Muhammed Ali: Güçlü olun, Kur’an okuyun, Allah’a dua edin!

Her zaman kendinize olağanüstü özgüveniniz var ve “En büyük benim!” diyorsunuz. Bir Müslüman olarak inancınızdaki alçak gönüllü kişilik anlayışıyla bu durumu nasıl bağdaştırdınız?

En büyük olan Allah’tır. Ben sadece en büyük boksörüm!

Olimpiyatlardaki meşaleyi yakmanın sizin için anlamı neydi? Şimdiye kadar böyle bir şansı elde edebilen tek Müslümansınız, önemli bir şey miydi bu sizin adınıza?

Çok fazla bir önemi yoktu. Ancak böylesine önemli bir organizasyonda bir Müslümanın rol almış olması İslam’a çok büyük fayda sağlayacaktı. Beni mutlu eden bu.

İslam dinini kabul edişinizin Mike Tyson ve Kerim Abdulcabbar’ı da İslam’a girme konusunda etkilediğini düşünüyor musunuz?

Sadece Allah bilir.

Herkes şuan sizi Muhammed Ali olarak tanıyor. Ancak spor yazarlarının ve haber spikerlerinin sizin Müslüman adınızı kabullenemedikleri zamanlar oldu. Bu konuyla ilgili neler hissettiniz?

Hiç rahatsız olmadım.

Lonnie Ali: Bütün spor yazarları ve gazetecilerin ısrarla senin Hristiyan ismin olan Cassius Clay’ı kullanmalarına da mı bozulmadın? Hepsini hastanelik edeceğim. (bu esnada Muhammed Ali yumruğunu sıkar ve şakayla karışık bağırarak) “Benim adım ne, benim adım ne?”

Lonnie Ali: Müslüman isimleri olan çocukların adları konusunda nasıl bir baskı altında kaldıklarını anlıyorum. İsimlerini değiştirmek istedikleri zamanlar bile oluyor.

Elimden gelenin en iyisini yapıyorum ve sonucunu Allah’a havale ediyorum.

Bizim de 5 yaşında bir oğlumuz var, adı Asad. Çocuklar her zaman akranları gibi olmak isterler. Bu adeta aralarında bir rekabet gibidir, davranışlarını ve karakterlerini etkiler. Neyse ki bizim oğlumuz Asad ismini kabulleniyor ve onunla ilgili bir sorunu yok.

Bir zamanlar “Vietnam Savaşı’na bütün içtenlikleriyle destek veren Amerikalılar mutlu olsa da bu durum yüce Allah’ın isteği olmadığı için ben mutlu değilim.” dediniz. Halkı tarafından bu savaş için kendileri gibi düşünmeye zorlanan gençlere tavsiyeniz nedir?

Güçlü olun. Kur’an okuyun. Allah’a dua edin. Bunlar size yardımcı olacaktır.

Hayatınızda karşılaştığınız zorluklara karşı dua etmenin size nasıl faydası oldu?

Dua etmek beni güçlü kılıyor.

Howard: Hiç Muhammed Ali’nin maçını izlediniz mi? Siz onu görmeden önce o ringin köşesinde ellerini havaya kaldırır ve dua eder. (Howard elleriyle dua edermiş gibi yaptı.)

FBI’ın nezareti altındaydınız, Vietnam savaşına katılmayı reddettiğiniz için tutuklandınız, unvanınız elinizden alındı, pasaportunuza el konuldu ve 3 yıl boyunca boks yapmanız yasaklandı. Bunlarla nasıl baş ettiniz ve neler hissettiniz?

Her ne yaptıysam Allah için yaptım ve hep ona dua ettim.

Ken Norton’a karşı bir müsabakanızda çeneniz kırılmıştı; ama siz 12 raunt boyunca ayakta kalıp dövüştünüz. Sony Liston’a karşı başka bir müsabakanızda ise tek gözünüzle, rakibinizi zar zor görebiliyor iken yine ayakta kalmayı başarıp kazandınız. Bu kadar zor şartlar altında nasıl dayanabildiniz ve sizi ayakta tutan neydi?

Dua etmek. Allah. Şu anda kiminle dövüşmek isterdiniz?

Joe Frazier.

Lonnie Ali: Evet. Bu Ali-Frazier bahsi asla sona ermez değil mi Muhammed? (Röportajın bu anında Muhammed Ali kendini kaybedip uykuya dalıyor.)

Lonnie Ali: Fazla üzerine gelmeyin. Hastalığı onu yordu ve sürekli bu şekilde yorgun. Şu anda Frazier ile birlikte ringde olduğunu zannediyor olabilir. (Muhammed Ali uyuklar gibi yaparken havaya bir yumruk salladı ve aniden bana “boo” diye bağırdı. Neredeyse sandalyemizden düşüyorduk.)

Tyson‘la ilgili ne düşünüyorsunuz? O bir Müslüman, hala dövüşüyor olsaydınız, onu yenebilir miydiniz?

Kolaylıkla.

Lonnie Ali: Tyson Muhammed‘e bir raunt bile dayanamaz.

İslam’da sporun yeri nedir? Kur’an tüm sporlara karşı mı?

• Abdül Malik Mücahit: Hayır kesinlikle karşıdır diye bir durum yok. Hatta peygamberimiz bile, Allah’ın rahmeti onun üzerine olsun, güreş ve diğer spor dallarıyla ilgilenmiştir. Kur’an’da haram olmadığı sürece hiçbir sorun yok.

Müslüman olmadan önce okumayı çok sevmediğinizi hatta asla iyi bir okur olamayacağınızı düşündüğünüzü duydum?

Ali Lonnie: Evet önceleri okumayla hiç ilgilenmezdi ama şimdi okurken saatlerce başından kalkmıyor. Ku’ran okurken onu gerçekten etkileyen ayetleri not ediyor. İslami kitaplar, araştırma kitapları okuyor, özellikle İncil ile Kuran arasındaki farklılıkları, çelişkileri gördüğünde derhal not alıp araştırıyor.

Başarılarınızla ilgili ne düşünüyorsunuz?

Allah’a daima şükrediyorum.

Ringde veya hayatınızda karşılaştığınız zorluklarla nasıl baş ediyorsunuz?

Elimden gelenin en iyisini yapıyorum ve sonucunu Allah’a havale ediyorum.

Hayatınızda karşılaştığınız en zor şey neydi?

(Uzunca bir süre düşündükten sonra) Sanırım ilk eşimden boşanmak, en zorlandığım şeydi.

Lonnie Ali: Neden onlara söyledin ki, yanlış anlaşılabilir. Dürüst bir şekilde yazacaklardır. (Eşine söylüyor)

Dünya ağır sıklet boks şampiyonluğunu 3 defa kazandınız ve başarıyla 19 defa da bu unvanınızı savundunuz. Yeni hedefleriniz neler?

İslam’ın propagandasını yapmak, İslam’ı daha çok insana anlatmak, hepsi bu.

Lonnie Ali: Onlara müzenden bahsetsene, o kadar mütevazı ki Muhammedîn müzesi. Louisville, Kentucky’deki çocuklar için bir proje üzerinde çalışıyor ayrıca. Kentucky Muhammed Ali’nin büyüdüğü yer biliyorsunuz. Muhammed öldükten sonra (Allah gecinden versin) ismini vereceğimiz müze, orada yaşayan çocukların hedeflerine, hayallerine yardımcı olabilmek için ve onlara cesaret verebilmek için çalışacak. Muhammed çocukken Lousville çok kötü bir yerdi, çalışacak yer bulmak bile çok zordu. Muhammed sosyal tesis olmadığı için, kendini formda tutmak amacıyla okuluna koşarak giderdi.

Cömertliğinizle tanınıyorsunuz ve size tamamıyla yabancı olan insanlara para verdiğinize dair elimizde sayısız örnek var. Zenginliğinizin ve servetinizin sizin için ne anlam ifade ettiğini öğrenebilir miyim?

Lonnie Ali: Onu daha hiç karşılaşmadığı insanlara para yardımı yaparken gördüm, çünkü sadece onların muhtaç olduklarını ve yardım edilmesi gerektiğini düşünüyor. Sokaklardaki evsiz insanları gördüğün de hemen yanlarına gider ve yeni elbiseler almaları için para yardımında bulunurdu. Belki o insanlar o parayla alkol ya da uyuşturucu alırlardı, bunu hepimiz biliyoruz ama yine de o yardım ederdi.

Kötü bir niyetim yok, kalbimden öyle yapmak geliyor ben de yapıyorum, bütün olay bu.

1960’larda Amerika’ya şiddet, baskı ve suikastlar hâkimdi. Malcolm X, JFJ, Bob Kennedy, Martin Luther King. Hayatınız için hiç endişelendiğiniz oldu mu?

Hayır, hepsini pataklarım (burada konuşurken yumruklarını sıkarak bir hareket yaptı. Tam yeni soruya geçecekken sanki aniden ölmüş gibi sandalyesine yığıldı. Hepimizi güldürdü.)

Sizce en büyük başarınız nedir? İslam’a girmek, Müslüman olmak. Geçmişe dönebilseydiniz ve bir şeyleri değiştirebilseydiniz, bu ne olurdu?

10 yaşında İslam’ı kabul eder, Müslüman olurdum.

En çok sevdiğiniz mescit (cami ) hangisi?

• Hepsi. Hepsini çok seviyorum çünkü hepsinin yüzü Mekke’ye dönük.
• Howard: Seyahatleri boyunca gittiği her yerde, en yakın cami nerede diye sorar. İbadetlerini kaçırmamak için.

En çok ne zaman dua ettiğinizi hatırlıyor musunuz?

Joe Frazier ile dövüşmeden önce çok dua etmiştim.

Favori kitabınız hangisi, en sevdiğiniz kitabınız?

Bu çok aptalca bir soru. Kur’an tektir, eşi benzeri olamaz.

En sevdiğiniz yiyecek peki?

Tavuk-pilav. Tabi bir Müslüman ülkesinde yaşıyor olsaydım kuzu eti-pilav. Ayrıca dondurma.

Favori renginiz?

Siyah

En sevdiğiniz çiçek?

Gül. Gülleri çok severim. Ama tabi Allah’tan gelen her şeyi seviyorum.

En çok hangi ülkeyi beğendiniz?

Howard: Jakarta ve Endonezya’ya gitmiştik, harikaydı. En az 70 bin insan Muhammed’i görmeye gelmişti. Gittiği bütün Müslüman ülkelerini severek, isteyerek geziyor.

Tam röportajı bitirmeye hazırlanırken Muhammed ali bize doğru döndü ve size bir şey göstermek istiyorum dedi. (yumruklarını sıktı, sonra açtı ve ellerinden bir tanesine mendil sıkıştırdı, sonra ellerini açtı ve ikisi de bomboştu. Yavaşça sağ eline açtı ve mendili tekrar çıkarttı. Hileyi gösterdi) Bizlere bunu nasıl yapabildiğini anlattı ve şöyle söyledi:

Şeytanın bizleri nasıl aldattığını göstermeye çalıştım sadece.