Aman dikkat: Depresyon karın ağrısına sebep oluyor!

HABER MERKEZİ
Abone Ol

3-6 ay aralığında veya daha uzun sürede olan göbek altından leğen kemiğine dek uzanan bölgede hissedilen ve fonksiyonel kayba sebebiyet veren ağrılar pelvik ağrı olarak tanımlanıyor. Konu hakkında bilgilendirme yapan Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Emine Zeynep Yılmaz, fiziksel tacize uğrama, depresyon ve uyku bozukluklarının pelvik ağrı sebebi olabileceğini söyledi.

En az 3-6 ay aralığında veya daha uzun sürede olan göbek altından leğen kemiğine dek uzanan bölgede hissedilen ve fonksiyonel kayba sebebiyet veren ağrılar pelvik ağrı olarak tanımlanıyor. Bu ağrı türü toplumun yüzde 4 ila 16’sında görülüyor. Sebebi ise kadın üreme organları kaynaklı (jinekolojik), sindirim sistemi kaynaklı (gastrointestinal), idrar yolları kaynaklı (ürolojik) veya kas-iskelet sistemi kaynaklı olabiliyor.

Pelvik ağrıların altında birçok sebebin olabileceğine işaret eden Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Emine Zeynep Yılmaz, “Sadece pelvik ağrısı olan kadınların üçte biri tedavi arayışında. Ağrılar genelde orta şiddette, künt, keskin veya kramp tarzında olabilir. Genelde karnın alt kısmında veya kasıklarda tarif edilir. Tuvalette, merdiven çıkarken veya cinsel ilişki esnasında başlayabilir. Sıklıkla ayakta durmak ağrıları başlatır. Ağrılar hafiften çok şiddetliye doğru uzanabilir” ifadelerini kullandı.

Pelvik ağrılarda en sık rastlanan jinekolojik sebeplere ilişkin konuşan Esenler Medipol Üniversitesi Hastanesi’nden Op. Dr. Emine Zeynep Yılmaz, “Çikolata kisti, instertisyel sistit ve pelvik tabandaki kas spazmına bağlı pelvik ağrı hissedilebilir. Bazı kadınlarda sebep bulunamaz, bu hem hasta hem de doktor için zor bir durumdur. Sebebi bulunamayan hastalardaki problem genelde santral sinir sistemine bağlı olur. Bu koşul sıklıkla çok merkezli ağrı ve eşlik eden aşırı yorgunluk, hafıza problemleri ve kalitesiz uyku ile birlikte bulunur” dedi.

Kanser olasılığı unutulmamalı

Kadınlarda jinekolojik olarak en çok çikolata kistinin görüldüğünü ifade eden Op. Dr. Emine Zeynep Yılmaz, şu şekilde açıklamada bulundu:

"Pelvik ağrı nedeniyle ameliyat edilen hastaların yüzde 20 ila 80’inde çikolata kistine rastlanır. Ancak; her çikolata kisti varlığında pelvik ağrı olur anlamı çıkmamalı. Çünkü bunun dışında rahimdeki bazı kitleler (myom, adenomyozis gibi), geçirilmiş cerrahiye bağlı karın içi yapışıklıklar ve de ciddi pelvik enfeksiyonlar yine pelvik ağrıya sebep olabilir. Nadiren de olsa kanser olasılığı unutulmamalı.”

3 ya da 6 ay içinde geçmeyen karın ağrıları ciddi olabiliyor.

Duruş bozukluğu bir diğer faktör

Yılmaz, jinekolojik sebepler dışında bazı sindirim sistemi rahatsızlıklarının da pelvik ağrılara neden olabileceğini vurgulayarak şu değerlendirmede bulundu:

“İrritable ya da inflamatuar bağırsak hastalıkları, Çölyak ve kronik kabızlık da pelvik ağrılara neden olabilir. Pelvik ağrı sebepleri olarak üriner sisteme bakıldığında sistit, ağrılı mesane, böbrek taşı, tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonu, kas iskelet sisteminde miyofasyal pelvik ağrı sendromu, fibromiyalji, kötü postür (duruş) ve fıtıklar, bazı sinirlerin sıkışması da nörolojik sebepler doğurur. Örneğin devamlı bisiklet kullanan veya ata binen hastalarda pelvis ve perine bölgesinde pudandel nöralji gelişebilir. Psikolojik olarak bakıldığında fiziksel tacize uğrama, depresyon, uyku bozuklukları pelvik ağrı sebebidir.”

Bazı karın ağrıları depresyonun habercisi olabilir.

Cerrahi müdahale gerekebilir

Öncelikle ağrının kaynağının bulunarak hedefe yönelik tedavinin uygulanmasına dikkati çeken Yılmaz, şöyle devam etti:

“Bunun için fizik muayene, kan tahlilleri, kültürler ve hiçbir sebep bulunamazsa ameliyat gerekebilir. Başlangıç tedavisi olarak ağızdan alınan ağrı kesiciler kullanılabilir. Eğer tatmin edici bir sonuç alınmazsa daha kuvvetli ağrı kesicilere geçilebilir ve antidepresan, antikonvülzan ilaçlar nöropatik ağrılarda yardımcı olabilir. Enfeksiyon durumlarında antibiyotik kullanılır. Karına sıcak soğuk uygulama, germe egzersizleri, masaj gibi fizik tedavi terapilerini doktorunuz önerebilir. Bazı durumlarda cerrahi gerekebilir, ki bu durumlar sinir harabiyeti yaratmaya yöneliktir. Gereken durumlarda hormon tedavisi uygulanabilir. Bunun dışında E vitamini, balık yağı, düşük yağlı diyet, egzersiz, akupunktur kullanılabilir."