Yasmine Hamdan: Yaşadıklarımızın matematik işlemi olmadığını anlamalıyız
Jim Jarmusch’un "Only Lovers Left Alive"filminde seslendirdiği "Hal" ile şarkısı iledikkatleri çeken ve adını tüm dünyadaduyuran Lübnanlı şarkıcı ve söz yazarıYasmine Hamdan, bu kez 2017 yılındayayınladığı ikinci solo albümü Al Jamilat’inremix versiyonlarının yer aldığı JamilatReprise ile huzurlarınızda… Türkiye’de desıkı bir hayran kitlesi bulunan ve sık sıkkonser vermek için ülkemizi ziyaret edensanatçı ile Skyroad okurları için bir arayageldik.
2017 yılında yayınladığınız ikinci solo albümünüz Al Jamilat’i bu kez Jamilat Reprise adıyla tekrar dinleyiciyle buluşturdunuz. Tamamı remixlerden oluşan bu projeyi yapma fikri nasıl doğdu?
Aslında hiç aklımızda olan bir şey değildi ve çok spontane gelişti. Bazı remix prodüktörlerinden kendi versiyonlarını yapmalarını istedik. Fark ettik ki elimizde bir dolu güzel remix olmuş. Tümünü plak formatında yayınlamaya karar verdik.
Sizce ‘remix’in bir şarkıya kattığı en önemli nokta nedir? Eskiden amacı yalnızca şarkıyı sadece hızlandırmak, dans ettirmek gibi görünürken şimdi yepyeni bir düzenleme olduğu gerçeği kabul ediliyor… Sizce yıllarca remix prodüktörlerine haksızlık mı edildi?
Bir başka artist tarafından şarkınızın yorumlanması çok hoş bir duygu. Eğlenceli kısmıydı bu. Farklı versiyonları dinlemeyi çok sevdim. Yeni bir değer kattılar. Çünkü şarkılar hem değişti hem de farklı bir karaktere büründüler. Yenilikçi oldular. Heyecan verici oldu çok. Albümümdeki şarkıları, yazdım, kaydettim, turnesini yaptım, promosyonuyla ilgilendim. Ve birden remixlerle beraber yepyeni bir hikayesi, anlamı olmaya başladı. Farklı insanlara farklı duygular veren versiyonlar oldu. Yeni hayatları oldu şarkılarımın. Remix prodüktörlerinin tamamen şarkıları değiştirmelerini her zaman beğenmişimdir. Hızlı olmaları ya da orijinalinden yavaş olmalarını umursamıyorum. Tek olması gereken, artistik yapının müziğimle uyuşması. Tek önemsediğim bu.
Şarkılarınızda ve sesinizdeki mistik, esrarengiz ve büyülü atmosfere bayılıyoruz. Bence remixlenmesi de epey zor… Peki kriterleriniz neydi? Yoksa özgür mü bıraktınız remixler konusunda müzisyenleri?
Plak şirketim ve menajerimle bazı isimler üzerinde konuştuk, kontağa geçtik. Başta 3-4 şarkı ile başladık, bazı fikirler gönderdik. Herkes birer şarkı seçti. Sonra başka remix prodüktörlerine de gönderdik. Bazıları arkadaşımdı. Ve arkadaşlarımla çalıştığımda genelde onlardan gelen geri dönüşe göre yaptıkları üzerinden konuşurum. Hep yaptıklarını genelde beğenirim. Ve remixlerken tamamen özgürdürler.
2014 yılında Türkiye’nin en önemli remix prodüktörlerinden A.Turk’un yapmış olduğu Nediya’nın remiksini yayınladınız… Bize hem kendileriyle tanışma hikâyenizi hem de remix hakkındaki düşüncelerinizi paylaşır mısınız?
Sanırım, ortak bir arkadaşımız tarafından tanıştırıldık Armageddon Turk (A.Turk) ekibiyle. Ve evet, harika iş çıkardılar o zaman.
Jim Jarmush Türkiye de çok sevilen bir yönetmen. Only lovers left alive filmi de yine ülkemizde çok sevilmişti. Tabii içinde sizi görmek de ayrı bir sürpriz oldu. Sizin için o film ne ifade ediyor? Ve yönetmenler çalışmak ile ilgili neler söylersiniz?
Jim Jarmusch ile çalışmak harikaydı. Büyük bir onurdu benim için ve çok eğlenceliydi. Çok ilham vericiydi. Filmde yer almak müziğimi çok farklı dünyalardan insanlara duyurma şansı verdi. Alternatif müzik ve bağımsız sinema adına oldukça güzel bir maceraydı. Ve geniş kitlelerce müziğim duyuldu. Yönetmenlerle çalışmayı çok seviyorum. Benim eşim de yönetmen Elias Suleiman. Onunla da çalıştım. Sinema, tiyatro ve dans dünyasından insanlarla çalışmayı çok seviyorum.
Bir şarkı yaparken nelerden ilham alıyorsunuz?
Bu çok komplike bir soru. Bir tarif yok aslında. Bazı zamanlar oldukça ilham dolu oluyorsunuz ve bazı zamanlarda dinlenmeniz gerekiyor. Müzik yapmayıp başka şeylerden ilham alıyorsunuz. Dengem olması için uğraşıyorum, bazı zamanlar müzik dinleme dışında okuduklarımdan, filmlerden, edebiyattan esinleniyorum ve farklı yerlerde arıyorum ilham kaynağımı. Ayrıca tabi ki insan ilişkilerim de etkiliyor.
Eşiniz Elya Süleyman geçtiğimiz yıl geçtiğimiz Antalya Film Festivali’nin jüri başkanlığını yapmıştı. İstanbul Film Festivali’nde de onur konuğu olarak ağırlandı. Kendisi de sizin gibi Türkiye’yi sıkça ziyaret ediyor. Sizin Türkiye Sineması’na dair görüşleriniz neler?
Ne yazık ki Türk sineması hakkında çok fazla şey bilmiyorum. Bazı isimleri tanıyorum. Nuri Bilge Ceylan gibi. İşlerini takip ediyorum ve çok beğeniyorum. Türk sinemasını daha yakından tanımak istiyorum ve araştırmaya devam edeceğim.
Gelecek planlarınız neler?
Bu ilginç bir soru. Ben de şu anda tam üzerine çalışıyorum ama bir yandan turnedeyim. Ve bitirdikten sonra bu yorucu atmosferden çıkıp düşüneceğim. Bu tabi ki bir süreç, fikirlerle oynamaya, düşünmeye zaman ayırıp ilerleyeceğim.