Manolo Carrasco: Hayat, müziği duymaya çalışanlarla beraberdir
Manolo Carrasco, "Sounds From Spain" (İspanya’danSesler) Flamenko gösterisiyle 36. Uluslararası AnkaraMüzik Festivali’ne konuk oluyor. 19 yaşında "Sueños de Juventud" albümünün kayıtlarısırasında, ilk kez Londra Kraliyet Filarmoni orkestrasınıyöneten Carrasco, ayrıca 2015 yılında Kızıl meydan veKremlin Sarayı’nda sahne alan ilk İspanyol sanatçısı olmaunvanını aldı. Tüm dünyada izleyicilerden övgü toplayanManolo Carrasco, 12 Nisan’daki gösterisi öncesindesorularımızı yanıtladı.
"Sounds From Spain" (İspanya’dan Sesler) gösterinizle başlayalım. Bu gösteriyi benzersiz kılan nedir? Nasıl bir şov "Sounds From Spain"?
"Sounds From Spain" müzikal bir yolculuk olmasının yanı sıra duygular arasında da seyahat edeceğimiz bir gösteri. Müzik ve dansın iç içe geçtiği bir şov. Bu gösteride Güney İspanya’yı, Flamenko’nun doğduğu topraklar olan memleketimin özünü yansıtmak istedim. İspanyol müziğinin en güzel örneklerinin Flamenko’yla buluştuğu bir seyahat bu. Öte yandan son yıllarda yaptığım kendi bestelerim de bu gösteride yer alıyor. Aslında tüm bunlarla memleketimi, oradaki yaşantımızı, geleneklerimizi, folklorumuzu yansıtmaya çalıştım. Güney İspanya’nın ve özellikle Endülüs’ün cazibesini göstermeye çalıştım. Klasik müzikle Flamenko’yu, İspanyol danslarını bir araya getiren bir gösteri olması nedeniyle benzersiz.
Başarılı bir piyanist olmanızın yanı sıra besteci kimliğiniz de var. Gösterilerinizi görsel sanatlarla, dans performanslarıyla zenginleştiriyorsunuz. Beste yaparken ya da gösterilerinizi hazırlarken nelerden esinleniyorsunuz?
Beste yaparken etrafımı saran, bana farklı hissettiren her şeyden esinleniyorum. Şehirler, farklı kültürler, güzellikler... Örneğin, sizin de bildiğiniz gibi daha önce Antalya’ya iki kez geldim.
Şehir beni o kadar etkiledi ki eve döndüğümde VIDA yani HAYAT adında yeni bir şarkı besteledim.
Her deneyim, aslına bakarsanız hayatın kendisi başlı başına bir ilham kaynağı. Müzik ve dansı ya da farklı müzik türlerini harmanlayan füzyon çalışmalar yapmayı seviyorum.
Çok sık seyahat ediyorsunuz ve dünyanın saygın salonlarında performanslar sergiliyorsunuz. Sahnede olmak size nasıl hissettiriyor? Sahneye çıkmadan önce ritüelleriniz var mı?
Sahne öncesi her zaman biraz gerginlik ve heyecan oluyor. Adrenalinin tüm bedenimi sardığını hissediyorum. Ama sahneye çıktığım anda kendimi müziğe bırakıyorum ve o benzersiz anların tadını çıkarıyorum.
Son olarak Ankara’ya ilk kez geleceksiniz değil mi? Konser öncesi nasıl hissediyorsunuz?
Evet, başkentinize ilk kez geleceğim, çok heyecanlıyım. Uzun süredir devam eden bir müzik festivalinin konuğu olmak büyük bir onur.Ülkenizin farklı şehirlerinde sanatı ve müziği destekleyen böyle festivallerin olması çok mutluluk verici… Ülkenize her gelişimizde çok güzel karşılanıyoruz. Flamenko Türkiye’de çok seviliyor. Ankara’da da çok güzel bir akşam geçireceğimizi umuyorum.