Zanzibar, Tanzanya’nın sahiline yakın, Hint Okyanusu’nda parıldayan bir takımada. Üzerinde yemyeşil ormanlar, beyaz kumlu plajlar, masmavi deniz ve tarihi taş binalarla dolu sokaklar bulunuyor. Zanzibarlıların misafirperverliği ve adanın sıcak atmosferi, burayı yalnızca bir tatil rotası olmaktan çok daha fazlası haline getirmiş. Bu sebeple Zanzibar’a gittiğinizde, kendinizi gerçek anlamda farklı bir dünyada hissedeceğinizden eminiz.

Zamanın donduğu yer: Stone Town

Zanzibar’a adım adar atmaz ilk durağımız Stone Town. Buranın sokaklarında, geçmiş hâlâ yaşıyor. Stone Town’da bir labirentin içinde gibi hissedebilirsiniz. Ancak bu labirent, size oldukça zengin bir tarih yolculuğu vadediyor. Stone Town, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan bir bölge ve adanın kültürel kalbi diyebiliriz. Burada daracık sokaklar arasında gezerken, Arap, Pers, Hint ve Avrupa etkilerinin bir arada nasıl harmanlandığını görebilirsiniz. Stone Town’daki en dikkat çeken yerlerden biri House of Wonders, yani Mucizeler Evi. 1883 yılında inşa edilmiş bu görkemli bina, Zanzibar’ın ilk elektrikli binası olarak ün kazanmış. Şu an müze olarak kullanılan bu yapı, adanın tarihini ve kültürünü keşfetmek için harika bir başlangıç noktası. Keza bu bölgedeki Sultan’ın Sarayı da görülmeye değer bir başka tarihi yapı. Burada, Zanzibar sultanının yaşamını daha yakından öğrenebilirsiniz. Unutmayın, Stone Town’u gezmek demek, sürekli bir köşe başında yeni bir sürprizle karşılaşmak demek. Bu yüzden kaybolmaktan hiç korkmayın.

Zanzibar’ın en ünlü özelliklerinden biri de elbette bembeyaz kumlarla kaplı plajları. Adanın batı kıyısında Nungwi Plajı sizi bekliyor. Burada hem sakin bir atmosferin tadını çıkarıp hem de su sporlarıyla adrenalini doruklarda yaşayabilirsiniz. Nungwi’nin suları o kadar berrak ki, denizin altındaki mercan resiflerini çıplak gözle görebilirsiniz. Eğer dalış ya da şnorkelle su altı dünyasını keşfetmek gibi hobileriniz varsa bu plaj tam size göre. Nungwi’ye yakın olan Kendwa Plajı ise biraz daha sakin ve lüks bir atmosfer sunuyor. Yumuşacık kumlar, hafif rüzgâr ve yemyeşil palmiye ağaçları arasında, adeta bir farklı evrende gibi hissedeceksiniz. Tüm gün boyunca denizin tadını çıkardıktan sonra, gün batımını burada geçirmeden ayrılmayın. Zira gün batımı saatlerinde Zanzibar büyülü bir yere dönüşüyor bizce.

Zindanlar ve timsahlar

Zanzibar’ın dışındaki Prison Island, zindanı ve doğal yaşamıyla ünlü. Burada, 19. yüzyılda köleleri tutmak için inşa edilen eski bir hapishane yer alıyor. Şu an terkedilmiş olsa da adaya yapılan gezilerde hapishanenin tarihine dair pek çok bilgi edinmek mümkün. Fakat asıl cazibe merkezi, adada yaşayan dev timsahlar. Bu devasa timsahlar, adanın simgelerinden. Hem biraz korkutucu hem de etkileyici olan bu timsahları görmek, ziyaretçilere farklı bir deneyim sunuyor. Prison Island ayrıca bembeyaz plajları ve şnorkelle yüzme için ideal bir yer. Okyanus, adanın etrafında turkuaz renkte parıldıyor. Burada geçireceğiniz birkaç saat hem tarih hem de doğaya doymanızı sağlayacak.

Zanzibar’ın vahşi yaşamını görmek isteyenler için Jozani Ormanı da harika bir destinasyon. Bu orman, adada korunan en büyük doğa alanı ve Kırmızı Colobus Maymunları gibi nadir türlere ev sahipliği yapıyor. Maymunları görmek, ormanın huzur veren atmosferinde kaybolmak, gerçekten özel bir deneyim. Ayrıca ormanın derinliklerine inen yürüyüş yolları, doğa yürüyüşlerini sevenler için ideal. Jozani Ormanı’nda yürürken doğanın sesini dinleyebilir, tropikal bitkilerin arasından geçerek kendinizi adanın büyüsüne kaptırabilirsiniz.

Baharatın izinde

Zanzibar, aynı zamanda bir “baharat adası” olarak ünlü. Birçoğu adaya has haharatların kokusu adanın her köşesine yayılır ve ada mutfağının temelini oluşturur. Baharat turlarına katılmak da Zanzibar’a özgü kokuları ve tatları keşfetmek için harika bir yol. Adada en çok yetiştirilen baharatlardan bazıları karanfil, zencefil, tarçın ve vanilya. Bu turlarda, baharatların nasıl yetiştirildiğini, nasıl kullanıldığını öğrenebilir ve tabii ki taze baharatlardan oluşan küçük hediyelikler alabilirsiniz. Bu arada bir Spice Tour’a katıldığınızda sadece baharatları değil, aynı zamanda adanın yeşil alanlarını da keşfetmiş oluyorsunuz. Baharat turları, aynı zamanda Zanzibar’ın büyüleyici doğasına dokunmanızı sağlayacak. Hem doğa ile iç içe olacak, hem de damağınızda unutulmaz tatlar bırakacak bir deneyim.

Zanzibar’a gelmişken, adanın mutfağını keşfetmek de kaçınılmaz! Zanzibar mutfağı; Arap, Hindistan ve Afrika mutfaklarının karışımından doğmuş. Zanzibar pilavı, mango soslu tavuk, kızarmış balina balığı ve tabii ki baharatlı tatlılar gibi birçok yerel yemeği deneyebilirsiniz. Ayrıca Forodhani Gardens’ta gece pazarı deneyimi yaşamalısınız. Burada, taze deniz ürünleri, kebaplar ve sokak lezzetleriyle dolu bir atmosfer sizi bekliyor. Taze balıklar, karidesler ve mürekkep balıkları, Zanzibar’a özgü soslarla servis ediliyor.

Zanzibar, doğal güzellikleriyle ve kültürel zenginlikleriyle büyüleyici bir yer. Her köşesinde bir tarih, bir anı, bir parça huzur var. Zanzibar’a geldiğinizde sadece bir tatil yapmakla kalmayacak, aynı zamanda farklı bir dünyayı keşfedeceksiniz. Okyanusun renginden, tarihi yapılarıyla öne çıkan Stone Town’a kadar her şey, burada geçirdiğiniz zamanı özel kılacak. Zira Zanzibar, hayallerinizdeki tropikal cennetten çok daha fazlası.