Hediye edilen bir şilinle başlayan antika merakı kazanç kapısı oldu
Samsun'un İlkadım ilçesinde yaşayan Sebahat Çakmak'ın kendisine hediye edilen, hatıra madeni parayla başlayan antika merakı zaman içinde kazanç kapısı oldu.
İstasyon Mahallesi'nde küçük dükkanında binlerce antika parçayı sergileyen Sebahat Çakmak, 6 yıldır geçimini antikacılıktan sağlıyor.
Çakmak, antika eşyaları çok sevdiğini, antika merakının küçük yaşlarda başladığını söyledi.
Küçükken bir bakkalda çırak olarak çalıştığını ve bir turistin kendisine 1946 yılında basılmış üzerinde 2. Elizabeth'in portresi bulunan 1 şilin (Birleşik Krallık ve İrlanda'da 1971 yılında ondalık sisteme geçişten önce kullanılan bir para birimi) hediye ettiğini anlatan Çakmak, şunları dile getirdi:
"Henüz 13 yaşındaydım. Bakkalda çıraklık yaparken dükkana gelen bir turist, ödeme sırasında çantasından Elizabeth'in 1946 tarihli bir parasını çıkardı ve bana hediye etti. İşte o gün, bu serüven başladı. Şimdi 45 yaşındayım ve kendimi antikacılık yaparken buldum. Altı yıldır esnafım ve işimi çok seviyorum."
Koleksiyonuna eski paralar bularak ve duvar halıları alarak başladığını anlatan Çakmak, zamanla evinin antika eşyalarla dolduğunu kaydederek, "Eşim, 'Evi çöp doldurdun' diye şikayet ediyordu. Ama bunlar benim için çok değerli. Çünkü hepsinin bir hikayesi ve yaşanmışlığı var. Onlardan vazgeçemem." diye konuştu.
Birikimleriyle 15 metrekarelik bir dükkan alarak antika eşyaları satmaya başladığını anlatan Çakmak, dükkanında 2 binden fazla antika eşya olduğunu sözlerine ekledi.
"Yeni ürünler o kadar hızlı tüketiliyor ki eski şeylerin daha değerli olduğunu düşünüyorum"
Müşterilerden Semra Sarıgül, eski eşyaları sevdiğini, çünkü onların hatıraları olduğunu söyleyerek,"Yeni ürünler o kadar hızlı tüketiliyor ki eski şeylerin daha değerli olduğunu düşünüyorum. Onların bir geçmişi, bir ruhu var. Bu yüzden hep eski eşyaları tercih ediyorum." ifadelerini kullandı.
Tahsin Akbukut da antikaların insanların geçmişle bağ kurmasına vesile olduğunu belirterek, "Eskiler, insanların geçmişte yaşadığı tüm anıları canlandırmaya vesile oluyor. Bu yüzden tercih ediliyor." diye konuştu.
Kevser Yıldız ise geçmişe olan özlemini dile getirerek, "Eski eşyalara hayranım. Ne kadar eski eşyamız varsa kaybettik. Şimdi onları arıyoruz. Onlar geçmişimizin birer parçası." dedi.