Irmak boyu tüccarin karisi: Mektup

HABER MASASI
Abone Ol

On beşimde yüzümü çatmadım artık Ayağının bastığı toprak olayım istedim, Dünyalar durdukça durdukları yerde... Daha yukarılarda mı olacaktı gözüm?

Alnımın üzerinde saçım dümdüz kesilirdi daha;

Oynardım sokak kapısının önünde, çiçek dererdim.

Bambu sırıklarına binmiş gelirdin, atlılar gibi,

Dört dönerdin yöremde, mürdüm erikleriyle oynardın.

Chokan köyünde yaşayıp gidiyorduk işte:

İki küçük çocuktuk, sevgiden gayrısını bilmeyen.

  • Ön dördünde vardım sana, efendim benim.
  • Gülemezdim karşında, sıkılgandım çünkü.
  • Başımı eğer, duvara çevirirdim yüzümü.
  • Kırk kere de çağırsan, gözüm yerden kalkmazdı.

On beşimde yüzümü çatmadım artık

Ayağının bastığı toprak olayım istedim,

Dünyalar durdukça durdukları yerde...

Daha yukarılarda mı olacaktı gözüm?

  • On altıma bastım, sen gittin.
  • Anafor kaynattığı sulardan, Ku-to-yen'e
  • Beş ay oldu ayrılalı
  • Dallarda maymunlar üzünç içinde.
  • Ayağını sürüyordun gittiğinde.
  • Kapının önü yosun şimdi, bir sürü yosunlar var,
  • Yolunmayacak kadar kökleri derinlerde.
  • Yapraklar erkenden dökülüyor bu güz estikçe rüzgâr
  • Çiftleşen kelebekler ağustosta sarardı daha,
  • Batı bahçesindeki otların üzerinde,
  • Dokunuyor bana bunlar. Yaşlanıyorum.
  • Kiank ırmağının dar geçitlerinden inmekteysen şimdi,
  • Bana haber ver, bileyim de önceden
  • Karşılayayım beni
  • Cho-fu-sa'ya kadar çıkıp.

Şiir: EZRA POUND

Türkçesi : Cevat ÇAPAN - Bilge KARASU