Notaların karanlıkla dansı: Ray Charles
Çiftçilikle uğraşan fakir bir ailenin çocuğu olan Ray Charles,üç yaşındayken komşu evden gelen piyano seslerinehayranlık besliyordu. Bunun fark edilmesi üzerine,komşusu ona piyano öğretmeye başladı. Ray Charleso kadar yetenekliydi ki beş yaşındayken çoğu şarkıyıpiyanoyla çalabiliyordu. Henüz renkler onun dünyasındankaybolmamıştı. Kardeşinin, gözleri önünde su dolu leğenedüşüp boğularak ölmesi onu ömür boyu sürecek bir yıkımauğrattı. Kardeşini kurtaramadığı için hep kendisini suçladı.
Renklerin kayboluşu
Ray Rabinson, kardeşini kaybettikten birkaç ay sonra gözlerinde batma, yanma, görüş kaybı meydana geldi. Ray’in göz tansiyonu çok yüksekti ve bu onu yavaş yavaş kör ediyordu. Oğlunun sonunda tamamen kör olacağını öğrenen annesi, onun körken hayata uyum sağlayabilmesi için karanlıkta nasıl yürüyeceğini, neler yapabileceğini öğretmeye başladı. Ray, yere düşse dahi annesi yardım elini uzatmıyordu.
Uzaktan acımasızca görünen bu durum, aslında oğlunu güçlü kılmak içindi.
Fakat Ray, çocukluğun verdiği hassasiyetle annesinin onu cezalandırdığını düşünüyordu. Görme yetisini tamamen kaybettiğinde, tüm odağını etrafındaki seslere verdi. En zor duyulan frekansları bile fark eden Ray’e artık kulağı gözcülük ediyordu. Kısa süre sonra annesi onu St. Augustine’deki Körler Okulu’na gönderdi. Orada başka enstrümanları da çalmayı öğrendi. On yaşındayken babasını, on beş yaşındayken de annesini kaybetti. Annesi öldükten sonra okulu bırakıp barlarda çalmaya başladı.
Bir Türk’ün eli uzanınca
Aslında Ray Robinson olan ismi, o zamanın meşhur boksörü Sugar Ray Robinson’un ismiyle benzerlik taşıdığı için Ray Charles olarak değişti. Çalıştığı yerlerin daha çok kazanmasını sağlarken işletme sahipleri tarafından sömürüldü. Öyle ki, arkadaşı sandığı insanlar bile körlüğünden istifade edip onu aptal yerine koydular. O, bunları fark ettiğinde mekân değiştirse de yine aynı şeyler başına geldi. Lowell Fulson’un orkestrasında çalışmaya başladığı dönemde uyuşturucuyla tanıştı.
Orkestrada çalan herkesi gölgesinde bıraksa da doğru düzgün para kazanamıyordu. Çünkü ona menajerlik eden kişi, onu kullanmaktan başka bir şey yapmıyordu. Yolu müzik yapımcısı Ahmet Ertegün ile kesişene dek bunlara maruz kalan sanatçıya bir Türk’ün eli değdi ve hayatının en güzel dönemi başladı.
Ahmet Ertegün, Ray'de bir ışık gördü ve ona kendi şirketinden plak yapmayı teklif etti.
Fakat bunun için Ray’in özgün yorumunu bulması gerekiyordu. Çünkü duyduğu tüm sesleri taklit edebilmesi nedeniyle başka müzisyenlerin etkisi altında kalıyordu.
Ertegün, ondan tüm dış etkileri atmasını ve sadece kendisi olmasını istediğinde Ray koşulsuz kabul etti. Böylece onu efsane yapan yorumunu buldu. Atlantik Records'tan çıkarttığı Ray Charles adlı plağıyla sesini duyurmaya başladı. Bu sırada hayranlarından biri olan Della Bea ile tanıştı ve ona aşık oldu. Kısa süre sonra evlendiler fakat Ray'in uyuşturucu bağımlılığı ilişkilerini olumsuz yönde etkiledi.
Yeni bir yorum getirme denemeleri
Hit the Road Jack adlı şarkısıyla müzik listelerinin zirvesine yerleşen sanatçı, What I’d Say, The Things That I Used To, Georgia on My Mind ile sahip olduğu yeri sağlamlaştırdı. Modern Sounds in Country and Western Music albümüyle beraber müzikte çığır açtı. Artık ciddi bir hayran kitlesi vardı ve çağdaşı olan müzisyenleri de etkiliyordu.
I Got a Woman adlı gospel türündeki şarkıyı, jazz ritmleriyle bütünleştirmesi yapımcıları heyecanlandırırken, dinleyicilerin bir kısmının tepki göstermesine neden oldu. Öyle ki bu yorumu ilk duyduğunda eşi bile rahatsız olmuştu. Ama Ray bildiğinden vazgeçmedi.
Hayatı boyunca hep daha iyi, daha özgün müzik yapmanın peşinde koştu.
Kendi yaptığı şarkıların yanı sıra coverları da etkileyiciydi. Öyle ki coverladığı şarkıları ilk icra eden sanatçıları ardında bıraktı.
Bağımlık, tedavi, dünyanın rengi
Zamanla müzik piyasasında adı müptelaya çıktı. Uyuşturucu, bedeninde de etkilerini göstermeye başladığında, sevdikleri onu uyarsa da o inatla uyuşturucuyu bırakmayacağını söyledi. Bu dönemde müziği düşüşe geçti. Çok kez polisle başı belaya girdi. Bunlardan sonuncusunda, böyle devam ederse müziğini de kaybedeceğini anlayıp bir rehabilitasyon merkezine yerleşti.
Tedavi sürecinde çok kez kaçmaya çalıştı, ağır yoksunluk krizleri geçirdi. Fakat sonunda uyuşturucuyu tamamen bıraktı. Georgia’da vereceği bir konser sırasında ırkçılığın karşısında durup konseri iptal ettiği için Georgia eyaleti tarafından ömür boyu yasaklansa da on sekiz yıl sonra hakkında af çıktı. Hatta Georgia On My Mind şarkısı eyaletin resmi şarkısı olarak kabul edildi. Son albümü Genius Love Company piyasaya çıkmadan iki ay önce karaciğer yetmezliğinden hayatını kaybeden Ray Charles, dünyaya müziğin, sanat tutkusunun insanı nasıl hayatta tuttuğunu öğretenlerden biriydi. Onun için en güzel renk müzikti.