Hayko Cepkin: Tutarlı davranmak için biraz deli olmak gerekiyor

Öncelikle Zeytinli'deki muhteşem atlayışı sorarak başlayalım. Bize biraz bu hikâyenin başını anlatır mısınız?

8 yıllık lisanslı paraşütçüyüm. 657. atlayışımı festivale yaptım. 18 yıl evvel Viyana’da bindiğim spaceball adında bir araçta yüksek adrenaline karşı olan duygumu, ilgimi keşfettim. Bu aktivitenin eşdeğer duygusunu nerede yaşayabilirim diye araştırırken, birden kendimi bunun daha iyisini sunan paraşüt sporuyla tanışmış halde buldum.

Çalışmalar yaklaşık ne kadar sürdü ve nasıl bir hazırlık süreci geçirdiniz?

Planlama 5 yılı askın sürdü. 5 yıl evvel Zeytinli’nin hava raporlarını incelemeye başlarken karadan denize esen rüzgâr raporunu gözlemleme şansım oldu. Bu iniş planlaması için en uygun rüzgâr açısı idi ama o bölgenin çılgın ve istikrarsız rüzgârları işimizi oldukça zorlaştırıyordu. Bu sebeple karşılaşabileceğiniz muhtemel yüksek rüzgârlara karşı direnebilecek özel bir paraşüt yaptırmak ile başladık ise 8 ay kadar sürdü yapımı. Paraşüt elime ulaştığında antrenmanlar için çok da vaktim kalmamıştı, bu sebeple festival yaklaşırken her bulduğum boşlukta paraşütüme alışabilmek için antrenman yaptım. En son 1 ay içinde 50 atlayış yaptım. Alışmam zaman aldı, çünkü şimdiye kadar kullandığım makinalardan çok daha agresif bir yapısı vardı.

Sizce bu atlayışın bu kadar başarılı olmasında etkili olan en önemli faktörler nelerdi?

Birinci etken, 21 yıllık müzisyenlik hayatımda kurallı, disiplinli ve planlı olmaya hem kendimi hem ekibimi hazır etmemdir.

Askeri bir disiplin ile çalışırız.

Boş konuşmayız uygularız. Herkesin görev yeri görevi ve görev bilinci sabittir. Popüler piyasada var oluşumuzun ilk kuralı budur. İkinci olarak tüm bu kural kaide denklemine 1000 metreden, doğru noktadan, doğru dakikada atlayışı gerçekleştirmemize imkân sunacak işinin ehli pilot ve yer ekibinin yanımızda olmasıdır.

Konser alanına paraşütle inen ilk kişi olacağınızı biliyor muydunuz? Sizce bugüne kadar neden yapılmamış olabilir?

Fazla riskli. Fazla profesyonellik gerektiriyor. Fazla milimetrik hesapları içinde barındıran. Fazla handikaplı. Fazla heyecanlı. Ve iklime bağımlı bir durum olduğundan, atlayışın belirlendiği tarihte hava raporunun değişmesine göre iptal edilme oranı çok yüksek, tek atımlık bir risk yönetimi çünkü. Bu kadar kocaman bir riski kimse almaz kolay kolay. Az deli olmak lazım.

Bu atlayışı yapmaktaki en büyük motivasyon kaynağınız neydi?

Kendime söz verdim. Herkes gece muhabbette şöyle yapacağım böyle yapacağım diye atıp tutar. Sabaha fikirler degişmiş uyanır. Ben söylemiştim. Ve yaptım. Önce kendime karşı verdiğim sözleri tutmalıyım. Yaşadığımı hissetmeliyim. Kendime karşı ne kadar iyi ve tutarlı olursam, karşımdakilere de bir o kadar faydam dokunur.

Festival alanına indikten sonra aklınızdan geçen ilk şey neydi, neler hissettiniz?

Basardım dedim. Tek kelimem buydu. Başardım. Hem de kusursuzca. İnanılır gibi değildi. Çok başka bir duyguydu.

Bu denli büyük bir adrenalinden sonra konser vermek zor oldu mu, tekrar böyle bir şey yapar mısınız?

Atlayıştan sonra konser bana biraz yavaşlamış gibi geldi. (gülüyor.) Herkes ve her şey yavaştı. Ortalama 140 kilometre sürat ile yere doğru gelince böyle hissetmem normal tabii. Tekrar böyle bir şey ancak doğru rüzgâr açısında yerleştirilmiş bir sahneye, sahne önüne özel iniş alanı planlaması yapılıp tamamen bu konu üzerinde tasarısı planlanmış bir durumda yapılır. Yoksa bir daha aldığımız bu büyük risk alınmaz.

Aynı gece Zeytinli Rock Festivali'nde Mogollar'ın sahnesine konuk oldunuz, Mogollar'ın sizin ve müziğiniz üzerinizdeki etkiler neler?

Mogollar'ın yanında büyüdüm, onların yanında piştim diyebilirim. Mogollar sahnedeyken yerinde durabilecek kimse olduğuna inanmıyorum. Hepimiz için yaşayan efsanedir. Müziği geliştiren, müziği yenileyen onlardır. Daha doğrusu ilk adımı onlar atmıştır.

Festival alanına paraşütle inerek çıtayı iyice yükselttiniz, peki bir sonraki sefer neler olacak?

Valla iple, halatla, vinçle, helikopterle gelen olur; ama bunun gibisi zor olur ayıptır söylemesi. Azcık kafa yorup proje üretsinler. Hep ben hep ben olmaz.

Seyircinin kafasında artık Hayko Cepkin sahnesinde mutlaka yeni-yaratıcı bir şeyler olur fikri oluştu. Diğer yandan müzisyenlere de bu anlamda yol açtığınızı ya da ilham verdiğinizi düşünüyor musunuz?

Tabii. Bizim yüzümüzden bizimle aynı gün konsere çıkmak istemeyen onlarca grup var. Bizde, yani müzik camiasında ilham almaktan çok taklit etme ya da haset duyma varlık gösterir. Bizi bozmaz, biz planladığımız matematikte aklımıza koyduğumuzu yapmaya devam ederiz.

Geçtiğimiz yıl artık albüm yapmayı düşünmüyorum diye bir açıklamanız olmuştu. Hâlâ aynı fikirde misiniz?

Evet. Klip çekilmeyen şarkılar mundar oluyor. Yazık günah.

Müzik yapmaya başladığınız ilk günden bugüne neler değişti müzik sektöründe size göre?

Hiçbir şey değişmedi. Aynı tas aynı terane aynı vizyonsuz işler.

Müzik yaparken size neler ilham veriyor?

Dönemsel duygu yüküme göre değişiyor.

İstanbul'dan uzakta hayat nasıl gidiyor?

Şahane. Çok doğru bir karar oldu.

Evlilikten sonra hayatınızda bir şeyler değişti mi?

Defterimiz var artık.

Gelecek planlarınız neler?

Bedeni mümkün mertebe sağlam tutup yaşlanmak.