Radical Noise: Standart normlarla sınırlanmak istemiyoruz

Radical Noise
Radical Noise

Türk metalinin en özel gruplarından biri olan Radical Noise, 2024’ün son günlerinde “Rapsodi” isimli E.P’siyle dinleyicilerine çok güzel bir sürpriz yaptı. Biz de Radical Noise’la hem son çalışmalarını hem de geleceği konuştuk.

Uzun zaman sonra yeni bir kayıtla Radical Noise’u dinlemek çok güzel. “Rapsodi”nin çıkışının ardından siz nasılsınız, nasıl hissediyorsunuz?

Uzun, çok ayaklı ve zorlu bir sürecin ardından oldukça rahatlamış ve mutlu hissediyoruz. Şimdi bu his daha sonrasında olacak konserler ve yeni kayıtlar için heyecana dönüşüyor.

“Rapsodi” öncesi Radical Noise’da eleman değişiklikleri oldu. Gidenler neden gitti? Yeni elemanlar gruba nasıl dahil oldu?

Gidenler ile ilgili konuşmak bu noktada bize düşmez zira onları da ilgilendiren bir durum bu. Yeni elemanlara ise yeni demeye pek dilimiz varmıyor ki zaten çok uzun zamandır bizimle beraber olan çok eski dostlarımız. Çok doğal bir şekilde, hiç ikincil düşünceler olmadan bir değişim bile diyemeyeceğimiz bir durum. Ancak devam olarak nitelendirebiliriz.

“Rapsodi”de eleman değişikliklerine rağmen aynı DNA’ya sahip bir Radical Noise sound’u var ama daha olgun bir Radical Noise. Artık 20’li yaşlarda değilsiniz. Yaş almak sizi ve müziğe bakış açınızı ne yönde etkiledi ya da değiştirdi?

Bakış açımızın çok değişmediğini düşünüyoruz ama son ürün özelinde daha kapsamlı ve kaliteli eserler yapma becerisi kazandırdı denebilir. Senelerce biriken bir müzik ve sanat dağarcığı ve 6 elemanın da bunu farklı şekilde sindirme süreci Rapsodi'yi şekillendirdi. Gruptaki her elemanın bireysel olgunlaşmasının birlikte çıkan sonucu da diyebiliriz.

Plan B’nin plağının çıkışı sonrası Kerem Onan’la yaptığımız röportajda “Elimizde birçok şarkı taslağı ve fikir var, kendimizi müziğe yeniden tam olarak verebildiğimizde üzerlerinde çalışmaya niyetliyiz” demişti. “Rapsodi” de o dönemden şarkılar var mı?

Müzik üretme sürecimiz o şekilde ilerlemiyor, dönemsel bir yaklaşım neyi açıklar pek bilemiyoruz. E.P’deki bazı riff’ler çok eskiden kalma olsa bile şarkılar süreçle çok başka yerlere evrildi. Gruptaki her bireyin son dakikaya kadar şekillendirdiği bir iş oldu bu EP. Öyle ki kayıt sürecinde bile başka şekil aldı demek yanlış olmaz.

“Rapsodi”yi 20 dakikalık harika bir videoyla yayınladınız. Tüm E.P’yi bir videoyla yayınlama fikri nasıl ortaya çıktı?

Albümü tasarlarken hep bir hikâye akışı ve görsellik üzerinden düşündük. Can’ın gruba katılması bu süreci daha da sinematik bir boyuta taşıdı çünkü onun yönetmenlik ve hikâye anlatımı konusundaki yeteneğiyle işler başka bir seviyeye ulaştı. Tüm ekip olarak oturup bu fikri geliştirdik ve sonuç, hepimizin hayalini kurduğu bir proje oldu. Aslında bu, yaptığımız müziğin hikayesini sadece duymak değil, aynı zamanda görmek isteyenler için yaptığımız bir şeydi.

“Rapsodi”ye dair tek eleştirim fazla kısa olması. E.P’de yer alan Araf, Adak ve Toz intro ve outro. Bunun mutlaka bir nedeni vardır, bu konuda neler söylemek istersiniz?

Biz aslında E.P'nin kısa olduğunu düşünmüyoruz. Araf, Adak ve Toz gibi parçalar bizim için intro ya da outro değil, kendi başına bağımsız şarkılar. Standart normlarla sınırlanmak istemiyoruz. Yani bunlara intro ya da ara geçiş gibi etiketler koymak yerine, daha geniş bir perspektiften bakmayı tercih ediyoruz.

Bundan sonra sırada ne var? Bu E.P’nin ardından sizden yeni bir albüm dinler miyiz?

Bizim için süreç aynı hızla devam ediyor. Bundan sonra farklı formatlarda ürünler vermeye devam edeceğiz. Bu albüm, tekli ya da bir başka sanatçılarla ortak işler şeklinde olacak. Kafamızda çok farklı projeler var ve grup olarak da çok heyecanlıyız.

Sosyal medya hesabınızdan paylaştığınız açıklamanızda “30 yıldır yaratıcı fikirleriyle yolumuzu açan Kader Kesek’e teşekkür ederiz” diye bir cümle vardı. Megalomaniax’dan da tanıdığımız Kader’in “Rapsodi”ye nasıl bir katkısı oldu?

Kader birçok kişinin bildiğinden çok daha fazlası bir adam. Büyük müzikallerin müzikal direktörlüğünden, Afgan bir punk grubunun prodüktörlüğünü yapıp Kabil'de sokak konseri düzenlemeye kadar zamanının ötesinde birçok projeye imza atmış biri. Bizim de uzun zamandır dostumuz, mentorumuz, abimiz, destekçimiz. Albüm sürecinde ve sonrasında da bu ilişkimiz genişleyerek devam ediyor. Fikirleri ve tecrübesiyle bizlere yol gösterip yapabileceği her konuda yardımımıza koşuyor.

Bu soruyu Can Pehlivanlı’ya sormak istiyorum yıllar yıllar önce Taksim Andon’da Radical Noise çalarken alt katta oturan insanların üzerine sıvalar dökülmüş. Radical Noise’un ardından o zamanki grubun Something's Wrong’la sahne almıştın. Siz sahnedeyken de sıvalar değil bu sefer de beton parçaları insanların üstüne dökülmeye başlamış ve konser yarıda kalmış. O konsere dair sen neler hatırlıyorsun?

Tam orada bitmemişti esasında (gülüyor). Aynen parçalar dökülüp konser bitiyorken o zaman “Biz de oturalım bari” diyerek, tüm seyirciyi yere oturtmuştuk. Moshlar, stagediveler, yuvarlanarak wall of death’ler eşliğinde iki şarkı daha çalmıştık. İnanılmaz bir gündü o. Ankara’dan 60 kişi bir vagon insan atlayıp gelmiştik ve çalmadan geri dönemezdik gibi oldu. İyi ki de oldu.

Yorumunuzu yazın, tartışmaya katılın!

YORUMLAR
Sırala :

Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım