Masallar diyarı Lapland
Ren Geyikleri ile yolculuk yapmayı hayal etmiş miydiniz hiç? Geyikler yerine Sibirya Kurtları da olabilir. Arzu edenler kar motorları ile de yapabilir bu yolculuğu. Peki, kardan bir otelde kalmayı düşündünüz mü hiç? Noel Baba Köyü’nde Elflerle karşılaşmayı? Tüm gökyüzünü kaplayan o inanılmaz ışıkları, Kuzey Işıklarını doyasıya seyretmeyi... Eh tabii biraz soğuğu göze alarak. Hayallerini kurmakta zorlanabileceğiniz şeylerin gerçekleştiği bölgedesiniz; Lapland’da...
Lapland bölgesi üç ülke Finlandiya, Norveç ve İsveç’in kuzey kutup dairesi (artic circle) kısmına verilen isim. Bu bölge içerisinde Noel Baba köyüyle de ünlenen Rovaniemi, Lapland’da en çok aktivitenin yapılabileceği şehir olarak dikkat çekiyor. Zaten Rovaniemi, Finlandiya Lapland’ının da başkenti. Genelde Helsinki aktarmalı olarak ulaşılıyor bölgeye. Ben öyle uçmuştum. Başka seçenekler de mümkün tabii. Ama vaktiniz varsa birkaç gün Helsinki’de vakit geçirdikten sonra gitmek en güzeli...
Rovaniemi’ye hoş geldiniz
Kasım ayından Nisan ayına kadar karın yerden kalkmadığı şehirdesiniz artık. - 50 dereceye varabilen soğuklarla karşılaşmak mümkün buralarda. Benim bulunduğum dönem -20 ile -30 derece civarlarıydı. Öyle gözünüzü korkutmasın şehir buna hazırlıklı, zaten siz de hazırlıklı oluyorsunuz. Şehirde binalar genelde birkaç katlı, bölgeye yayılan evler de müstakil tek katlı. Gökyüzü hep yakın gözüküyor dokunabilecekmişsiniz gibi ve evlerin önünde kayak pistiymişçesine uzanan sokaklar bulunuyor. İnsanı ezmeyen yormayan evler ve sokaklar...
Artikum’da birkaç saat
Rovaniemi’de, Artikum Müzesi’yle (Artikum Museum) güne başlamak bölgeyi ve kültürü tanımak için paha biçilmez bir fırsat. Müze salonuna asılan siyah beyaz Ren Geyiği çiftlikleri fotoğrafları insanın aklını başından alacak güzellikte. Sanırım gören her fotoğrafçı orada olmayı hayal eder. Turistik bir yolculukta bu çiftlikleri görmek mümkün değil ama farklı çiftlikler görebilir, Ren geyikleriyle yakınlaşabilirsiniz. Müze özellikle çocuklarıyla bölgeye gelenler için mutlaka görülmesi gereken yerlerden biri. Fotoğraflar, canlandırmalar, slayt gösterileri, duman gösterileri hepsi özenle hazırlanmış. Üstelik harika bir başlangıç olabilir.
Noel Baba Köyü’ne doğru (Santa Claus Village)
Köyün masalsı bir havası olduğunu kabul etmek gerek. Ahşap olarak tasarlanan tüm mekânlarla birlikte karların içinde bir masal köyü gibi gözüküyor. Devasa kardan adamıyla, postanesi, kafeleri, lokantaları ve hediyelik eşya satan dükkânlarıyla hatta sağda solda gezinen geyikleri ve kostümlü "elf"leriyle özel bir köy burası. Evet, dünyanın pek çok yerinde görebileceğiniz ticari köylerden biri de Noel Baba Köyü. Bir yetişkin olarak biraz cebinizi yakabilir ama çocuklarınız buraya bayılacak.
Köyün bitiminde kızaklara bağlı geyikler hemen dikkatinizi çekecektir. İki kişilik kızakları çeken geyiklerin bulunduğu bu parkta geyiklerle uzun sayılmasa da, kısa sayılmayacak bir yolculuk yapmanız mümkün. Üzerinize örttüğünüz geyik postlarıyla yavaş yavaş yol alırken harika fotoğraflar da çekebilirsiniz. Kızakları kullanan gençler Sami (Soumi) ırkından, onlarla fotoğraf çektirmek isterseniz sizi kırmıyorlar. Geleneksel yaşamlarını ülkelerini ziyaret eden turistlere çadırlarını gezdirerek, kıyafetlerini sergileyerek sunuyorlar. Oldukça güler yüzlü ve sıcaklar, geyiklerle kurdukları dostluksa insanı imrendiriyor. Noel Baba Köyü’ndeki temsili kutup dairesi çizgisinde (66° 33 Paraleli ) bir fotoğraf çektirmeyi unutmayın. Bir ileri bir geri, bir ileri bir geri: Artık kuzey kutup dairesindesiniz.
Ren geyiği çiftlikleri
Ren geyiklerini sevebileceğiniz, besleyebileceğiniz, hakkında bilgiler edinebileceğiniz birçok çiftlik var bölgede. Biz de böyle bir çiftliği ziyaret ettik. Bolca geyik besledik, bolca fotoğraf çektik. Severken dikkat etmekte fayda var. Çok hareketliler ve boynuzlar pek büyük. Bulunduğumuz çiftlik, kuşaktan kuşağa miras kalan geleneksel evleri ile turistlere ziyarete açılmıştı.
Çiftlikte geyiklerle gezmek için para ödediğiniz gibi, sadece çiftliği gezmek için de para ödüyorsunuz. Bu da çiftliklerin turistlik gelirlerinden bir kısmını oluşturuyor.
Restoran olan hizmet veren bu evde, geyikler hakkında bir hayli bilgi verildi bize. Öncelikle geyik çiftliklerine yapılan devlet desteklerinden, kültürün devamı sağlamak için yapılan katkılardan bahsedildi. Doğal ortamlarında sürüler halinde yaşayan geyikler, yaz sezonu bitiminde yakalanıyorlarmış. Hangi çiftliğin elemanları tarafından yakalanırlarsa, o çiftliğe ait oluyorlarmış. Sahiplenip, çiftlik armalarıyla damgalanan bu hayvanlar kaybolsa bile sahibine iade ediliyormuş. Bölgenin en büyük geçim kaynağı olan geyiklerin sayısı, o civarda yaşayan insan sayısından fazla. Bu hayvanlar kızak çekmede kullanıldığı gibi, yenmek için de kesiliyorlar. Postlarından yapılan şapka, eldiven, yelek ve postakileri dükkânlarda bulmak mümkün. Düşen boynuzlardan da hediyelik eşyalar yapılıp, satılıyor.
Yerinde duramayan Sibirya Kurtları (Siberian Husky)
Rovaniemi’deki çiftlik ziyaretleri sadece Ren Geyikleri ile sınırlı kalmıyor. Kızak köpekleri Sibirya Kurtlarının bulunduğu çiftlikleri de ziyaret edebilirsiniz. Biz Noel Baba Köyü’ne yakın olan bir çiftliği ziyaret ettik. Oldukça ilginçti. Köpeklerin sürekli hareket etmeye çalışmasına, sağdan soldan gelen havlamalar eşlik ediyor. Kızağa alınacaklarını anladıkları an, birden susuveriyorlar. Çiftlik sahibi çok akıllı hayvanlar olduklarını ve kısa mesafe koşmaktan rahatsızlık duyduklarını söyledi. Zaten kızak çektiklerinde hissettikleri heyecandan anlaşılıyor bu durum. Sürekli koşmak istiyor gibiler.
Yaklaşık 10 dakikalık tur yapılabilecek bir parkurdu bizimki. Bu deneyimi daha yoğun yaşamak isteyenler için kuzeyde gün boyu devamlı turlar varmış. Ailece gelenler, çocuklarını Huskylerle tanıştırmak isteyenler için bu tarz çiftlikler yeterli olacaktır. Yalnız ve maceracı gezginler içinse uzun yol almak en iyisi. Çiftlikte kahverengi tüylü ve kahverengi gözlü Sibirya kurtlarıyla da karşılaşınca, türün sadece gri tüylü ve mavi gözlü olanlardan oluşmadığını anlamış olduk.
Farklı farklı aktiviteler
Rovanime’de yapılabilecek pek çok şey var. Bölgede bulunan göller sürekli yağan karın etkisiyle 6-7 ay kadar donuyor. Bu göller üzerinde yapılabilecek en güzel şeylerden biri de kar motosikletleri kullanmak. Hatta kullanmasanız bile oturup seyredebilirsiniz, seyri bile size harika bir manzara sunuyor. Yine buz otellerde ziyaret edilebilecek yerlerden biri Lapland’da. Bize kalmak pek mantıklı görünmese de taliplisi çoktu. Donmuş gölde yüzmek ve gölün yakınındaki saunalarından birinde ter atmak da seçenekler arasında.
Kuzey ışıkları (Aurora Borealis) sürprizi
Evet, kesinlikle sürpriz! Haftalarca kalıp göremeyebilirsiniz, birkaç gün kalıp görebilirsiniz. Eylül ve Nisan ayı arasında görülebilecek bu ışıkların, en yoğun görülebildiği dönem Ocak ve Şubat ayları. Ben Şubat ayında oradaydım ancak görmek mümkün olmadı. Açıklık alanda yapay ışıklardan uzak şekilde beklemek en ideal olanı... Ancak sabırlı olmalısınız... Bu arada Aurora Borealis ağırlıklı olarak 60 ve 72 derecede kuzey ve güney enlemleri arasında gökyüzünde görülen, yeryüzünün manyetik alanı ile güneşten gelen yüklü parçacıkların etkileşimi sonucu ortaya çıkan ışımalar. Ama bu ifadeler o görüntüyü anlatmak için çok teknik kalıyor.
Gökyüzündeki bu şöleni izlemek, gökyüzünün boyandığı muhteşem bir tabloya bakmak gibi...
Lapland alışıldığın ve hayallerin ötesinde bir bölge. Bir kez yaşayacağınızda yıllarca hatırlayıp, mutlu olacağınız deneyimlerle dolu. Çocuklar içinse anlatılamaz bir sürpriz. Eğer onlara bir tatil sözü verdiyseniz, biletlerinizi şimdi ayırtabilirsiniz...