Yüz yıl süren bir gecenin ve Köse Mustafa'nın bendeki bakiyesi
Öğretmediler mi size ışık görmez evlerinizde ? Ayrılık Çeşmesi nere, Duatepe ne demek?Elçinin duasıyla aldık bu şehri.İstanbul’dan vazgeçmek ne demek?
Fikri Cumhur
Memleketin bin türlü dertle yoğrulmuş her ferdi,
meşrebinden mezhebinden
neşvesinden derdinden
sıyrılarak
o gece
baba oğul eş dost, canciğer kuzu sarmalar,
küskünler ve hatta bazı hasımlar sonra
kızı kızanı diyorum ya sen anla
vatan denince bakarız abi diyen
ne iş olsa yaparız abla diyen.. demiyen
zenginlik ne fakir kim
köküne kibrit çakan
tekmil millet yani birader
bu hainlik velvelesine karşı sabaha dek aktı;
dualar aktı salalar aktı korku aktı ümit aktı kin aktı.
- Medeniyet fikrinin bakiyesi bu millet,
- candan bedenden siperler kurdu
- ciheti bozuk cılk ağlak muğlak kancık kudurdu durdu,
- bu memleket kaç bucak, eloğlanı belledi durdu.
Uydu üç beş muhteris olmayacak yalana.
Yaşlı, kadın demeden başladılar kıyıma.
Gördüktü on yılda bir geleni
ama yeminle;
görmedikti, şakirdi şaki yapanı,
anaya kurşun sıkanı, babaya bomba atanı.
Yaz bir yere birader;
bu ihanet bambaşka bir hâldi.
Milletin eşi görülmemiş cevvaliyeti de
menendi bilinmemiş cesareti de
bambaşka bir hâldi.
O gece memleket yepyeni bir hâldi.
Bomba vurdu, kurşun değdi; yılmadı.
O gece ne canlar sonsuza kanatlandı.
Biri bizim Mustafa; hani gülünce gülen
önce düştü dediler sonra uçtu dediler.
O gece
Çengelköyünde Mustafam,
otuz iki kısım tekmili birden
gülünce gülen sövünce söven:
“Biz candan geçeriz
Siz Boğaziçi’nden nah geçersiniz;
ey hülyalarını iblise döşek kılmış şürekâ!”
Şairlere ilham bu şehir
kuruntuya yâr olur mu sandınız?
Ham hayaliniz, tarihte bir kısa lahza,
hadi olsun inkıta.
Öğretmediler mi size ışık görmez evlerinizde
Ayrılık Çeşmesi nere, Duatepe ne demek?
Elçinin duasıyla aldık bu şehri
İstanbul’dan vazgeçmek ne demek?
Bu millet baş verir de baş eğmez
sözün ayartanına, fikrin şarlatanına.
O gece memleket tekmil Hezarfen;
salalar kanatlandı minarelerden,
sokak sokak aktı şehrin afakına.
Kimi isyan ateşi kimi yanık bir türkü
kimi heybetli cümle kimi dörtnal bir mısra.
Gün ışıtırken selatin tepeleri,
gömdük birer birer
ar bilmez hayalleri, us almaz fikirleri.
Vermeyiz birader, babam gelse vermeyiz;
Çünkü biz, merdan-ı hakikatiz
ve biraz hamasetiz.
kimimiz gizli kimimiz aşikâr
topraktan kavruk biziz,
vallahi aşık biziz.
Tarih dedikleri seyir defteri,
Anadolu’da bir yaz gecesini yazacak.
Ulan!.. Deyip fırlayanları yazacak.
Cesareti sözlüklerden çıkarıp meydanlara ekenleri
yazacak.
Boynumuza kement değil,
yolumuza yoldaş olanları yazacak.
Yazmasa ne gam?
Millet-i âlâyı nasıl olsa vatan bağrına basacak,
O güzeller güzeli ağuşunu açmış bekliyor olacak.
04/06/2018