Rüya şehir Roma’da 3 gün

Rüya şehir Roma’da 3 gün.
Rüya şehir Roma’da 3 gün.

Dünyanın en önemli turistik merkezlerinden biri Roma… İtalya ve Vatikan’ın başkenti olan bu kadim şehir 2800 yıllık bir geçmişe sahip. Tarihte de birçok medeniyete başkentlik yapan şehir antik kentlerle dolu, tarihi yapıları da oldukça fazla. Bu kadim kent; tarihi dokusu, kültürel gelişimi, alışveriş imkanları, yeme-içme kültürüyle insanlar tarafından sıklıkla tatil rotası olarak seçiliyor. Harika bir tatil imkanı sunan Roma’da gezilip görülecek çok fazla yer var. Peki, nereleri kesinlikle görmeli? Hangisine önce gitmeli? Hepsini düzenlediğimiz rüya şehir Roma’da 3 gün yazımız, sizi kısa bir Roma tatil planı oluşturacak.

Roma’da 1. gün

Gezinizin ilk durağı Kolezyum. Roma’nın simgelerinden biri olan bu tarihi yapı, M.S. 72-80 yılları arasında yapılmış. Oval bir amfitiyatro olan bu eşsiz yapı, tarihinin çeşitli noktalarında yaklaşık 50.000 ila 80.000 seyirciyi ağırlayabilmiş. Buranın yapılış amacı ise kralların Roma halkı eğlendirmek için bazen acımasızların da yapıldığı gösteriler düzenlemek. Bugün modern Roma’nın en sevilen yerlerin biri olan Kolezyum, kesinlikle görmeniz gereken yerler arasında. Burayı bir rehber eşliğinde ya da kendiniz gezebilirsiniz.

Roma Forum.
Roma Forum.

Kolezyum’dan sonraki durağımız buraya çok yakın olan Palatine Tepesi. Roma’nın köklerinin yer aldığı bu tarihi yer, kentin tarihi kalıntıları açısından en zengin yeri. Bölgedeki yerleşim hareketleri MÖ 1000 yılına kadar dayanıyor. Burada arkeolojik kazılar devam ederken, siz tapınak ve saray kalıntılarını görmüş olacaksınız. Hemen yanı başında olan Roma Forumu’nu da görmeden gitmeyin.

Araç ile 5, yürüme 10 dakika uzaklığınızda olan Altare della Patria olarak adlandırılan Vittorio Emanuele II, Roma’nın en bilindik yerlerinden biri. İtalya'nın ilk kralı II. Victor Emmanuel'i onurlandırmak adına yapılan bu ulusal anıt, 1885-1935 yılları arasında inşa edilmiş. Mimarisiyle sizi kendine hayran bırakacak bu yapının bir de mükemmel manzarası olan bir terası var. Buradan Roma’nın panoramik manzarasını seyredebilir, daha önce gezdiğiniz Kolezyum, Palatine Tepesi ve Roma Forumu’nu kuş bakışı görebilirsiniz.

Kolezyum.
Kolezyum.

İlk günün son durağı Capitoline Tepesi… Vittorio Emanuele II abidesinin hemen yanı başında bulunan Capitoline Tepesi, hem müzeleri hem de eşsiz manzarası nedeniyle turistlerin uğrak yerlerinden biri. Kentin ünlü yedi tepesinden en yükseği olan Capitoline, antik kalıntılar ve önemli eserler içerin müzelere ev sahipliği yapıyor. Meşhur Marcus Aurelius'un atlı heykeli burada yer alıyor. Burada müzeleri gezebilir, tepenin mükemmel manzarasının keyfini çıkarabilirsiniz.

Roma’da 2. gün

Roma’da ikinci gününüz de ilki kadar güzel geçecek. İlk rotamız Vatikan. Günün erken saatlerinde buraya gitmeniz ve özellikle Papa’nın şehirde olduğu Çarşamba günlerini seçmemeniz oldukça önemli. Yoksa kalabalıktan keyifli bir gezi geçiremeyebilirsiniz. Dünyanın en küçük ülkesi olan Vatikan’ı bir tur ile rehber eşliğinde ya da bireysel olarak gezebilirsiniz. Görmeniz gereken yerler arasında ise Aziz Petrus Bazilikası, Sistine Şapeli ve Vatikan Müzeleri var. Her biri birbirinden önemli olan bu yerler size Roma’da olduğunuzu daha da hissettirecek.

Vatikan.
Vatikan.

Uzun bir süre geçireceğiniz Vatikan’da yorulup bir yemek molası verdikten sonra araçla yaklaşık 15 dakika uzaklıktaki Sant'Angelo Kalesi sizi bekliyor. Adriano Parkı'nda yer alan yapı, 135 yılında mozole olarak Roma İmparatoru Hadrianus ve ailesi için anıt mezar olarak inşa edilmiş. Daha sonra Papalık kalesi olarak kullanılan yer, şimdilerde bir müze. Geçmişe uzanan bu kaleyi gezebilir, en yüksek terasından şehir manzarasını seyredebilirsiniz.

Üçüncü günümüzün son ziyaret alanı Roma’nın tarihi kalbi olarak anılan Piazza Navona… Aslında burası şehirde bulunan meydanlardan biri. Ancak, bu meydan harika tarihi yerlere yalnızca yürüyüş mesafesinde. Yürüyüşünüze ise harika mimarideki binalar, çeşmeler ve şirin kafeler eşlik ediyor. Roma’nın en eski yapılarından olan Pantheon, Hadrian Tapınağı, Trevi Çeşmesi ve İspanyol Merdivenleri bu meydan yürüyüşünde karşılaşacağınız harika yerlerden birkaçı.

Roma’da 3. gün

Appian Yolu.
Appian Yolu.

Son günde güzel bir kahvaltının ardından harika bir yerde yürüyüş yapmak ya da bisiklete binmek kim istemez? O yüzden son gündeki ilk gideceğiniz yer Via Appia yani Appian Yolu. Bu yol Roma’yı Brindisi'ye bağlamak için MÖ 312 yılında inşa edilen bir eski Roma yolu. Ancak sıradan bir yol değil. 660 kilometre uzunluğundaki bu yolda çok sayıda yer altı mezarı, birçok anıt ve imparator Maxentius tarafından MS 306 ve 312 yılları arasında Via Appia üzerinde dikilmiş eski bir yapı olan Maxentius Sirki yer alıyor. Yaklaşık 3 saatlik bir gezi imkanı sağlayan Via Appia’da hem geçmiş zamandan günümüze gelen tarihe misafir olacaksınız hem de yürüyüş yapıp doğanın keyfini çıkarabileceksiniz.

Appian Yolu’ndaki gezinizin ardından kısa bir yemek ve dinlenme molasının ardında sizi buradan yaklaşık araçla yarım saat uzaklıktaki Borghese Galerisi’ne götürüyoruz. Roma’ya gelmişken sanatla ilgili bir aktivite yapmadan dönmek olur mu hiç? Dünyanın en iyi sanat koleksiyonlarından birinin yer aldığı galeride Raphael, Caravaggio, Titian ve Bernini'nin sanat eserlerini kesinlikle görmelisiniz. 1613 yılında yapılan galeri hem eserleri hem de mimarisiyle sizi büyüleyecek. Ancak giriş saatinden yarım saat önce gelip biletlerinizi almanız gerekiyor.

Popolo Meydanı
Popolo Meydanı

Yorucu bir günün ardından gününüzü sakin bitirmek için gezinizin son durağı Popolo Meydanı oluyor. Her köşesinde bulunan sanat eserleriyle tam bir Rönesans kenti olan Roma’daki en güzel meydanlardan biri Popolo. Borghese Galerisi’nn hemen yanı başında olan meydanda Santa Maria del Popolo Bazilikası ve 13. Yüzyılda yapılan Roma’daki en büyük dikilitaşı görebilirsiniz. Ardından çevredeki kafelerden birinde yemek yiyip dinlenebilirsiniz.