay kadar doktor hemşiresi olarak çalıştım. Daha sonra medikal muhasebe uzmanı olarak çalışmaya başladım. 2023 yılında arkadaşımız işten ayrıldığı için çalıştığı branşta faturalandırma bana verildi. Dosya içinde geçen isimleri tanımıyorum. Medikal muhasebede SGK faturalandırma, gelen hastaların faturalandırmaları yapıldı. Yoğun bakımda epikrizleri Hasan Basri’nin yazdığını ve bu şekilde attığını biliyorum. Günlük olarak hastaların kullandığı ilaçları yazıp mail üzerinden gönderdiğini biliyorum. Melis, yenidoğan yoğun bakımda tıbbi sekreterdi ve dosyaları düzenleme konusunda düzgün yapmadı. Hastaların çıkışı olduğunda bilgi verilmesi gerekirdi bu durumu son zamanlarda Melis yapmamaya başladığında şikayet olmaya başladı. Hasan Basri ile 'Sistemden her şeyi kontrol ediyorlar ben onları değiştirdim' konuşmasını Melisleri, yanlış yaptığını biliyorum o yüzden değiştirdim değil değiştirtmiştim diyorum çünkü bizim öyle bir yetkimiz yok. Hasta çıkışı, taburcu düzeltme gibi bir yetkimiz yok" dedi.

Yenidoğan Çetesi’nin yargılandığı davanın görülmesine 3’üncü gününde devam ediliyor
Jurnal.ist

'Epikrizleri doktor yazar'

Özen, "Hizmetlerin girişini epikrizleri yazıyoruz ama hastanın böyle bir ilaç kullanımı yok. Faturadan silip faturasını kesiyoruz epikrizlere erişemiyoruz. Fırat Sarı ile 'Bu bebekle ilgili fatura kesemedik' fatura kesip doktora bilgi vermemiz gerekiyordu doktor meşguldü. Doktora ulaştığımda bu bebeğe bu ilaç kullanılmış fatura keselim mi diye sordum. 'Bunları farklı bir bebeğe kullanabilir miyim' konuşmasını ise ilaç ile ilgili olabilir, değerleriyle ilgili olabilir. Yenidoğan yoğun bakımda çalışmıyorum. Bebeğe ait ilaçların başka bebeğe kullanıldığı konusunda bilgim yok. SGK’da tıbbi evraklarda oynama yapıldığını, basamaklarda düşürme olduğu düşünülüyor ama benim öyle bir yetkim yok. Faturalar bittikten sonra e-imzayla onaylama oluyor. Basamak değiştirme konusuyla alakam yok ben sadece faturalandırma konusunda çalışıyorum. Ben hasta sevkinin nasıl yapıldığını işlendiğini bilmiyorum. İlaç istekleri eczane üzerinden bildirim olur. Bu ilaçlar onaylandıktan sonra sistemde kabul edilirdi ve sisteme düşer. Doktorların dışında epikrizler yazılamaz sadece doktorlar erişebilir" şeklinde konuştu.

'Faturalama pusula sistemiyle oluyor'

Sanık Özen, "Faturalama işlemi pusula sistemiyle oluyor. Pusulama sistemi üzerinden epikrizlerde oynama yapılamıyor. Hastaya hangi doktor baktıysa o erişebilir. Bizim erişim gibi bir yetkimiz yok. Hasan Basri doktorun asistanı oradan tanıyorum kendisini, işletme olayını da ilk kez iddianamede okudum nasıl işlediğini bilmiyorum. Mehtap'ın çalıştığım kurumda yenidoğan bakımda hemşire olarak çalıştığını biliyorum bir de Sümeyye’yi tanıyorum. Hemşirelerden bu ikisini tanıyorum başka kimseyi tanımıyorum. Fırat Sarı'yı da yoğun bakım doktoru olduğu için biliyorum. Yenidoğan bakım dışında gelen epikrizlere de bakıyorum ve konuyu görüşüyorum. Bu konuda eksiklik olursa sekreter yani doktorun asistanıyla ya da doktorun numarası varsa arıyorum. Doktor çok yoğun olduğunda Hasan Basri ile iletişime geçiyorduk. İlaçlar konusunda kendisiyle iletişime geçebiliyorduk. Yoğun bakımda epikrizleri Fırat Sarı hazırlardı' dedi.

'Fırat Sarı çocuğumun doktoruydu'

Medikal muhesebeci Funda Özen'in savunmasının alınmasının ardından sağlık hizmetleri müdürü tutuklu Sanık Renas Kılıç'ın savunmasına başlandı.

Kılıç savunmasında, "Tutuklanmadan önce Esenyurt Belediyesi’nde sağlık işleri müdürüydüm. Fırat Sarı çocuğumun doktoruydu. Çocuğumla çok ilgilendi. Usulsüz hasta sevkiyle ilgili suçlamasını hiçbir şekilde kabul etmiyorum. Ben hiçbir hastadan ve hastaneden para almadım. Fırat Sarı ile hasta sevkiyle ilgili konuşmamın sebeibi, bir hastanenin müdürü hasta sevki için Fırat Sarı‘ya ulaşamadıklarını söyledi ben de Fırat Bey’in asistanın numarasını verdim. Sonra da Fırat Sarı’ya ulaştım 'Seni aradılar mı?' diye sordum. Görevim maddi durumu düşük insanlar bize ulaştığında biz hastaneden böyle bir talepte bulunuyoruz. 4 yıl boyunca evde sağlık hizmetinde çalıştım. Başkan benden 'Seni çok sevdik özellikle muhtarlar, oradaki muhataplardan, SGK’lardan iletişim kuracak birini istedi' ben de 'Yaparım' dedim makam olarak bir yere gelmek için kabul ettim. 112 bu kadar basit bir sistem değil. Sağlık Bakanlığı basit bir sistem değil, başhekimi vardır. Protokol olmadan hiçbir hekim, hastayı devralmaz" dedi.

"Hastanelerde kim nöbetçi bilmem gerekiyor"

Kılıç, "Hastanelerde kim nöbetçi kim var hepsini bilmem gerekiyor. Belediye başkanı sorduğunda cevap vermem gerekiyor o yüzden biliyorum. Ne bir hasta ne de bir hastane bana bir tane para vermedi para verdim de diyemez. 2019 yılında Fırat Sarı'ya borç verdim gelen para odur. Hasta hangi hastaneyi isterse ve neresi yakınsa ben oraya gönderirim. Esencan'a da gönderdiğim hasta belli. Benim görevim hasta yakınlarından talep gelirse, hastaya bir mama yazılmış, hasta maddi durumum yok diyor biz ona göre yöneltme yapıyoruz. Fırat Sarı ile 'Abi, Mehmet Ali para veriyor, sende verebiliyor musun' konuşmamızın sebebi, tıp merkezlerinde toplu sekilde para vermek, hastane kendi arasında anlaşma yapar onun için onu söylüyorum. Yenidoğan, servis ihtiyacı, mama ihtiyacı gibi ihtiyaçları karşılamıyor bu yüzden bize başvuran vatandaşlara yardım ediyoruz" dedi.

"Buradan çıkacağıma inanıyorum"

Renas Kılıç, "Sosyal medyada, basında çıkan haberlerden dolayı hem benim hem ailemin masumiyeti göz önüne alınmadan linç girişiminde bulundu. Bir insanın hayatıyla oynamanın bu kadar basit olacağını düşünmüyorum. Bize katil muamelesi yapılıyor. Benim Esenyurt Belediyesinde çalışırken bir amacım vardı belediye başkanı olmaktı. Buradan çıkacağıma inanıyorum zaten ama buradan çıkarken insanlar bize nasıl bakacak. Bu kadar basit mi insan hayatıyla oynamak, ben depremde görev yaptım. Beni bebek katili ilan ettiler. Ben şimdi buradan çıksam ne yapacağımı bilmiyorum. Adalete sığınıyorum. Şahıslar burada kendilerini açıkladılar beni burada suçlamadılar polis kolluklarında neden öyle konuştular bilmiyorum. Onlar hakkında bir şey demek istemiyorum" dedi.

Kılıç'ın savunmasının ardından duruşmaya öğle arası verildi.

Sanık yakınından gazetecilere hakaret

Duruşmada sanık savunmalarının alınmasına devam edilirken bir sanık yakını gazetecilere “Zaten medya sı... bu işin içine. Ne ile suçluyorsunuz bu insanları hepiniz geri zekalısınız” dedi. Gazetecilerin tepkisi üzerine sanık yakını sesini yükseltince duruşma salonunda bulunan polis memurları araya girerek şahsı gazetecilerden uzaklaştırdı.

Sümeyye Nur Taşçı hakim karşısında

Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından adliyenin konferans salonunda görülen duruşmada savunma yapan Reyap Hastanesi’nde hemşire olarak görev yapan tutuklu sanık Sümeyye Nur Taşçı savunma yaptı.

"Fırat Sarı, biz işten çıkmayalım diye bize bu hakediş ödemelerini yapıyordu"

Savunma yapan sanık Taşçı, "Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum. Bir örgüte üye olmadım. Fırat Sarı’nın asistanı olarak görev yaptım, onun talimatıyla çalıştım. 2020-2023 yılları arası Fırat Sarı, Reyap Hastanesi’nde çalışmamı istedi. Bebek yoğun bakımında başladım. Doktorların kaşesini kullanmadım. Hasta sevki dışında başka bir işlemim yok. Ben Medisense Hastanesi adına vekalet dışında bir işlem yapmadım. Sanıkların hiçbiri aldıkları paraları doğru düzgün anlatamadı. Siz bir günde bir hastaya bakmanız gerekirken üç hastaya bakıyorsunuz ama hastane size bir ücret vermiyor. Fırat Sarı, biz işten çıkmayalım diye bize bu hakediş ödemelerini yapıyordu" ifadelerini kullandı.

"Başka bir hastanede ölen bebeğin işlemi Reyap Hastanesi’nde yapılıyordu"

Fırat Sarı’nın kendisinden borç aldığını belirten Taşçı, "Fırat Sarı, bizden borçta alıyordu. Aldığı paraları olduğu gibi geri ödemiyordu. Motivasyon ücretleri, biz işten çıkmayalım diye ödeniyordu. Ben Fırat Sarı’yla çalışırken bu tür muhasebe işleriyle uğraşacağımı bilmiyordum. GMZ şirketinin işletmesi Hasan Basri’deydi. Hasan Basri, ’Bir şeyden haberim yok’ diye anlatıyor ama her şeyden haberi var, ona da para atılıyordu. Ben epikriz falan yazmadım. Yenidoğan bölümünde hemşire olmak için en az bir sene çalışmak gerekiyor. Başka bir hastanede ölen bebeğin OBS (ölüm bildirim sistemi) işlemi Reyap Hastanesi’nde yapılıyordu. Bu benimle ilgili değil, Fırat Sarı’nın sistemiyle alakalıydı" ifadelerini kullandı.