Kaz Dağları ve Ayvalık'ta yaza merhaba
Her yıl bahar geldi mi, Kuzey Ege aklımıza düşer. Kazdağları, Cunda ve Ayvalık'ın havası, doğası, huzuru bizi kendine çeker. Çiçek kokulu mis gibi bir hava, zeytin ağaçlarının süslediği nefis doğa, insana huzur veren taş sokaklar, çocuklarla bahara merhaba demek için harika bir seçim.
HUZUR DOLU YEŞİLYURT KÖYÜ
Kazdağları gezimize en batıdan, Yeşilyurt köyünden başladık. Yeşilyurt köyünün konumu nefis. Bir tarafında çam ormanı, diğer tarafında zeytinlik, karşısında da Ege denizi bulunuyor. Taş sokakları, çiçeklerin süslediği bakımlı taş evleri ile huzur dolu bir yer. Biz meydandaki çınarın altındaki çay bahçesine oturduk, çocuklar taş sokaklarda koşuşturdu, oynadı. Huzurun resmi gibiydi her şey...
ZEYTİN DİYARI KAZDAĞLARI
Kazdağları'nı gezmenin en güzel şekli, ana yollardan sapıp uçsuz bucaksız zeytin ağaçları arasında yol almaktır. Adeta yer gök zeytin ağacı oralarda. Çocuklar zeytin ile o kadar haşır neşir olmuşlarken onlara bir de zeytin yağı atölyesi gösterelim istedik ve Küçükkuyu'daki Zeytin Yağı Müzesi'ni ziyaret ettik. Çocuklar müzede zeytinin mucizesine tanıklık ettiler, bir taraftan da müzenin bahçesindeki koca koca zeytin yağı amforaları ile oynamayı da ihmal etmediler.
ADATEPE KÖYÜ VE ZEUS ALTARI
Küçükküyü yakınlarındaki Adatepe köyü, Kazdağları'ndaki en güzel köylerden. Taş evler, taş sokaklar, meleyen kuzular, cıvıldayan kuşlar ile adeta pastoral bir tablo görünümünde. Adatepe sokaklarında bol bol dolaştıktan sonra köyün girişindeki Zeus Altarı'na doğru yöneldik. Buraya ulaşmak için çam ormanının içinden sıkı bir yürüyüş yaptık, biraz da yorulduk. Ancak yürüyüşün sonunda vardığımız, efsanelere konu olmuş Zeus Altarı'ndaki manzara tüm yorgunluğa değdi. Edremit'ten Assos'a kadar tüm Ege ayaklarınızın altında, olağanüstü!
KAZ DAĞI MİLLİ PARKI
Kar sularının erimesiyle dereler, şelaleler coşmuş; baharın gelişiyle dağ kekikleri, papatyalar Kazdağları'nda her tarafı sardıysa o zaman doğanın kalbine gidip baharı sonuna dek hissetmek gerek. Biz de, Kaz Dağı Milli Parkı'nda Sutüven Şelalesi ve Hasan Boğuldu göletinin bulunduğu ormanlık alana gittik. Ayaklarımızı buz gibi sulara soktuk, tüm heybeti ile akan şelalenin gürültüsüne şaşırdık, ismi çok hüzünlü olsa da görüntüsü büyüleyici olan Hasan Boğuldu göletinin güzelliğine hayran kaldık...
AYVALIK'I BİR DE BAHARDA GÖRÜN
Kazdağları sonrası biraz da deniz havası alalım deyip rotamızı güneye, Ayvalık'a doğru yönelttik. Ayvalık, daha çok yaz aylarındaki denizi ve altın kumlu plajları ile bilinse de hiç şüphesiz şehrin güzelliği sadece deniz ve güneşten ibaret değil. Ayvalık'ın hala yaşayan, insanda çok güzel hisler uyandıran, harika bir tarihi kent dokusu var. Kentsel bir sit alanı olan Ayvalık merkezde 1800'ü tescilli, bir o kadarı da tescilsiz 3000 civarında tarihi yapı bulunuyor. Sepetçisi, pastanecisi, rengarenk çiçeklerin süslediği sokak kahveleri, daracık taş yolları, kapı önünde sohbet edenlerin eksik olmadığı tarihi taş evleri ve ılıcık havası ile Ayvalık baharda bir başka güzel oluyor.
ÇOCUKLU BIR AYVALIK BAHAR TATILINDE NE YAPILIR?
AYVALIK TOSTU OLMAZSA OLMAZ
Ayvalık sahilinde oturup Ayvalık tostunun tadına baktık. Tulum peynirli ve özel ekmekli tostları bizim minikler tattığında "ömrümüzde yediğimiz en güzel tost" dediler.
SARIMSAKLI PLAJINDA KUMDAN KALELER
Henüz denize giremesek de Sarımsaklı'nın ince kumlu plajının sakinliğinin tadını çıkarttık. Kumdan kale yaptık, denize taş attık, bir güzel deniz havası aldık.
MİNİK KAPTANLAR CUNDA'DA
Cunda'da adet olduğu üzere bir kaptan şapkası aldık ve tüm tatil boyunca bir daha çıkartmadık. Yazın hınca hınç dolu olan Cunda sahilinin bahar tenhalığı sayesinde çocuklar bol bol sahilde koşuşturdu. Cunda'nın taş sokaklarında oturmaya, güzel tarihi evleri arasında dolaşmaya doyamadık.
MOR SALKIMLI KAHVELERDE ZAMANI DURDURDUK
Ayvalık'ın tarihi ev ve konaklardan oluşan Macaron bölgesinde mor salkımların süslediği sokak kahvelerinde oturduk, çocuklarla bir güzel limonata keyfi yaptık. Kahvenin karşısında, sanki bizim çocukluğumuzdan çıkıp gelmiş gibi duran bir pastane, etrafta rengarenk tahta sandalyeler; zaman durmuştu sanki orada.