İsraf ve muhafaza
Portakalı, ayvayı, elmayı, limonu petrokimya ürünü parafinle kapla çürümesin. Bunu yiyen insan çürürse çürüsün. Radyasyon ver küflenmesin, böceklenmesin. Lakin insan çürürse çürüsün. Öyle mi? Birilerine göre öyle olabilir ama bize göre değil. Evvela bir meşe ağacı bulun, yapraklarını koparıp kurutun. Bu yapraklardan bir kaçını ekmek, peynir vb. gibi küflenen şeylerin yanına koyuverin ki, küflenmesin. Aynı şekilde defne yaprağı, biberiye, nane yaprağı, nar kabuğu gibi nebatî malzemeler böceklenmeyi engellerler. Bu nedenle böceklenebilecek, bozulacak şeylerinizin içine bunlardan koyun.
En zor şeylerden biri de muhafazadır. Dünyayı, iyiliği, imanı, eşyayı, gıdayı muhafaza… Aslına bakarsanız her şeyin muhafazası bir şeyin muhafazasına bağlı ki, o da insandır.
İnsanı insan olarak muhafaza ettik mi, diğerlerini zaten muhafaza etmiş oluruz. Allah (c.c.) Peygamberini terbiye etti, Peygamber (a.s.v.) de sahabesini. Kim ki onların (r.a.) izinden gider, ölümden başka her şeyin çaresini bulur.
Hani derler ya ekmek mi bozuldu insan mı diye… Aslına bakarsanız bu suâl zaittir. Çünkü insan bozulmadan ekmek bozulamaz. Ekmeği de, diğerlerini de ifsat eden şey insandır. Allah-ü Teâlâ, Bakara Suresinin hemen başında “Onlara: ‘Yeryüzünde bozgunculuk yapmayın!’ dendiği zaman, ‘Hayır! Biz ancak ıslah edicileriz’ derler. Dikkat edin! Onlar bozguncuların ta kendileridir; fakat bunun farkına varmazlar” buyurur (Bakara 11-12).
İnsan bozguncudur! Her şeyi sadece kendini ifsad için bozmaktadır. Bunu da şeytan ve nefsini rehber edindiği için yapar. Yoksa kâmil bir imana sahip Mü’min bu şer yola tevessül edemez.
Mâlum bu yılın ilk yarısını korona oyunları ile heba ettik. 7,5 milyar insanın 6 ayı (182 günü) heba oldu. Bu da tamı tamına 1 trilyon 365 milyar gün eder. Bir kişinin 75 yıl yaşadığını farz etsek ve bu iki rakamı bir birine bölsek, tam 50 milyon kişinin 75’er yıllık ömrüne tekabül ediyor.
İşte bizden en basit mânâda bunu çaldılar. Hepimizin vakti ve parasını, kimimizin sıhhatini, kimimizin aklını, kimimizin geleceğini çaldılar. Çalmak zaten en iyi bildikleri şey.
Bizler ise virüs kurgu mu, gerçek mi, maske takmalı mı, aşı olmalı mı yahut bunlardan uzak kalmalı mı ile tüketmeye devam ediyoruz günlerimizi. Bir de en iyi bildiğimiz şey stoklamak… Sanki savaş çıkmış ve kıtlık var.
Evler, başta bakliyat olmak üzere gıdalarla doldu taştı. Şimdi bunları nasıl muhafaza etmeliyiz suâli gündemde. Yoksa hepsi çöpe mi gidecek? Varlıklılar için israf olmuş olmamış önemli olmayabilir, ama bizler için durum böyle değil. Bu nimettir ve asla heba olmamalıdır.
Modern dünyada muhafaza ölümdür. Radyasyon ver, raf ömrünü uzat. Toksik yani kanserojen kimyevî maddeleri ekle, ömrünü uzat. Merhametsizseniz işler kolaydır, ama muhafaza ettiğiniz şey sadece gıda değil, aynı zamanda kendi sıhhatimiz.
Portakalı, ayvayı, elmayı, limonu petrokimya ürünü parafinle kapla çürümesin. Bunu yiyen insan çürürse çürüsün.
Radyasyon ver küflenmesin, böceklenmesin. Lakin insan çürürse çürüsün. Öyle mi? Birilerine göre öyle olabilir ama bize göre değil.
Yaz gelip havalar ısınınca elbette bozulmalar kaçınılmazlaşır, ama bunların da tabii muhafaza yolları var.
Evvela bir meşe ağacı bulun, yapraklarını koparıp kurutun. Bu yapraklardan bir kaçını ekmek, peynir vb. gibi küflenen şeylerin yanına koyuverin ki, küflenmesin.
Aynı şekilde defne yaprağı, biberiye, nane yaprağı, nar kabuğu gibi nebatî malzemeler böceklenmeyi engellerler. Bu nedenle böceklenebilecek, bozulacak şeylerinizin içine bunlardan koyun.
Gün ışığı veya ışık gıdaları bozar. Bu yüzden eskiler serin mahzenler yaparlardı evlerine. Bugünün insanının tek bildiği şey buzdolabı, ama o da günlük ihtiyacı zar zor karşılıyor.
Bir kere her şeyi kapalı bir kaba koyun.
- Kabınızı da serin ve güneş görmeyecek bir mahzene veya serin bir mekâna. Kavanoza koyduğunuz şeylerin ışık almasını engellemek için karanlık odanız yoksa üstünü mutlaka örtün. Kavanozun içine yukarıda zikrettiğimiz bitki kurularını koyun. Bölgeye böcek gelmemesi için evde biberiye, fesleğen, kadife ve nane gibi bitkiler yetiştirin.
Bozulacak maddelerin kapaklarını hava almayacak şekilde sıkıca kapatın. Yeni bir ev yapacaksanız, mahzeni olan veya soğutabileceğiniz karanlık bir küçük kiler odası yaptırın ki, gıda israfınız olmasın. Gıda israfı, ömür israfı ve vebaldir. Başkalarının hakkına tecavüzdür.
Muhafaza edemeyecekseniz veya muhafaza imkânınız var ama maddî durumunuz da iyiyse... O halde gelin, en iyisi onu tasadduk edin ki, bereket artsın!