Prens Adaları'nın en büyüğü: Büyükada gezi rehberi
İstanbul’un en güzel gezi rotalarından biri adalar. Kalabalık şehrin stresinden uzakta, sanki başka bir dünyadaymışsınız gibi bir his veren Marmara’nın süsleri, insanların kaçamak noktalarının başında geliyor. Her biri birbirinden özel bu adaların en büyüğü adından anlaşılacağı üzere Büyükada. Kendine has atmosferi, romantik köşkleri, tarihi yapıları ve plajlarıyla tam bir mini tatil rotası. Siz de yakın zamanda bir adalar gezisi düşünüyorsanız, buyurun Büyükada gezi rehberimize…
Genel Bilgilerle Büyükada
Büyükada, Marmara Denizi’nin incileri olan Prens Adaları’nın en büyüğü. 5,5 kilometrekarelik alanı kaplayan ada, önceleri Rumca adı olan Prinkipos olarak anılırmış. Önceleri sürgün yeri olarak kullanılan ada, bugün İstanbul’un en sevilen yerlerinden biri. Kış aylarından 7.000’den fazla kişinin yaşadığı adanın yaz aylarında nüfusu oldukça yükseliyor. Kamu görevi dışında motorlu araç bulunmayan Büyükada, tam bir keşif adası. İsterseniz bisikletle istediğiniz yere gidebilir ya da yürüyüş yapmayı seviyorsanız adayı yürüyerek gezebilirsiniz. Çam ağaçlarıyla kaplı ada size doğanın en güzel manzaralarını sunuyor. Her sokağı deniz gören adada, gezilecek oldukça fazla yer var. Harika tarihi köşkler, oksijenle dolu sokaklar, manzaralı tepeler, efsane plajlar… İstanbul’da değil de Ege’de bir adada hissi yaşayacağınız Büyükada, İstanbul’a yakın olan harika bir kaçamak yeri.
Nasıl, ne zaman gitmeli?
Büyükada’ya İstanbul, Yalova ve Bursa’dan denizyoluyla rahatlıkla ulaşabilirsiniz. Buraya gelirken devlete ait vapurları ya da özel ulaştırma şirketlerini tercih edebilirsiniz. İstanbul’dan gidiyorsanız, Büyükada vapurları Eminönü, Bostancı, Beşiktaş, Kadıköy ve Pendik’ten kalkıyor. Vapur saatlerini öğrenmek için İstanbul Şehir Hatlarının sitesini ziyaret edebilirsiniz. Ancak yaz ve kış tarifelerine dikkat edin. Zira iki mevsim için farklı tarifeler uygulanıyor.
Büyükada’ya yılın her anında gidebilirsiniz. Ancak adada sezon genellikle Nisan ayında başlıyor ve Eylül ayına kadar sürüyor. Özellikle bahar ve yaz döneminde oldukça hareketli olan Büyükada’da tüm işletmeler ve plajlar açık oluyor. Bu dönemlerde günübirlik ya da hafta sonu kalmalı olarak adaya gidebilirsiniz. Ancak kalabalıktan pek hoşlanmıyorsanız tavsiyemiz Ekim ve Kasım ayları. Bu aylarda açık plaj bulmanız zor olsa da adanın tadını çıkarabilir, sakince vakit geçirebilirsiniz. Tabi rüzgarlı bir güne denk getirmemeye dikkat edin çünkü rüzgarlı havalarda adaya gelmek veya adadan dönmek pek mümkün değil.
Büyükada’da keşif yolculuğu
Büyükada’da vakit geçirebileceğiniz birçok aktivite bulunuyor. Öncelikle adayı keşfedelim. Adanın en meşhur yapısı ve kesinlikle görmeniz gereken ilk yerlerden biri Aya Yorgi Kilisesi. 1751 yılında inşa edilen kilise, iskeleden 1 saatlik bir yürüyüş mesafesinde, 204 metre yükseklikte yer alıyor. Kilise Efes’teki Meryem Ana Evi gibi Hristiyanların Türkiye’deki iki hac noktasından biri. Bu nedenle Hristiyanlar için kutsal kabul edilen 23 Nisan ve 24 Eylül tarihlerinde kilise oldukça kalabalık oluyor. Binanın tarihi yapısı ve mistik atmosferi sizi oldukça etkiliyor.
Adanın harika yapılarından biri Hamidiye Camii. 1895 yılında Osmanlı hükümdarı 2. Abdülhamit tarafından yapılmış. Cami aslında bir okul olarak inşa edilmiş. Ancak adadaki Müslüman sayısı arttıkça mescide çevrilerek cami yapılmış. Büyükada’nın merkez camisi olarak kabul edilen yapı, Servili ve Büyükada Camii olarak da biliniyor. Günümüzde hala aktif olarak kullanılan cami farklı mimarisi ile dikkatleri üzerine çekiyor.
Adanın en beğenilen yapılarından biri de tarihi köşkleri. Onlardan kesinlikle görmelisiniz dediğimiz ise Türk Edebiyatı’nın usta yazarı Reşat Nuri Güntekin’in evi. Beyaz gövdesi ve pembe panjurları olan bu köşk çoğu insanın hayallerindeki ev olabilir. Adanın bakımsız kalmayan ve korunan nadir köşklerinden olan ev, harika bir deniz manzarasına sahip. Evi görmenizi önerdik ancak dışardan. Çünkü sanılanın aksine burası ne bir müze ne de içine girilmesine izin veriliyor. Çünkü burası ünlü edebiyatçının kızı Ela Güntekin’in hala evi ve kendisi burada yaşıyor.
Adanın bir diğer göz alıcı köşkü ise Sivastopol Köşkü ya da bilinen ismiyle Troçki Evi. 1850 yılında inşa edilen köşkte, Stalin tarafından Rusya’dan sürülen siyasetçi Lev Troçki yaşamış. Adını buradan alan köşkte yaklaşık 4 yıl kalan Troçki, iki kitap yazmış. Ne yazık ki hayatı adada mutlu sonla bitmemiş, sığındığı Meksika’da öldürülmüş. Oldukça çekici bir mimariye sahip köşk şu an bakımsız ve harabe. Ancak bu haliyle bile harika manzara fotoğraflarına konu oluyor. Adada ziyaret edebileceğiniz diğer köşkler arasında Agopyan Köşkü, Mizzi Köşkü, şu an hükümet konağı olan Hacopoulos Köşkü bulunuyor.
Büyükada’da harika bir manzara görmek isterseniz durağınız Adakule. Burası aslında Orman Genel Müdürlüğü'ne ait bir yangın kulesi. 5 katlı yapı her yıl Nisan ayından sonra çalışmaya başlıyor ve adada olabilecek yangın risklerini önceden analiz ediyor. Kuledeki termal kameralar ile risk belirlendiğinde gerekli ekipler devreye sokuluyor. Bu tepenin bu kadar sevinmesinin en büyük nedeni ise Heybeliada’yı gören manzarası…
Adaya eğer yaz aylarında geldiyseniz tabi ki ilk olarak gitmeyi düşüneceğiniz yer plajlar. Büyükada’da bu konuda şanslısınız çünkü birçok halk ve özel işletme plajları bulunuyor. Eğer halk plajlarından birine gitmek isterseniz. Prenses Koyu Plajı, Eskibağ Plajı, Halik Koyu Plajı’nı tercih edebilirsiniz. Her birinde denizin, kumun ve güneşin tadını çıkarabileceğiniz plajlarda, dinlenebilir kendinize zaman ayırabilirsiniz.
Büyükada hatırası hediyelik eşyalar
Büyükada’da özellikle meşhur olan ve adaya özgü bir hediyelik yok. Ancak bu hatıra olarak alabileceğiniz bir şey yok demek değil. Aksine oldukça fazla seçeneğiniz bulunuyor. Daha iskeledeyken bile alabileceğiniz hediyelik eşyaları görebilirsiniz. Hasır şapkalar, çantalar, süsler, biblolar, rüzgargülleri, kapı süsleri, anahtarlıklar, incik-boncuklar, el yapımı takılar, ahşap ya da bakır ürünler… Kısaca, zevkinize göre alabileceğiniz bir sürü hediyelik eşya buluyor. Bunların yanı sıra, eğer günübirlik ya da bir günlük geldiyseniz ve yemek yemeği seviyorsanız, adada kurulan pazardan organik meyve, sebze ve zeytinyağı ya da pastanelerden çıkan enfes kurabiye, börek gibi yiyecekleri de alabilirsiniz.