Şövalyeler ülkesi: Malta
Malta, Akdeniz’in ortasında yüzyıllarca yıl pek çok devletinhimayesi altına girmiş ve bu nedenden dolayı pek çok farklıkültürden etkilenmiş. Game of Thrones dizisinde kullanılanmekânları nedeniyle son zamanlarda ününü artırmış birada ülkesi. Ada ülkesi olmanın zorluğu korunmak ve Maltakorunmak için şövalyelere sahip, Malta kendisinden çok şövalyeleri ile ünlenmiş.
Kuzeyde İtalya, güneyde ise Libya ile deniz komsusu olan Malta, İtalyan ve Arap kültürlerinden ciddi şekilde etkilenmiş. Akdeniz’in ortasındaki bu ada stratejik konumu nedeniyle pek çok ülkenin de himayesi altına girmiş. Adadaki şehirlerin isimleri Arap isimleriyken, yemek kültürü daha çok italyan esintileri taşıyor. İngiliz sömürgesi etkisi ile trafik bize göre tersten akıyor. Böyle çok kültürlü ülkeleri seviyorum, her kültürden bir parça taşıyor ve bu birliktelik güzel bir harmoni oluşturuyor.
Eski tarihi başkent Mdina
Unesco Dünya Kültür Mirası listesinde yer alan Mdina sehri Avrupa’nın en güzel antik sur Şehirleri arasında sayılıyor. Mdina son zamanların ünlü dizisi Game of Thrones çekimlerine ev sahipligi yapan şehirlerden biri. Ayrıca Mdina Malta’nın eski başkenti. Eski şehrin içindeki Triq is-Sur sokagının olduğu surdan uzaktan da olsa denizi ve Valetta manzarasını görmeniz mümkün. Küçük surlar içinde 4 kilise bir de Katedral yer alıyor. Kiliselerin hepsine göz atabilirsiniz, çünkü duvar süslemeleri oldukça güzel ve nitelikli bir mimarinin izlerini taşıyor.
Mdina’da gezilecek yerler; Mdina Dungeons, Ulusal Tarih Müzesi, Agatha Kilisesi, Peter Kilisesi, St. Nicolas Kilisesi, Carmelite Kilisesi ve Müzesi ile St. Peter&Paul Katedrali olarak sayılabilir.
Şövalyelerin şehri Valetta
Surlarla çevrili Valetta sehri Unesco Dünya Kültür Mirası listesinde yer alıyor. Valetta şehri, Mdina, Rabat ve Mosta gibi her bir sokagını tek tek dolaşıp saatlerce fotoğraf çekebileceğiniz Malta tasından yapılma renkli cumbalı sarı evlerle dolu. Şehir oldukça engebeli, inişli çıkışlı, bu da fotoğraf sevenler için çok güzel manzaralar oluşturuyor. Valetta’nın belli sokakları mutlaka görülmesi gereken sokaklar; Old Bakery, St.Lucia, Strait, Republic, Merkanti sokakları mutlaka görülmesi gerekenlerin başında. Valetta’nın sokak planı ızgara seklinde olduğundan aradığınız sokakları da kolayca bulabiliyorsunuz. Valetta’da mutlaka görmeniz gereken aktivitelerden biri de her gün saat 12:00 ve 16:00 şehir surlarında yapılan top atma töreni.
Upper Barakka Gardens’dan bu gösteriyi izleyebilirsiniz.
Valletta’da gezilecek görülecek diger yerler için: Grand Master Palace, St.Johns Katedrali, Manoel Tiyatrosu ve Ulusal Kütüphane’yi saymak mümkün. Ayrıca limandan tekne turlarına katılabilirsiniz.
Ticaret merkezi Rabat
Mdina surlarından dışarıya çıktığınızda artık Rabat şehrindeysiniz. Rabat önemli bir Roma şehri imiş, bu bölgede yer alan antik eserler de Romalılara ait. Malta’da görmeye doyamayacağınız mavi, yeşil, kırmızı cumbalı sarı Malta tasından evlerin güzel örnekleri Rabat sokaklarını süslüyor. St. Paul Katedrali önündeki meydandan devam ettiğinizde (tabelaları göreceksiniz zaten), Kapadokya’daki yeraltı şehirlerine benzeyen yer altı mezarlarına ulaşacaksınız. Rabat şehrinde yer alan yeraltı mezarların adı St. Paul Catacombs. Oldukça geniş bir alana yayılmış yeraltı mezarları, şavas zamanında sığınak, zaman zaman depo ve hayvan barınağı olarak kullanılmıl; ama su an tamamen restore edilip turizme kazandırılmış durumda.
Dünyanın en eski tapınakları Hagar Qim ve Mnajdra
Türkiye’deki Göbeklitepe bulunana kadar dünyanın en eski tapınağı ünvanını taşıyan ancak tacını Göbeklitepe’ye bırakan iki tapınak Hagar Qim ve Mnajdra. Arkeolojik alana girişte önce tapınakların tarihini anlatan 4D bir film gösterisi izletiyorlar. Sonra da küçük bir müze hazırlamışlar. Binlerce yıl önce güneşe göre tasarlanmış bu tapınakları gezmek tarihte bir yolculuk gibi… İki tapınak arasında 500 metrelik bir yürüme mesafesi var. Bol rüzgârlı ve güneşli bir alanda oldukları için korumak için üzerindeki büyük tenteleri yapmışlar, hem estetik hem de koruyucu olmuş.
Malta’ya hafta sonu gidince tabii ki istediğimiz her yeri görme sansımız olmadı. Daha fazla zamanımız olsaydı gideceğimiz yerleri de aşağıda sıralıyorum:
- • Adada gördüğüm yerlerin ara sokaklarında kaybolmayı isterdim, sarı Malta tasından yapılan cumbalı evler fotoğraf çekmeyi sevenler için harika bir dekor. Valetta, Mdina ve Mosta’nın ara sokakları daha fazla vakit geçirmeye değer.
- • Neredeyse Malta’nın sembolü haline gelmiş olan göz desenli kayıkları ve liman çevresindeki balık restoranlarıyla ünlü Marsalox kasabası listeye eklenmeli.
- • Temel Reis animasyon filminin çekildiği set olan ve sonradan turizme açılan Popeye Village adanın kuzey ucuna yakın.
- • St.Julian bölgesinde bir aksam geçirmek isterdim ancak bizim tek akşamımız olunca onu da Valetta’da geçirmeyi tercih ettik.
- • Gozo ve Comino adaları ise özellikle yazın yaz tatili yapmak isteyenler için güzel alternatifler olabilir.