Tarihi peşinden sürükleyen şehir: Ağrı
Dağlarında çeşit çeşit endemik bitkilerin yetiştiği, ovalarındayaylalarında ineklerin, koyunların özgürce dolaştığı, havasınasuyuna doyulmaz bir memlekete gidiyoruz bugün, Türkiye’ninçatısı, Ağrı’ya gidiyoruz!
Ulaşım
Ağrı’ya ulaşmak artık çok kolay. İstanbul, Ankara ve İzmir’den farklı havayollarının her gün uçuşları yer alıyor. Kars, Van, Iğdır gibi komşularından ise otobüs ile birkaç saatte ulaşılabiliyor. Şehir içinde gezilecek görülecek yerlere ulaşmak için ise en iyi seçenek araç kiralamak. Böylece kanyonlar, göller, mağaralar gibi yerlere rahat rahat ulaşabilirsiniz.
En iyi zaman
Ağrı’ya gitmek için en iyi zaman, en güzel çiçeklerin açtığı, karların erimeye başladığı, derelerin coşkuyla aktığı Mayıs, Haziran ayları. Eğer Ağrı Dağı zirve tırmanışı yapmak istiyorsanız Temmuz, Ağustos, Eylül aylarını tercih edebilirsiniz.
Yeme - İçme
Ağrı, küçük ve büyükbaş hayvan açısından çok zengin bir kent. Bu nedenle et ve süt ürünleri genel olarak çok lezzetli. Ağrı otlu peyniri, Ağrı balı, Ağrı döneri, Abdigör köftesi, kavurması, tandırı Ağrı’da mutlaka tadına bakmanız gereken lezzetler.
Ağrı 14'lüsü
Ağrı deyince aklımıza iki önemli yer gelir, birincisi Türkiye’nin en yüksek zirvesine ev sahipliği yapan ve pek çok din için kutsal sayılan Ağrı Dağı. İkincisi ise Osmanlı’nın Anadolu’daki son sarayı olan taş işçiliği ile dillere destan İshak Paşa Sarayı. Ağrı Dağı ve İshak Paşa Sarayı’nın yanı sıra Ağrı’da gezilecek yerler listesinde daha pek çok yer var. Hadi gelin, nereler varmış detaylara bakalım.
Ağrı Dağı
5137 metre yüksekliği ile Avrupa ve Türkiye’nin en yüksek zirvesi Ağrı Dağı’nda bulunuyor. Ağrı Dağı zirvesinde yer alan takke buzulu, dört mevsim erimez, belki de binlerce yıldır oradadır. Volkanik olan dağın için bir zirvesi daha var, oraya da Küçük Ağrı adı veriliyor. Ağrı Dağı’nın en güzel manzaralarını Iğdır yönünden Doğubeyazıt’a doğru gelirken ve Ermenistan’ın başkenti Erivan’dan görebilirsiniz.
Doğubeyazıt İshak Paşa Sarayı
Ağrı’nın en turistik noktası İshak Paşa Sarayı. Doğubeyazıt ilçesine 7 kilometre mesafede yer alan saraya yaz aylarında ilçeden servislerle ulaşılabiliyor.
Osmanlı İmparatorluğu Lale Devri’nde yapılan sarayın yapımı 99 yıl sürmüş. Sarayın inşasında bulunduğu bölgenin kültürel çeşitliliğinden faydalanılmış. Fars, Selçuklu, Osmanlı ve Türkmen mimarisinin en güzel örnekleri Ermeni taş ustalarının eşsiz işçiliği ile birleşmiş.
Saray olarak inşa edilmiş olsa da İshak Paşa medrese, camii ve kütüphanesi ile külliye olarak da kullanılmış.
Osmanlı İmparatorluğu döneminde kalorifer sistemine sahip ilk saray olması da bir diğer önemli özelliği.
Doğubeyazıt Urartu Kalesi
İshak Paşa Sarayı’ndan bir kilometre kadar yukarıda, sarp kayaların üzerine kurulmuş olan kale, Urartu Kalesi veya Beyazıt Kalesi olarak anılıyor. Kalenin yapım tarihi tam olarak bilinmiyor, Urartu Dönemi’nde yapıldığı tahmin edildiğinden Urartu Kalesi denmiş. Kalenin üst bölümünde yer alan keçi deliği/geçidi adıyla anılan yer de görülmeye değer.
Doğubeyazıt Ahmed-i Hani Türbesi
Şeyh Ahmed-i Hani, Ağrı ve çevresi için önemli bir ilim adımı. İslam âlimi, yazar, eğitmen gibi farklı konularda uzmanlığı olan Ahmed-i Hani, Hakkari’den gelerek Ağrı’ya yerleşmiş. Türbesi, Urartu Kalesi’nden 500 metre yukarıda yer alan caminin içinde yer alıyor. Keçi deliğine geçiş için türbenin bulunduğu yerden yürüyüşe başlayabilirsiniz.
Doğubeyazıt Eski Beyazıt Camii
Urartu Kalesi’nin hemen altında yapılmış olan Eski Beyazıt Camii, Doğubeyazıt’ın eski yerleşimi döneminde kullanılmak üzere İshak Paşa Sarayı’ndan çok daha önce inşa edilmiş. Namaz saatlerinde açılan camiyi ziyaret etmek için saate dikkat etmeniz iyi olur.
Doğubeyazıt Ahmed-i Hani Müzesi ve Beyazıt Evi
İshak Paşa Sarayı’ndan Doğubeyazıt’a doğru ilerlerken solda küçük bir tepenin üzerinde Ahmed-i Hani Müzesi’ni göreceksiniz. Müzenin olduğu bahçede Ahmed-i Hani’nin hayatından kesitlerin yer aldığı Ahmed-i Hani Müzesi ve bölgenin yaşam tarzını, kültürünü anlatan Beyazıt Evi adında bir etnografya müzesi yer alıyor.
Hz. Nuh’un izi
Nuh tufanından sonunda Nuh’un Gemisi’nin karaya oturduğu yer olduğu tahmin edilen yer Telçeker ve Üzengili köyleri arasında yer alıyor. Türkiye-İran yolundan içeriye doğru 4 kilometre ilerlediğinizde silüet şeklinde bir gemi izi görünüyor. Geminin durduğu yerin adı halk arasında Cudi Dağı olarak geçiyor. Türk ve yabancı pek çok araştırmacı bu bölgede incelemeler yapmışlar.
İzin bulunduğu yerden Büyük ve Küçük Ağrı’nın manzarasını izleyebilirsiniz.
Doğubeyazıt meteor çukuru
İran Gürbulak sınırına 2 kilometre mesafede yer alan meteor çukuru, 60 metre derinliği ve 35 metre çapı ile Alaska’da bulunan meteor çukurundan sonra Dünya’nın ikinci büyük meteor çukuru. Bazı bilimsel araştırmalar ise buranın bir obruk olduğunu gösteriyor.
Doğubeyazıt Buz Mağarası
Buz Mağarası, Küçük Ağrı Dağı’nın eteklerinde yer alan Hallaç Köyü’ne 3 kilometre mesafede yer alıyor. 100 metre uzunluğunda, 50 metre genişliğinde, 8 metre derinliğinde elips şeklinde bir mağara çukurudur. Mağaranın içinde kayaların üzerinde donmuş olan buz tabakalarını görebilirsiniz.
Balık Gölü
Doğubeyazıt ve Taşlıçay ilçe sınırlarında yer alan Balık Gölü, 2241 metre yüksekliği ile Türkiye’nin yüksek rakımlı gölleri arasında yer almaktadır. Gölün çevresinde kuş gözlemi yapabilirsiniz. Göl kırmızı benekli alabalık türü ve pek çok vahşi hayvana ev sahipliği yapmaktadır. Göl kıyısında piknik yapabileceğiniz yerler bulunuyor.
Diyadin Kanyonu, travertenleri ve kaplıcaları
Ağrı’nın Diyadin ilçesi Murat Nehri’nin suları tarafından oyulmuş Diyadin Kanyonu mesire alanı olarak güzel manzaralara ev sahipliği yapıyor. Diyadin merkezine 5 kilometre mesafede yer alan kaplıcalar ise geniş bir alana yayılmış sıcak su kaynaklarından oluşuyor, sıcak suyun oluşturduğu traverten ve köprü görüntüleri ilgi çeken yerler arasında.
Diyadin Meya (Günbuldu) Mağaraları
Diyadin ilçe merkezine 12 kilometre mesafede bulunan Günbuldu Köyü’nün yakınında bulunan Meya Mağaraları içinde kayalara oyulmuş tapınak, barınaklarda farklı inançlara ait izler bulunmuştur.
Hamur Kümbeti
Ağrı’nın en küçük ilçesi olan Hamur’un mezarlığı içinde yer alan kümbetin ne zaman yapıldığı tam olarak bilinmiyor. Hamur Kümbeti, dikdörtgen yapısı ve İlginç çatısı ile Osmanlı mimarisinde pek rastlanmayan bir mimari tarzda yapılmış.
Eleşkirt Kösedağ
Kösedağ, Ağrı’nın Eleşkirt ilçe sınırı içerisinde yer alıyor. 3.433 m yüksekliği ile Ağrı merkezinden görüntüsü ile Ağrı Dağı ile karıştırılabiliyor. Kış turizmi için Güneykaya kayak merkezi ve bahar aylarında yaylaları ile özellikle bahar aylarında görülmeye değer. Ayrıca bu bölgede Dengbejlik denen âşık geleneğinin örneklerini dinleme imkânı da bulabilirsiniz.