💬 “Seni ilk zamanlar hiç sevmezdim. Şimdi en yakınım oldun.'
💬 “Daha önce bu yemeğin kokusuna tahammül edemezdim. Şimdilerde tadına doyamıyorum.'
💬 “İlk çıktığında asla beğenmediğim şu şarkıyı artık gizli gizli dinliyorum.'
📌 Hepimiz hayatımızda bu tarz cümleler mutlaka kuruyor veya çevremizden duyuyoruz. Peki daha önceden sevmediğimiz bazı şeyleri zaman ilerledikçe nasıl oluyor da sevmeye başlıyoruz? Sosyal psikolojide bu durum 'Maruz Kalma Etkisi' olarak tanımlanıyor.
1950 yılında Festinger bir deney yapıyorlar. Yurtta kalan öğrencilerin üzerinde yapılan gözlemler sonucunda yurt odaları yakın olan öğrencilerin diğer öğrencilere kıyasla daha yakın ilişkiler kurdukları sonucuna ulaşılıyor. Oluşan bu yakınlığın sebebi ise 'maruz kalma etkisi' ile açıklanıyor. Bunun nedeni ise bir şeylere aşina olmaktan zevk duymamız. Aşina oldukça kendi konfor alanımıza dahil eder ve o şeyi veya kişiyi daha çok sevmeye başlarız. Çünkü, bizi güvende ve huzurlu hissettirir.
Bu durumu örneklerle açıklayacak olursam da bir şarkıyı ilk kez duyduğumuzda onu beğenmeyebilir ve bir daha asla dinlememeyi düşünebiliriz ancak zaman içinde o şarkıya sağda solda ne kadar çok maruz kalırsak kulakta oluşacak tanıdık tını şarkıyı sevmemizi hatta kendi isteğimizle açıp dinlememizi sağlayabilir. Veya aynı durumu bir tat için de yaşayabiliriz. Bir zamanlar hoşlanmadığınız bazı tatlara başka yemeklerden dolayı aşinalık kazandıkça o tadı artık sevebilirsiniz bile. Bunların dışında insan ilişkilerinde çoğunlukla ilk izlenimin önemli olduğu düşünülse de zamanla birbirlerine daha fazla maruz kalan insanların birbirlerinde sevmedikleri özelliklerine alıştıkları ve hatta bu özellikleriyle beraber o kişiyi sevmeye başladıkları da bir gerçek.