İstanbul'un en iyi pastaneleri
İstanbul’un İstanbul olmaya başladığı zamanlarda halk arasında en revaçta olan sosyalleşme alanı pastanelerdi. Pastaneler, kafelerin bu kadar yaygın olmadığı yıllarda sadece tatlı yenilebilen bir buluşma alanı değil, bir kültürün simgesiydi de aynı zamanda. Sevgililerin ilk buluşma yerleri olmuş, bazıları semtlerin sembolü sayılmış veya şair ve yazarların müdavimi olduğu yerler haline gelmiştir. İstanbul pastaneleri, etrafı saran kafelere rağmen kendi özgün temsilini korumaya günümüzde de devam ediyor. Sabahları fırından taze çıkan sıcacık poğaçaları, vitrinde gözümüzü celbeden rengârenk tatlıları, sokaklara taşan kokuları ile İstanbul’un en iyi pastanelerini bu yazımızda bulacaksınız.
1. Tarihi Kapalıçarşı Day Day Pastanesi - Beyazıt/Fatih
İstanbul’un tarihi mevkisine konuşlanmış, Kapalıçarşı’nın bulunduğu bölgede tarihi bir pastane Day Day.Pastane 1969 yılında kurulan pastanenin ilk tarifleri kuşaktan kuşağa aktarılarak hala kullanıyor. Sabah 7’de pastanenin sımcıcak patatesli, peynirli, ıspanaklı ve kıymalı böreklerin ve poğaçaların kokusu sokağı donatıyor. Sonraki saatlerde ise fırından yeni çıkan taze tatlı ve tuzlu lezzetleri tezgaha seriliyor ve sahnenin baş köşesine pastanenin nam salmış lezzeti tahinli çörek oturuyor. Hiçbir ürününde hayvansal gıda, tatlandırıcı ve glikoz kullanmayan işletmenin bu meşhur çöreğinin tahini Konya’dan pekmezi ise Malatya’dan geliyor. Day Day pastanesinin yemeden dönmemeniz gereken bir diğer meşhur ve kendine has lezzeti ise elmalı kurabiyesi. Ekler, koko, acıbadem, tatlı tuzlu kurabiyeleri gibi daha birçok ürünü bulunan pastaneye günün erken saatlerinde gitmenizi öneririz. Mekanı küçük ama sıcacık, ulaşım ise Beyazıt tramvay durağına yaklaşık 5 dakika.
2. Divan Pastanesi – Kadıköy, Beyoğlu
60 yıl gibi köklü bir geçmişi olan Divan Pastanesi’nin hikâyesi, Elmadağ Divan İstanbul Otelde başladıktan sonra tatlı pasta imalathanesi olarak devam ediyor. Ülke çapında bir ilke sahip olmasını sağlayan şey ise Türkiye’deki ilk pasta imalathanesi olması. Geleneklerinden kopmadan ama yeniliklere de sırtlarını dönmeden ürünlerini müşterilerine sunduklarını söyleyen Divan Pastanesi, ürünlerini kendilerine ait olan tesislerinde üretiyor. Divan Pastanesi, başta Prenses badem, krep dantel, Yaprak Nane olmak üzere tarifi Divan’da saklı olan el yapımı çikolatalar, butik pasta ve Rokoko gibi pastaneyle özleşmiş birçok lezzete sahip. Pasta ve keklerden lokuma, dondurmadan makarona kadar farklı birçok ürüne sahip Divan Pastanesi’nin İstanbul başta olmak üzere Türkiye genelinde birçok şubesi mevcut. İnternet üzerinden de sipariş verebileceğiniz ürünlerini yerinde yemenizi tavsiye ederiz.
3. Savoy Pastanesi – Cihangir/Beyoğlu
Monsenior Koço tarafından Cihangir’de açılmasıyla serüveni başlayan Savoy Pastanesi’ni 1950 senesinden beri hizmet veriyor. Pastanenin bugünkü sahibi olan Mahmut Taşcıoğlu’nu çırak olarak başladığı pastaneyi iki ortağıyla beraber pastaneyi 1878 senesinde devralıyor. Müşterileriyle 72 senedir birlikte olmasına rağmen ürünlerinin lezzetinin her yaştan insana hitap etmeyi ve güncelliklerini korumayı yeniliklere sırtlarını çevirmeyerek başaran Savoy Pastanesi, pasta ve çikolatanın yanı sıra kahvaltı, sütlü tatlı ve tatlı-tuzlu atıştırmalık gibi birçok farklı tarzda ürüne sahip. Her bütçeye uyacak şekilde birçok ürünleri olan Savoy Pastanesi, Cihangir lezzetlerini sizlerle buluşturmak için bekliyor. Aynı zamanda dileyenler için online satış da mevcut.
4. Baylan Pastanesi – Kadıköy, Bebek
Hikayesi, 16 yaşındaki Filip Lenas’ın iyi bir pastacı olmak istemesiyle başlayan Baylan Pastanesi’nin Cumhuriyet ile aynı yaşta olacak kadar köklü bir tarihi var. Türkiye’nin en eski pastanelerinden Baylan’ın Türk edebiyatında da önemli bir yeri bulunuyor. Baylan, birçok şairin, tiyatrocunun, ressamın ve karikatüristin buluştuğu ve sanatları üzerine tartıştıkları bir yerdi, özellikle 1950 ve 1960’lı yıllarda. Peyami Safa, Attila İlhan, Ferit Edgü, Fazıl Hüsnü Dağlarca, Behcet Necatigil, Cemal Süreya, Fethi Naci, Salah Birsel, Ahmet Oktay, Oktay Akbal ve Haldun Taner gibi birçok sanatçı buranın müdavimiydi.
Avusturya pastacılık geleneğinin en soylu temsilcilerinden biri olan Trüf pastası, tadıyla nam salmış Kup Griye, yaz aylarında ferahlamak için harika bir tercih olan Adisababa, kış aylarının en iyi tatlılarından olan Montebianco, İstanbul’a Baylan tarafından getirilen Moncheri gibi isimleri anıldığında akla ilk Baylan Pastanesi’nin ve Baylan denildiğinde akla ilk bu tatlıların geleceği kadar pastaneyle özdeşmiş tatlarını bünyesinde bulunduruyor. Baylan Pastanesi’nin Bebek’te ve Kadıköy’de olmak üzere sizleri bekleyen iki şubesi ve isteyenler için online sipariş seçeneği bulunuyor.
5. Cemilzade, Kadıköy
1883 yılında kurulan pastane, 4 kuşaktır tarifinde aynı formüllerle İstanbul’un günümüze ulaşan en iyi pastanelerinden. Şekerci, bestekar ve udi olan Udi Cemil Bey, babasının vefatından sonra henüz 16 yaşında iken ailesini geçindirmek için bir şekerci dükkanı açtı. Daha sonra ise babadan oğula devredilen ve İstanbul’un gözbebeği haline gelen bir pastane oldu Cemilzade. Zamanın Servet-i Fünun dergisinde lezzetinden bahsedileceği kadar iyi ürünlere sahip olan Cemilzade’nin Kadıköyde iki, Beşiktaş’ta ve Şişli’de de bir tane şubesi ve online sipariş seçeneği de bulunuyor. Cemilzade; çeşit çeşit lokumlar, ezmeler, akide şekerleri ve çikolatalı draje ürünleri ile bu toprakların kadim lezzetlerini sunuyor.
6. B Blok Bakery – Akaretler
İstanbul’da gerçek bir San Sebastian Cheesecake yemek istiyorsanız gitmeniz gereken ilk yer B Blok Bakery. Öyle ki, Creamy Cheescake ismiyle İstanbul’da San Sebastian furyasını başlatan ilk mekan B Blok Bakery idi. İlk başlarda yemek servisi de bulunan mekan cheescakeleri çok sevilince sadece bu tada odaklanmışlar. Bu ünün arkasındaki sır ise kendi peynir karışımlarını kullanmaları. İddialı olduğu diğer tatları ise beyaz çikolatalı ve vişneli brownieleri ile kurabiyeleri. B Blok Bakery’nin tatlarını Akaretler’de bulunan şık mekanında kahve eşliğinde yiyebilirsiniz.
7. Beyaz Fırın – Beşiktaş
Kozma Stoyanof, ailesini bırakıp amcalarının yanına taşınmasıyla serüveni için ilk adımı atmış oldu. Sonrasında Balat’ta bir simit dükkanı açmasıyla Stoyanafların bu alandaki kariyeri gerçekten başladı. Kozma, üç oğluna da birer fırın açtığında oğullarından Dimitri, iyi bir şekilde para kazanmaya başlayınca olduğu yerde aynı şekilde devam etmek yerine, ailesiyle Kadıköy’e taşınınca orada bir dükkan daha açtı ve Beyaz Fırın’ın kariyeri bu şekilde başladı. Stoyanof ailesinin 1836’dan bu yana müşterilerine hizmet verdikleri için birçok sıkıntıyla baş etmek zorunda kaldıkları da yadsınamaz bir gerçek fakat neyse ki bu sıkıntılar her daim olumsuz sonuçlar bırakmamış peşleri sıra. Öyle ki 1880’ün sıkıntılı zamanlarında malzeme eksikliğinin oluşturduğu ürün sıkıntısı, günümüzde hala daha popüler olan patates sarmasının ortaya çıkmasını sağlamış. Tatlı ve tuzlu olacak şekilde birçok ürünü olan Beyaz Fırın’ın Türkiye’de ilk kez üretirken tamamen free range yumurta kullandığı birlikte glütensiz, vegan ürünlerinin de mekanların da mevcut olduğu gerçeklerini atlamamak gerek. Bu hassasiyetleri sayesinde tarihi omuzlarında taşıyacak kadar köklü bir geçmişi olan Beyaz Fırın’ın geleneklerinden uzaklaşmadığı gibi yeniliklere de açık olduğu gerçeğini anlamak mümkün.
8. Badem Tat Pastanesi - Kadıköy
İlk başta Kadıköy Yıldızbakkal’da Badem Pastanesi ismiyle kurulan pastane, 1966 senesinde Acıbadem’in merkezine taşınıyor ve mekanıyla birlikte pastanenin de ismi değişiyor. Pastanenin kurucusu Ahmet Okan’ın vefatıyla işi devralan oğulları Cevdet ve Necip Okan, babalarının izinden gidip, diğer yerlerle aralarındaki rekabete rağmen geleneksel tatlarından ödün vermeyerek pastanelerini ve isimlerini bugüne kadar taşıdılar. Badem Tat Pastanesi, yalnızca birbirinden lezzetli tatlıları değil, aynı zamanda kahvaltı, hamburger ve makarna gibi, genelde diğer pastanelerde çok da sık rastlanmayan birçok farklı türden ürünü seçenek olarak müşterilerinin hizmetine sunuyor.
9. Murat muhallebicisi – Karaköy
Hikayesi 1968’de Kocamustafapaşa’da başlayan Murat Muhallebicisi, geleneksel sütlü tatlı denildiğinde akla gelen ilk yer. Kazandibi, keşkül, muhallebi, sütlaç, tavuk göğsünün yanında trileçe, supangle ve profiterol de menülerindeki eşsiz sütlü tatlılardan. Ürünleri çok sevildiği için Beyoğlu’ndan sonra Karaköy, Beşiktaş, Kadıköy ve Mecidiyeköy’de de açılan Murat Muhallebicisi sütlü tatlılarıyla sizlere hem maziyi hatırlatmak hem de harika deneyimler yaşatmak için bekliyor.