İstanbul'un en güzel 13 kütüphanesi
Sessiz bir mekân sunma cazibesinden öte herkesin aynı veya benzer amaçlarla geldiği bir yerdir kütüphane. Bilirsiniz ki herkes burada okumak, çalışmak, yazmak veya araştırmak amacıyla bulunmaktadır ve bu, insana çoğu zaman evdeki sakin köşemizden de fazla şevk ve motivasyon katar. Biz de bu yazımızda bir şehrin çağdaş ve gelişmiş olduğunun göstergelerinden olan kütüphanelerden bahsediyoruz, İstanbul’un birbirinden güzel kütüphanelerinden.
Ahmet Hamdi Tanpınar Edebiyat Müze Kütüphanesi | Gülhane
Şu an Ahmet Hamdi Tanpınar Edebiyat Müze Kütüphanesi olarak kullanılan bina, Gülhane Parkı içinde, 1810 yılında II. Mahmud tarafından padişahların geçit alaylarını seyretmeleri için yapıldı ve 20. yüzyılın başlarına kadar Alay Köşkü olarak kullanıldı. 2011 yılından itibaren Ahmet Hamdi Tanpınar Edebiyat Müze Kütüphanesi olarak ziyarete açılan bina, Türkiye’de açılan dördüncü edebiyat müze kütüphanesidir. Gülhane Parkı’nın giriş kapısının hemen solunda yer alan bina, Batı tarzı mimarisiyle göze çarpıyor. Girişte Tanpınar’dan, Yahya Kemal Beyatlı’ya; Doğan Hızlan’dan Çetin Altan’a Türk edebiyatının büyük yazar ve şairlerinin kişisel eşyaları sergileniyor. Alt katında ise el yazmalarının tıpkı basımlarının sergilendiği vitrinler, eski dergiler ve soluklanabileceğiniz bir kafe bulunuyor. Ayrıca çeşitli edebiyat, kültür, sanat, felsefe vb. konulardaki etkinliklere ev sahipliği de bu katta yapılıyor. Hayran bırakan iç mimarisiyle, kendinizle baş başa kalabileceğiniz çalışma alanlarıyla, onlarca yazarın eşyaları ve yüzlerce eser arasında bu kütüphane edebiyatla iç içe, bambaşka kitap okuma zevki sunuyor.
Beyazıt Devlet Kütüphanesi | Beyazıt
1884’te Kütübhâne-i Umûmî-i Osmânî adıyla kurulan Beyazıt Devlet Kütüphanesi, devlet tarafından kurulan ve kuruluşunu ayrıntılarıyla bildiğimiz ilk kütüphane unvanına sahip. Beyazıt Medyanı’nda, Sahaflar Çarşısı’nın yanında yer alan kütüphanenin binası kadar içinde barındırdığı eserleri de tarihi. Yaklaşık bir milyona yakın dokümanı ile araştırmacılar için bir hazine. Kütüphane, ilk cilt atölyesi, ilk modern kataloglama çalışmaları, görme engelliler için seslendirilmiş kitapları ve çocuk kütüphanesiyle de bu alanda önemli bir yere sahip. Kütüphanenin kubbe mimarisi altında, aydınlık ve ferah çalışma alanlarında huzurlu çalışma imkânı bulacaksınız. Merkezi ve tarihi konumu, çalışmaya ara verdiğinizde hem gezip görebileceğiniz güzellikleri hem de sınırsız yeme içme olanakları sunuyor. Beyazıt Devlet Kütüphanesi’ni pazar günleri hariç her gün ziyaret edebilirsiniz.
İBB Atatürk Kitaplığı | Taksim
Cumhuriyet döneminin ilk kütüphanelerinden olan İBB Atatürk Kitaplığı yazma, 50.000’e yakın albüm, atlas-harita, takvim, salname, kartpostal, gazete, Atatürk, İstanbul, başvuru gibi özel koleksiyonları ve 500.000 bini bulan kitap kapasitesiyle hem dijital hem de matbu kaynak arayan araştırmacılar için bir cennet. Bu kütüphaneden ayrıca ödünç kitap alabilir, eski ve yeni eserleri dijital ortama aktarılmış bir şekilde edinebilir ve fotokopi hizmeti alabilirsiniz. Taksim Meydanı’ndan kolayca bulabileceğiniz kütüphane boğaza ve yeşilliğe bakan manzarasıyla ferah okuma ve çalışma alanlarına sahip. Girişte danışmadan size verilen koltuk numarasına göre oturabiliyorsunuz ancak çok fazla tercih edilen bir kütüphane olduğundan yer bulabilmeniz için erken gitmekte fayda var. Tercih edilmesin en büyük sebeplerinden birisi ise 7/24 açık bir kütüphane olması.
Süleymaniye Yazma Eserler Kütüphanesi, Fatih
Süleymaniye Camii’ne bakan en güzel sokakta bulunan Süleymaniye Külliyesi’nin birinci ve ikinci medreselerinin kitaplık olarak kullanılmaya başlanmasıyla oluşan tarihi bir kütüphane burası. Değerli yazma eserleriyle dünyanın en önemli kütüphanelerindendir.
Türkiye’de bulunan üç dokümandan biri olan ve UNESCO Dünya Belleği’ne giren İbn-i Sina’nın el yazmaları da burada bulunmaktadır. Süleymaniye Yazma Eserler Kütüphanesi’nde 70.000 kadar yazma ve 120.000 basma eser bulunmakta ve Türkçe dışında çoğunluğu Arapça ve Farsça dillerindedir. Türk-İslam kültürü için tarihi öneme sahip eserlere ev sahipliği yapan bu kütüphanede, yarımadanın en güzel sokaklarından birinde ve Süleymaniye Camii’nin görkemi yanında çalışmak İstanbul’da yaşayan öğrenci ve araştırmacılar için eşsiz bir nimet. Yaklaşık 100 yıldır hizmet veren kütüphaneye hafta içi 10.00-16.00 saatlerinde gidebilirsiniz.
SALT Galata | Karaköy
1892 yılında Osmanlı Bankası olarak hizmete açılan Salt Galata binası Karaköy’de Bankalar Caddesi’nde yer alıyor. Mimar Alexandre Vallauri’nin etkileyici tasarımına sahip binanın en altında Osmanlı Bankası Müzesi yer alıyor. Giriş katında ise şirin bir kafe, kitap inceleyip satın alabileceğiniz bir kitapçı ve kütüphane ve araştırma bölümünün girişi bulunuyor. SALT Araştırma ve kütüphane bölümünde sosyal mesafeye uygun, sessiz ve huzurlu bir çalışma imkânı bulabilirsiniz. Eskiden istediğiniz gibi gidip çalışabileceğiniz kütüphane için şimdi pandemi önlemleri nedeniyle gitmeden önce internet üzerinden rezervasyon yapmanız gerekmektedir. Pazar ve pazartesi hariç her gün bireysel çalışma alanlarını veya camlı bölmelerden oluşan kapalı çalışma alanlarını tercih edebilirsiniz. Çalışmaya ara verdiğinizde bu göz alıcı binanın kafesinde soluklanabilir, Osmanlı Bankası Müzesi’ni keşfedebilir veya kütüphanedeki kitaplara göz gezdirebilirsiniz. Bu bağlantıyı kullanarak kayıt olduktan sonra rezervasyon yapabilirsiniz: SALT Galata Kayıt ve Rezervasyon
Kadın Eserleri Kütüphanesi ve Bilgi Merkezi Vakfı | Fener/Balat
8 Mart 1990 yılında 5 kadın; Aslı Davaz, Füsun Akatlı, Füsun Ertuğ-Yaraş, Jale Baysal ve Şirin Tekeli tarafından kurulan kütüphane kuruluş amacını şu cümlelerle açıklıyor: “Kadınların geçmişini iyi tanımak, bu bilgileri araştırmacılara derli toplu bir şekilde sunmak ve bugünün yazılı belgelerini gelecek nesiller için saklamak”. Türkiye’nin ilk ve tek kadın merkezli arşiv ve kütüphanesi olan kurum, Osmanlı’dan itibaren kadınlara ait ve onlarla ilgili belge ve eserlere; kadınların özel, günlük ve toplumsal yaşamıyla ilgili kaynaklara ev sahipliği yapmasıyla önemli bir yere sahip. Üstelik bu kaynaklara yazılı, görsel, işitsel ve üç boyutlu platformlardan erişebiliyorsunuz. Haliç kıyısında yer alan kütüphanenin binası ise Bizans döneminden kalma. Kadın çalışmaları yapanlar için muazzam kaynak havuzu ve koleksiyon sunan kütüphane, hafta içi mesai saatlerinde çalışma ve okuma yapmak isteyen herkese açık.
TDV İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) | Altunizade, Üsküdar
İSAM; İslam dini ve ilminden edebiyata, felsefe ve sanattan coğrafyaya kadar birçok alan hakkında bilgi ve araştırma sunan 46 ciltlik İslam Ansiklopedisi’nin hazırlık sürecinde ihtiyaç duyulan kaynakları karşılamak için 1984 yılında kuruldu.Kuruluşundan sonra ise hızla bir araştırma birimine, kütüphaneye dönüştü. Sosyal bilimlerin her alanında araştırmacılara 350 bin kitap, 230 bin dergi ve 20 bin dosyadan oluşan kapsamlı dokümanlar sunmaktadır.
İçinde kaybolacağınız kadar büyük bir yapıya sahip kütüphaneden yalnızca sosyal bilim alanlarında yüksek lisans ve doktora yapan öğrenciler ile öğretim üyeleri yararlanabilmektedir. Bu toprakların kültürüne en önemli katkıları sunan bu kütüphanede, her sosyal bilimci bir gün mutlaka çalışmayı tatmalı. Kütüphaneye gitmeden önce internet üzerinden üye olmanız ve sonrasında randevu almanız gerekmektedir. Üye olmak ve randevu almak için bu bağlantıyı kullanabilirsiniz: İSAM Üyelik ve Randevu
Yedi Güzel Adam ve Öncüler Kütüphanesi | Üsküdar
Erken dönem Osmanlı mimarisine sahip bina zamanında Fatih Sultan Mehmet’in mahkemesi olarak bilinirmiş. Ufacık ama çok samimi bir hissiyat veren kütüphaneye Üsküdar meydandan yürüyerek kolayca ulaşabilirsiniz. Kütüphane; “7 Güzel Adam” olarak bilinen Cahit Zarifoğlu, Erdem Bayazıt, Rasim Özdenören, Nuri Pakdil, Mehmet Akif İnan, Alaeddin Özdenören ve Ali Kutlay ile birlikte Cemil Meriç, A. İzzetbegoviç, Malcolm X gibi öncü büyük isimlerin ışığında hizmet veriyor. Etkinlik, atölye, sohbet ve sergiler de düzenleyen kütüphanenin bir diğer amacı ise “şiir kütüphanesi” olmak. Üsküdar’da sıcak bir kütüphane arayışında olan ve şiir seven herkes haftanın her günü 18.00’a kadar Yedi Güzel Adam ve Öncüler Kütüphanesi’ni ziyaret edebilir.
Orhan Kemal İl Halk Kütüphanesi |Beyazıt
Beyazıt tramvay yolu üzerinde bulunan bu kütüphane 1463 yılında Fatih Sultan Mehmet tarafından darphane olarak hizmet vermesi için yaptırılan ve Fatih Sultan Mehmet’in inşa ettirdiği günümüze ulaşan üç yapıdan biridir. Simkeşhâne olarak bilenen yapı, büyük yangınlar ve tarihin birçok olayları sonucunda özgün yapısını kaybetse de, tarihi dokusunu hala taşıyor. 1981 yılında bu binada hizmet vermeye başlayan İl Halk Kütüphanesi’ne, 11 Aralık 2001’de yazar Orhan Kemal’in adı veriliyor. Sade ve mütevazı yapısıyla çalışmak ve okumak için en güzel yerlerden biri olan bu kütüphaneden istediğiniz kitabı üye olduktan sonra ödünç alabilirsiniz. Gönüllülük esasına dayalı bağışlar olduğundan yeni çıkan kitapları da burada kolayca bulabilir, siz de kitap bağışlayabilirsiniz. Orhan Kemal İl Halk Kütüphanesi, haftanın her günü 08.30-22.00 saatleri arasında ziyaretçilerini bekliyor.
Merkezefendi Millet Kıraathanesi | Zeytinburnu
2016 tarihinde açılan kütüphane, öğrencilerin en çok tercih ettiği yerlerden bir tanesi. Panoroma 1453 Müzesi’nin yanında, metrobüs ve minibüs güzergâhında bulunan kütüphanenin ulaşımı da çok kolay. Belli saatlerde ücretsiz çay, kahve ve günde 3 kez çorba ikramlarıyla da gidenlerin gönlünü fethediyor. 45.000 kitap kapasitesine sahip koleksiyonunda ağırlıklı olarak şehircilik üzerine araştırma, harita, kitap ve eserler yer alıyor. Kitaplıklarla ayrılmış bölümlerden oluşan çalışma alanları ve kişiye özel masalarıyla, 825 metre karelik bir alanda huzurlu ve ferah bir kütüphane. Kart sistemi ile giriş çıkış yapılabilen kütüphaneye girerken mutlaka üye olmanız gerekmekte. Öğrenci dostu Merkezefendi Millet Kıraathanesi üstelik 7/24 açık.
İstanbul Araştırmaları Enstitüsü Kütüphanesi | Beyoğlu
Beyoğlu Meşrutiyet Caddesi’nde bulunan İstanbul Araştırmaları Enstitüsü, sergiler için düzenlenmiş galerisi ve her katında araştırma bölümlerini barındıran kamuya açık kütüphanesini barındırıyor. Kendi içinde farklı kitaplıklara ayrılan kütüphanenin bölümleri şu şekilde tasnif edilmiş: 1. Kat Atatürk ve Cumhuriyet Araştırmaları Bölümü, 2. Kat Osmanlı Araştırmaları Bölümü ve 3. Kat Bizans Araştırmaları Bölümü. Kütüphanenin temel amacı ise İstanbul ile ilgili herhangi bir araştırma yapmak isteyenlerin bilimsel kaynak ihtiyaçlarına hizmet etmek. Kitaplık bölümleri dışında ayrıca "Atatürk ve Cumhuriyet Fotoğrafları Koleksiyonu" ve "Eski İstanbul Fotoğrafları Koleksiyonu" ile çeşitli gravür, haritalar, gazete güpürleri ve müzik notaları bulunuyor. İster araştırmacı olun isterseniz bir kütüphane sevdalısı, bu kütüphaneyi mutlaka keşfetmelisiniz. Çalışmanız bittiğinde ise Beyoğlu’nun sonsuz kahve noktaları da ayağınızın altında sizleri bekliyor olacak.
İBB İdris Güllüce Kütüphanesi | Tuzla
Anadolu yakasında, özellikle Yarımada’ya uzak konumda yaşayanların ve üniversitesi yakınlarda yer alanların müdavimi olacağı bir kütüphane burası. Halka açık, üç katlı ve modern mimari anlayışla inşa edilmiş bu kütüphane Tuzla’nın İçmeler semtinde yer alıyor. Giriş katında süreli yayınlar ile felsefe, psikoloji ve dini ilimlere ait kitapları; ikinci katında sosyoloji, dilbilim, doğa bilimleri, Türk edebiyatı ve üçüncü katında ise dünya edebiyatı tarih ve coğrafya alanlarında kitaplara erişebilirsiniz. Kütüphane, 34.350 adet kitaba ev sahipliği yaparken, 25 derginin de abonesi. Haftanın her günü, 09.00-21.00 saatleri arasında gidebilirsiniz. Üyelik sistemi ile ziyaretçi kabul eden kütüphaneye üye olmak için kimlik belgesi veya ehliyet, pasaport gibi resmi geçerliliği olan bir belge ile kütüphaneye gitmeniz yeterlidir.
Alman Arkeoloji Enstitüsü Kütüphanesi |Beyoğlu
Arkeoloji alanında uluslararası öneme sahip Alman Arkeoloji Enstitüsü’nün 100. yılı dolayısıyla Türkiye’de şube açılmasına karar verilmesinin ardından kurulan Alman Arkeoloji Enstitüsü Kütüphanesi, arkeoloji alanında Türkiye’nin en büyük kütüphanesi. Öyle ki 56.000 kitap ve 250 bilim dergisi aboneliğinin yanında önemli fotoğraf arşivlerine de sahiptir ve her yıl envanterlerini artırmaktadır. Araştırma kaynakları sunmasının yanında enstitünün kendisi de Türkiye’nin birçok arkeolojik kazı bölgesinde araştırmalar yapmaktadır. Enstitünün özel ilgi alanlarını Bizans mimarisi, Osmanlı mirası, Hititlerin kültürü ve Pergamon, Milet, Didyma, Göbeklitepe kazı yerleri oluşturuyor. Enstitü, Sıraselviler Caddesi’nde kendisini Türkiye’nin zengin kültürel mirasına vakfetmiş bir kurumda araştırma ve çalışma yapmak isteyen meraklılarını bekliyor.