Yener Çevik: Yeni neslin ozanlarıyız

Yener Çevik
Yener Çevik

Yaptığı müzikle geniş bir hayran kitlesi tarafından takip edilen Yener Çevik, 1979 İzmir doğumlu. Aslen Erzurumlu olan müzisyen, 10 yaşında RAP müzikle tanışmış. Çevik, Türkiye'de RAP müziğin ilklerinden olmanın yanı sıra, arabesk müzikle o çok sevdiği RAP müziği birleştirerek de kendi tarzını oluşturmuş özgün bir sanatçı. Sanatçıyla müzik yaşamının başlamasını, çıkardığı albümleri ve son single çalışması olan "Vatan İçin" hakkında keyifli bir sohbet yaptık.

APAYRI COĞRAFYALARDA AYNI DERTLERİ TAŞIYAN İNSANLAR VARMIŞ

TRT 1’de bir dizi vardı, “Fat Boys” diye üç tane adam oynuyordu. Yaş günüm yaklaşıyordu, abime dedim ki, bana bu adamların kasetini alsana. Abim de tamam, dedi. Gidiyor, “Fat Boys”un kasedini bulamıyor. İçinde üç tane siyahi sanatçı olan başka kaset alıyor. Getirdi bana onların kasedini. Öyle tabii dinlemeye başladık. Yaş10 o sıralar insanın aklı ermiyor. Sadece hoşuma gidiyor diye dinliyordum. Sonra ortaokuldayken yine abim bana Malcolm X’in kitabını getirdi. Dedi ki, bak madem bu müziği dinliyorsun; bunun kitabı bu. Abimin getirdiği kitabı okudum, kitabı okuyunca daha da bir aydınlandım.

Dedim ki, apayrı coğrafyalarda, aynı dertleri yaşayan insanlar varmış. Demek ki ben doğru müziği dinliyormuşum, deyip devam ettim dinlemeye. Sene ’93, ’94ler rahmetli Boe B ve “Islamic Force” Hiphop’un temelidir. Rahmetli Boe B’nin albümü ulaştı elime; Islamic Force’un Mesaj albümü. Gurbetçi kardeşlerimizden elimize geldi kaset. Onun şarkılarını kâğıda yazmaya başladım. Yani bu işin Türkçesi buymuş diye görünce çok heyecanlandım. Türkçe’si varmış bu işin, diye… İşte, onun şarkılarının sözlerini deftere yazmaya; onla beraber okumaya başladım. Oralardan, sene 1995 ilk parçamı yaptım; liseli gençlere, uyuşturucuya karşı… Sonra bugünlere geldi.

 Benim tarzım RAP’in arabesk hâli.
Benim tarzım RAP’in arabesk hâli.

Yener Çevik’in tarzı nedir? Biraz arabesk, biraz RAP diyebilir miyiz? Nereden geliyor Yener Çevik müziği?

Ben kenar mahalleliyim. Biz, mahallede haliyle Michael Jackson, Madonna’yla büyümedik. Çalan müzikler belliydi; Orhan Gencebay, Müslüm Gürses, İbrahim Tatlıses, Ferdi Tayfur, Cengiz Kurtoğlu, Ümit Besen, Hakkı Bulut… Bu isimlerle büyüyünce -zaten hâlâ seviyorum arabesk dinlemeyi- dinlemeyi sevdiğim müziği yapmak istediğim müzikle birleştirince RAP’in arabesk hâli ortaya çıktı. Benim tarzım bu aslında, RAP’in arabesk hâli. Arabeski kimse yok sayamaz, çünkü Müslüm Gürses mahallelerin direniş marşıdır.

Arabeski kimse yok sayamaz

İki şarkıyla katıldığınız bir toplama albüm var: “Yeraltı Operasyonu”

Evet, Türkiye’de de çıkmış ilk Türkçe RAP toplama albümüdür.

Peki, o günden bugüne RAP anlayışınızda, müzik anlayışınızda neler değişti?

Çok şey değişti. İmkânlar bir kere değişiyor. O sıra ben işportacıydım. İstanbul’da simit, İzmir’de gevrek diyorlar. Ben, o zamanlar gevrek satıyordum. Gevrek satarak bir haftada biriktirdiğim parayla bir saat anca stüdyoya gidebiliyordum. O şarkılar öyle çıktı. Yaşadıklarım değişiyor, biz ânda kalan insanlarız. Yaşadığımız ânı kaleme alıyoruz. Tabii şimdi 15 yaşında gördüğün şeyle 30 yaşında gördüğün şey arasında dünya kadar fark var. Bir de tabii yazım teknikleri, söyleme teknikleri de değişiyor. Bunları da araştırıp takip ediyoruz. Değişim bunlara müteakip devam ediyor ve edecek de…

“Sokak Dili ve Edebiyatı” herkesin söylemeye korktuğu bir cümle.
“Sokak Dili ve Edebiyatı” herkesin söylemeye korktuğu bir cümle.

RAP'i Amerikan yaftasından kurtarmak istiyorum

RAP’çiler günümüzün ozanları mıdır?

Bence evet. Yeni neslin ozanlarıyız biz. Aşıklar neyse, Yunus Emreler neyse o bayrağı taşıyan insanlarız. Aslında yaptığımız bu. Yeni çıkacak albümün adı da “Ritmik Anadolu Şiiri” olacak. Çünkü RAP’i Amerikan yaftası altından kurtarmak için, öyle de bir çabam var. Onlar RAP diyor. Bizimkisi de Ritmik Anadolu Şiiri. Bizim topraklarımızda zaten var. Sadece enstrümanlar değişti. Dadaloğlu’nun bir şiirini de alsanız; Dede Korkut’un herhangi bir öğüdünü de alsanız aynı ritim ve vurguyla onu hissettirebilirsiniz insanlara.

Elitistlerin görmek istemedikleri dünyayı kulaklarına soktum

Yıl 2016, “Sokak Dili ve Edebiyatı” albümünüz çıktı. Abi neden albümün ismini “Sokak Dili ve Edebiyat” koydunuz ve bu albümle hedeflediğiniz neydi?

“Sokak Dili ve Edebiyatı” aslında herkesin konuştuğu ama adını söylemeye korktuğu bir cümle. Hayat dizi filmler gibi değil. İnsanların gerçek yüzleri var ve bir de elitist bir tabakanın görmek istemediği bir dünya var. Ben, “Sokak Dili ve Edebiyatı”nda bu elitistlerin görmek istemedikleri dünyayı kulaklarının içine kadar soktum.

  • "Kalplerimiz kırıktı zaten, Temmuz 15. Bir de üstümüze yağdı mermiler!"

Geçtiğimiz ay “Vatan İçin” şarkınız Kaan Burak Şen’in yaptığı güzel de bir kliple yayınlandı. Size bu şarkıyı yazmaya iten ne oldu?

Tek cümle ile ben bunu şöyle toparlayayım; yeni bir şarkım çıkacak, “Nasihat” orda ben bu cümleyi söyledim. “Kalplerimiz kırıktı zaten, Temmuz 15. Bir de üstümüze yağdı mermiler!”