İnsanlığın en eski refleksi: Kaygı

YUSUF MERİÇ
Abone Ol

Kaygının temel kaynağının çözülmemiş sorunlar olduğunu söyleyen Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir’e gençler arasında giderek yaygınlaşan bu duygunun nedenlerini, türlerini ve çözüm önerilerini sorduk.

1- Gelecek kaygısı, bugünlerde gençlerin en önemli gündem maddelerinden biri haline geldi. Bunun sebebi nedir sizce?

Aslında bu yeni bir durum değil. Hayatta kalamama korkusu, tutunamama endişesi ya da gelecek kaygısı… Adına ne derseniz deyin bu hisler, eski çağlardan beri insanların en önemli sorunları arasında yer almıştır. Çünkü hepimiz kendimizi güvende hissetmek isteriz. Güvende olamadığımız zamanlar var olamıyoruz ve bu güven hissi de ihtiyaçlar hiyerarşisinde en alt basamakta yer alıyor. Bir diğer ifade ile Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisi’nde bulunuyor. Bunlar anormal duygular değildir. İhtiyaçların bu denli çeşitlendiği, rekabet duygusunun bu hat safhada körüklendiği bir ortamda bu duyguları hissetmeniz son derece olağandır.

2- Genellikle kaygı kavramını tek başına ele almıyorsunuz. Korku, kaygı ve anksiyeteyi bir arada kullanıyorsunuz. Bu duyguların kökenlerine inmeye sırasıyla başlarsak korku duygusunu nasıl anlamlandırmalıyız?

Korku şu an var olan somut bir tehdit veya tehlikeyle ilgilidir. Örneğin orman yürüyüşü sırasında karşılaşılan vahşi bir hayvan, yaşadığınız yerin çok yakınında gerçekleşen büyük bir patlama, hayatınızı tehdit eden doğal afetler, diğer insanların tehdit ve saldırıları, neticesinde insanda korku duygusu hâkim olur. Bu, tamamen o ana özgüdür ve insanın en temel yaşama refleksinin bir dışa vurumudur.

3- Peki korkuyu kaygı ve anksiyeteden ayıran özellikler nelerdir?

Kaygı, kişinin o anda yaşadığı ve gelecekte nasıl gerçekleşeceği belli olmayan; belki de gerçekleşmesi muhtemel olmayan öznel bir durumla ilgili endişe ve tedirginlik duyma hali olarak tanımlanabilir. Bu duygular artık başa çıkılamayacak düzeyde kendini gösterdiğinde kaygı bozuklukları ya da anksiyete bozuklukları adını verdiğimiz psikolojik rahatsızlıklar ortaya çıkar.

4- Gençler basit bir gelecek kaygısının çok daha ileri bir aşamasına geçtiğini nasıl anlayabilir?

Basit düzeyde gelecek kaygısının kompleks bir noktaya ulaşmasının ilk göstergesi, bireyin başvurduğu savunma mekanizmasıyla kendisini gösterir. Gençler, kendilerine acı veren durumları inkâr ederler, reddederler, yok sayarlar. Çok daha ilerlemiş safhalarda içsel ve dışsal teması keserler ve son derece katı bir şekilde savunma mekanizmalarına başvururlar. Bastırılan, bilinç dışına itilen bu duygular, psikopatolojik bir duruma dönüşür. Yani bireyin kaygı düzeyini iyice artırarak psikolojik tedavi almasını gerektirecek bir noktaya ulaştırır.

5- Kaygının artık başa çıkılamayacak düzeyde kendini göstermesinden bahsettiniz. Son sorumuz da bu konu üzerine olsun. Bu hissiyatın temelinde ne yatıyor sizce?

En pratik biçimde yanıtlamam gerekirse geçmişten kalan çözülmemiş sorunlar diyebilirim. Bu duygular, kişinin olağan durumlarda bile tedirgin, endişeli ve kaygılı olmasına yol açabilir. Kaygı bozukluklarında aşırı düzeyde ya da sık yaşanan bir kaygı mevcuttur. Kaygı bozuklukları başlığı altında ise panik bozukluk, kaybetme - geride kalma kaygısı bozukluğu, seçici konuşmazlık, özgül fobi, sosyal fobi, agorafobi ve yaygın kaygı bozukluğu gibi başlıklar bulunmaktadır.

Katkınız için çok teşekkür ederiz hocam.