Kuzeydeki kral: Samsun
Türkiye’de yaşayan çoğu insanın aklına deniz turizmidenildiği zaman Ege ve Akdeniz, doğa turizmi denildiği zamansaDoğu Karadeniz gelir. Tarihi yerleri gezmek, görmek isteyenlersebaşta İstanbul olmak üzere Anadolu’da kendilerine birçok rotaçizebilirler. Samsun da muhakkak bu rotaların en önemlilerindenbiri. Üstelik o şehre münhasır bir özellik olarak tarih turizmininyanı sıra, deniz ve doğa turizmini de bünyesinde barındırıyor.
Tarihiyle Samsun
Kızılırmak ve Yeşilırmak’ın oluşturduğu iki delta ovasının ortasında yer alan Samsun’un tarihi bereketli bir bölgede yer almasından kaynaklı taş devrine kadar dayanıyor.Amisos, Pontus, Bizans ve Osmanlı gibi birçok medeniyete ev sahipliği yapan kent, aynı sebeple türlü tarihi eser ve mimariye de rastlayabileceğiniz bir yer. Şehrin içinde, karşılıklı Rum evlerinin dizili olduğu caddeleri adımlayabilir, Amisos Tepesi’ne çıkıp lahitleri ve müzeyi gezebilir, Kızılırmak üzerindeki tarihi Kral Mezarları’nı ziyaret edebilir, Saathane Meydanı’ndaki bir çay ocağında 2. Abdülhamit döneminden kalma saat kulesine bakarak çayınızı yudumlayabilir ya da tarihi Büyük Camii’nin çınarları altında soluklanabilirsiniz.
Milli mücadeleye ilk adım
Samsun, aynı zamanda Milli Mücadelenin başlangıç noktası olması sebebiyle de tarihimizde önemli bir yere sahip. Bugün Atatürk’ün Samsun’a ayak bastığı Bandırma Vapuru hâlâ şehirde yer almasa da şehir merkezinde sembolik bir Bandırma Vapuru -müze olarak-, Atatürk ve silah arkadaşlarının heykelleriyle birlikte bulunmakta. Şehir merkezindeki birçok cadde, meydan, mahalle ve belediye de ismini buradan alıyor. 19 Mayıs Mahallesi, İlkadım Belediyesi vb. Mustafa Kemal’in şehre ilk adımını attığı yerdeyse gösterişli bir Atatürk heykeli yer almakta. Tabii ki Atatürk Parkı’nın içinde ve Cumhuriyet Meydanı’nın hemen yanında. Aynı heykel günümüzde Samsunspor’un da amblemini süslüyor.
Gazsi müzesi eski Mantika Palas
Bir tarih gezisi niyetiyle yola çıktıysanız, Samsun’da görülmesi gereken yerlerin başında elbette Gazi Müzesi geliyor. Atatürk, Samsun’a çıktıktan sonra 18 silah arkadaşıyla beraber milli mücadelenin planlarını burada yapıyor. O zamanlar, şu an Gazi Müzesi olan bina Mantika Palas isminde bir otel.
1940 yılında Mantika Palas kamulaştırılıyor ve o günden bugüne Gazi Müzesi olarak hizmette.
Müze, zaman içinde birçok yenilemeden geçiyor ve şu anki hâline kavuşuyor. Ziyaret etmeyi düşünenler için, Gazi Müzesi haftanın her günü sabah sekizden akşam beşe kadar açık.
Gazi Müzesi dışında, şehirde müzeseverler için gezilip görülebilecek Kent Müzesi ve Bandırma Vapuru Müzesi mevcut. Bu müzelerin giriş ücreti ise oldukça cüzi bir rakam: Öğrenci 1, tam 2 Lira. Esasen Samsun İstanbul’a nazaran hayli, Karadeniz standartlarına göre ise oldukça ucuz bir şehir. Müzelerden tutun alışverişe, yiyecek içeceğe kadar aklınıza ne gelirse Samsun’da daha ucuz.
Atakum ve Atakent sahil yolu
Çoğu Karadeniz şehri gibi Samsun da kıyı boyunca uzanan bir şehir. Atakum da Samsun’un kıyı ilçelerinden biri hatta en gösterişlisi. Atakum’a şehir merkezinden minibüs, otobüs yahut tramvay ile ulaşım mümkün. Ben oradayken, vapurla ulaşımın da ilerleyen tarihlerde açılacağını söylediler.
Atakum sahil yolunda mutlaka yürüyüş yapmanızı tavsiye ederim.
Özellikle Samsun’u yazın ziyaret ediyorsanız… Sahil Yolu boyunca bisiklet kiralayabilir, kafelerde denize karşı oturabilir, nezih restoranlarda türlü lezzetlerin tadına varabilirsiniz. Karadeniz’in güzel bir anına denk geldiyseniz, Kumsalın da tadını mutlaka çıkarın derim.
Kuş cenneti
Samsun’a doğa turizmi için geldiyseniz, rotanızın başında Samsun Kuş Cennet’i yer almalı. Kuş Cenneti Samsun’un bir diğer ilçesi Bafra’nın delta ovasında yer alıyor. Merkez’den yola çıktığınız zaman Bafra ilçesine gelmeden Engiz üzerinden Kuş Cenneti’ne girebilirsiniz. Ancak buraya araç olmadan gitmek pek mümkün değil. Çünkü Kuş Cenneti’nin diğer ucu Bafra’da sonlanıyor ve oldukça geniş bir araziyi kapsıyor.
Kuş Cenneti, birçok göçmen kuşun Güney yolcuğu sırasında Karadeniz’i aştıktan sonra dinlenme noktası. Evlerin damlarına ve ağaçların tepelerine yuva kurmuş leyleklerden tutun, yalıçapkınına, yabani ördeğe gittiğiniz mevsime bağlı olarak binlerce kuş türünü burada görme imkânınız var. İsmi Kuş Cenneti olabilir ama yol boyunca delta ovasındaki bataklığın tadını çıkarmakla meşgul manda sürülerini ve yeterince şanlıysanız sahille bataklık arasında otlayan yılkı atlarını görebilirsiniz.
Samsunda ne yenilir ne içilir?
Karadeniz Mutfağı’nın en vazgeçilmez lezzetlerini elbette Samsun’da bulabilirsiniz. Ama Samsun’un kendi lezzetleri bunun çok daha ötesinde. Benim önerim önce pide ile başlayın. Pide deyince aklınıza şu zamana kadar yedikleriniz gelmesin. Bafra pidesi denilen Samsun’a özel bu lezzet, kesinlikle diğer yediklerinizden farklı. İnce uzun pidenin her türünü deneyebilirsiniz ama ben bilhassa kapalı kıymalısını tavsiye ederim.
İkinci lezzet durağınızsa döner olmalı.
Çünkü bir kez daha bilinenin aksine bambaşka bir lezzetle karşılaşacaksınız. Lezzet demişken, şehrin en meşhur dönercisi Saathane Meydan’ındaki Lezzet Döner. Ancak acele edin Lezzet’in döneri öğleden sonraya kalmıyor. Lezzet Döner dışında, Samsunluların Çiftlik diye bahsettiği İstiklal Caddesi’nde yer alan Çalıkuşu’nun da dönerini yemeden Samsun’dan ayrılmayın derim.
Tabii ki bu lezzetler dışında birçok balık çeşidini en taze hâliyle Samsun’da yiyebilirsiniz. Karadeniz’e özgü türlü lezzetlerin tamamını burada bulabilirsiniz. Ayrıca Samsun simidini de sabah aç karnına mutlaka denemenizi öneririm. Tüm bunların yanı sıra, Samsun dışında başka yerde bulamayacağınız eşsiz bir lezzet daha var: Balkaymak Dondurma. Orijinal ürünün manda sütünden elde edilen kaymakla yapıldığını ve bu sayede fevkalade bir kıvama ve yine apayrı bir lezzete sahip olduğunu belirtmeden geçmeyelim.
Son olarak yazıyı Samsunspor taraftarının tribünde açtığı bir pankartla bitireyim. Çünkü benim gözümde de Samsun şehri, tıpkı onların söylediği gibi: “Kuzeydeki Kral”