Hatırlamaktan yapılmış şarkılar
‘Almasın demiş adımı diline / vay ben ölem atın toprak üstüme’ dizeleri geldiğinde şarkının aslında, Hz. Hamza’yı öldürüp sonradan Müslüman olan Vahşi (ra)’nin dilinden yazıldığını hatırlarsınız. ‘Aşk’ı bir de o açıdan düşünmeyi denersiniz. Aşk, o açıdan daha güzeldir elbette.
Reşid Behbudov – Yalgızam Yalgız
‘Bu adam Küçelere Su Serpmişem’den başka şarkı da okumuş mu acaba?’ diye merak edilir, aranır ve dinlenir.
Yine de uyaralım: Azerbaycan’ın o şaheser türkülerini insanı hiç rahatsız etmeyecek şekilde batı müziği orkestrası ile harmanlayan bu enteresan adamın sesini ya çok seversiniz ya da hiç beğenmezsiniz. Arası yoktur.
Tinariwen – Iswegh Attay
Tekrar gibi olacak, lakin mutlak surette sımsıcak bir çay eşliğinde dinlenir.
‘Bir bardak çay içtim / önce kalbimi kavurdu’ demektedir zaten şarkı. Çaydan bir yudum alınır ve boşluğa bakılır bir müddet. Usul öyledir.
Klibi de izlenir bu arada: Bir adam bir mağarada ateş yakmış, kararmış bir demlikte nane çayı yapmaktadır. Sonra grubu da görürüz. Tuareglerden oluşan, kendilerini ‘çölün çocuğu’ olarak isimlendiren Mali’li amcaları yani. ‘Bir bardak çay içtim / önce kalbimi kavurdu’ demektedir zaten şarkı. Çaydan bir yudum alınır ve boşluğa bakılır bir müddet. Usul öyledir.
İmera – Emri Olur
Bir arabada 3 arkadaş yola çıktığınızda başlangıç şarkısı olarak dinlenir. Sonra şarkının başlangıç şarkısı olması gerektiği unutulur ve tekrar dinlenir. Sonra tekrar dinlenir. Sonra tekrar. ‘Almasın demiş adımı diline / vay ben ölem atın toprak üstüme’ dizeleri geldiğinde şarkının aslında, Hz. Hamza’yı öldürüp sonradan Müslüman olan Vahşi (ra)’nin dilinden yazıldığını hatırlarsınız. ‘Aşk’ı bir de o açıdan düşünmeyi denersiniz. Aşk, o açıdan daha güzeldir elbette.
Bebe – Respirar
‘İyi bir sesten popa yakın temiz şarkılar’ dinleme ihtiyacınız depreştiğinde dinlenir. Sanki çocukluğunda bir kez nezle olmuş ve sonra bir türlü tedavisi bulunamamış gibi duran Bebe’nin bu sesiyle Türk popunda hiç şansının olmayacağını düşünüp hayıflanırsınız.
- Türk popu en ufak pürüzü sevmez malum. Sürekli ‘flat’ bir durumun peşinde olduğundan da bir gram değişmez ve yenilenmez. Bu arada ‘respirar’, ‘nefes almak’ demek. İyi sesler öyledir. Nefes aldırır dinleyene.
Noir Desir – L’homme Presse
‘Bi Noir Desir vardı, ne oldu lan ona?’ diye merak edip araştırırken ofiste dinlenir. Pop-rockın tam kalbinde kalarak politik olmayı becermiş ve 1985’te kurulup 2010’da dağılan bu Bordolu grup size en çok şu cümleyi çağrıştırır: ‘Bizim memleketin solcumtrak rockçıları niçin bu kadar kötüler be abi?’
Abdülhalim Hafız – Ahwak
‘Kalabalık orkestra, daha da kalabalık bir dinleyici topluluğu ve bütün bu kalabalığı son derece doğal bir karizmayla yöneten bir şarkıcı olsa nasıl olur?’ sorusunun cevabı olarak konser kaydından ve mümkünse yalnız izlenir. Abdülhalim’in sesi büyüleyici, sahne hakimiyeti olağanüstüdür.
Yapayalnız başladığı hayatını, milyonlarca insanın kalbine girerek tamamlamıştır. Annesini doğumda, babasını da 5 aylıkken kaybeden Aldülhalim’in 1977’deki cenazesine milyonlarca Kahireli katılmıştır.