Neden eve dönmekten ibarettir hayat: Yazarların evleri
O kitabı okudunuz ve dünyanız değişmedi, önceliklebunu kabul ederek başlayalım meseleye. Yine debir türlü dinmeyen o “boşluk hissini” yaşayanlarında olduğunu anladık. Bizim gibilerdi, bizimhissettiklerimizi hissediyorlardı aslında. Sadecetek farkları onlar bunları dile getirebiliyorlardı.Zor zamanlarda konuşabiliyor, kendi kaoslarınınarasından çıkabiliyor, çıkamasalar bile deniyorlardı.O büyük romanların sahiplerinin nerede, ne şekildeyaşadıklarını merak ediyorsanız eğer, dünyanın dörtbir tarafında gezip görebileceğiniz yazarların evlerinisizler için derledik.
1-Charles Dickens Londra
Victoria döneminin en büyük romancısı o. Romancılığını besleyen en önemli şey ise toplum eleştirmeni olması. Toplumu bu denli iyi tahlil etmesinin nedenlerinden biriyse dokuz yaşında başladığı okulunu babasının borç batağına saplanıp hapse düşmesi dolayısıyla bırakmak zorunda kalması ve bir boya fabrikasında çalışmaya başlaması. David Copperfield, Oliver Twist, Büyük Umutlar ve diğer yapıtlarında da çocukluğunda gördükleri yatılı hep. Dickens’ın 1837’den 1839’a kadar ikamet ettiği, Londra’nın doğusundaki 48 Doughty Caddesi’nde bulunan evi, -ki bu ev Oliver Twist’i kaleme aldığı ev- ziyaret edebilir, yazarın eşyalarıyla tanışabilirsiniz.
2-Ernest Hemingway, Florida
Ernest Hemingway’in eşi Pauline ve iki oğlu Patrick ve Gregory ile birlikte 1931-1940 arasında yaşadığı Florida’da bulunan evi, 1964 yılında müze haline getirilmiş.Nobel ve Pulitzer Ödüllü yazar, birçok eserini bu evin ikinci katındaki çalışma odasında kaleme alıyor. Müze yetkilileri, Hemingway’in evde sadece dokuz yıl yaşadığını, ancak eserlerinin yüzde 70’ini burada ürettiğini belirtiyor.
3-Dostoyevski, St. Petersburg
Hadi gelin, Dostoyevski’yi tanımlamaya kalkmayalım; ama Cemal Süreya’nın söylediğini söyleyelim: “13 yaşımda Dostoyevski okudum ve o gün bugündür huzurum yok.” St. Petersburg’ta 5/2 Kuzneçniy Pereulok bilinen adreste Dostoyevski’nin kendi el yazması notlarını, kalemini ve çay bardağı gibi birçok özel eşyası görülebilir.
4-Anton Çehov, Rostov
Öyküleri ve oyunlarıyla kendinden sonra gelenlerin üstadı ve ikonu haline gelen Çehov, büyük değişimin içindeki Rusya’yı öyle derinlemesine incelemiştir ki, Rusya’yı sadece Çehov bilerek yeniden kurmanın mümkün olduğunu söyleme cüreti gösterenler bile olmuştur. Çehov’un Moskova Üniversitesi’ne tıp eğitimi için gitmeden önce ailesiyle birlikte yaşadığı Taganrog’taki mütevazı ev, bugün bir müze. Rusya’yı tanımaya oradan başlamak istemez misiniz?
5-Victor Hugo, Guernsey Adası
Louis-Napoléon Bonaparte’nin 1851’deki hükümet darbesinden sonra Paris’ten sürgün edilen Victor Hugo önce Belçika’ya, oradan da Manş Denizi’ndeki Guernsey Adası’na gelir.1856’da Hauteville House’a yerleşir. Saint Peter Limanı’nı tepeden gören bu evde, Sefiller, Deniz İşçileri gibi başyapıtlarını yazar. 1927’de ev Hugo’nun torunları tarafından müzeye dönüştürülür.