Hayatın tam ortası: Balıkesir

Kuş Cenneti Milli Parkı

Kışın sonuna doğru suların yükselmesiyle görsel bir şölen sunan Kuş Gölü, söğüt korusu ve sazlıklarıyla ziyaretçilerine doğa ile iç içe kalma imkanı veriyor. Başınızı yukarı kaldırdığınızda ise kışı güney ülkelerinde geçiren ve yaz için Kuş Cenneti Milli Parkı’na gelmeye başlayan göçmen kuşlar selamlıyor sizleri.

Kaşıkçıdan balıkçılara, çeltikçiden karabataklara, saz bülbülünden pelikanlara, kuğudan kazlara ve ördeklere kadar 250’ye yakın türden 3 milyon kuş, yuva kurmak için her yıl Balıkesir’e geliyor. Bu kuşlar; kuluçkaya yatıyor, yuvalarında yumurtluyor. O yavrular gözlerini ilk burada açıyor, besleniyor, büyüyor, serpiliyor ve gelecek yıl yine gelmek üzere uzaklara uçuyor. Kuş Gölü'ndeki görsel şölenin temel taşları olan berrak su, söğüt korusu ve rengarenk sazlıklar bu kuşlar için beslenme, güvenlik ve barınma olanakları sağlıyor.

Öte yandan gözetleme kulesinden geniş bir çevreyi gözetleyebileceğiniz Kuş Cenneti’nde kuş yaşamının ilgi çekici dönemlerini izleme imkânı ise Mart-Temmuz ve Eylül-Ekim ayları arasında... Yüksekliği 17,5 metre olan ve 40 kişi alabilen kulede ziyaretçiler dürbün ile kuşlar çok daha net seyredilebiliyor. Ayrıca milli parkta bulunan müze ve idare merkezinde kuşları hakkında geniş ve doyurucu bilgiler verilirken buraya 1 kilometre uzaklıkta bulunan Sığırcıatik Köyü'ndeki pansiyonlarda da ikamet edilebiliyor.

Antandros Antik Kenti

Altınoluk beldesinin 4 kilometre doğusunda yer alan ve İda Dağı (Kazdağı) eteklerinde, Pelasglar tarafından kurulan yüzlerce yıllık yerleşim birimi Antandros Antik Kenti…

Adramytteion (Burhaniye-Ören) - Assos (Behramkale) yolu üzerinde askeri açıdan stratejik bir konuma sahip antik kentin, M.Ö. 10. yüzyılda kurulduğu düşünülmekte. 2000 yılında başlanan arkeolojik kazılara hâlâ devam edilirken; “Yamaç Ev”, “Nekropolis”, “Kent Suru” ve “Roma Evi” gibi yapılar son yıllarda alanda bulunan en önemli noktalar arasında yer alıyor. M.Ö. 7 ve 2. yüzyıllarda kullanılan nekropolde arazinin eğimi nedeniyle üst üste iki ve üç katlık yerleştirilmiş lahit mezarlar da keşfedildi. Bu mezarlardan çıkarılan hediyeler ise Balıkesir Müzesi’nde sergilenmekte. Oldukça geniş bir bölgeyi kapsayan antik kent, yılın her günü ziyaretçilerini bekliyor. Araç girişine de uygun olan antik kent, sabah 08:00’den akşam 19:00’a kadar ziyarete açık.

Alibey/Cunda Adası

Kedilerin daha bir başka sevildiği, Arnavut kaldırımlı sokaklarıyla meşhur, tadı damakta kalan damla sakızlı kurabiyesiyle hafızalardan silinmeyen, dondurma kuyruklarının uzunluğuyla bilinen Cunda…

Âşıklar Tepesi, Taksiyarhis Kilisesi, Taş Kahve, Aya Triyada, Ayışığı Manastırı, Patriça Koyu, Sevim ve Necdet H. Kent Kitaplığı ve daha nice yerini gezebileceğiniz Cunda’nın yerleşim tarihi 3500 yıl öncesine kadar dayanıyor.

Yaz aylarında Ayvalık’tan Alibey Adası’na her saat motor seferleri de yapılırken, adanın yüksek kesimlerinden boğazların, adaların, iç içe girmiş koylarının güzellikleri seyre değer nitelikte. Ada merkezinde sıralanmış balıkçı lokantalarında, meşhur Papalina, deniz mahsulleri, mezeleri ve zeytinyağlı yemekleri ile akşam yemeklerinin tadı ise bir başka.

Zağnos Paşa Camii

Karesi ilçesinin Mustafa Fakıh Mahallesi’nde yer alan Zağnos Paşa Camii, Zağanos Paşa Camii olarak da bilinmekte. 1461 yılında Fatih Sultan Mehmet tarafından yaptırılan bu mimari başyapıt; türbe ve hamamdan oluşan bir külliye. Fatih Sultan Mehmet’in vezirlerinden Zağnos Mehmed Paşa tarafından 1461’de yaptırılan külliyeden sadece hamam bölümü orijinal halinden günümüze gelebilmiş. 1897 yılında yıkılan cami ve türbe 1908’de Balıkesir Mutasarrıfı Ömer Ali Bey tarafından yeniden yaptırılmış. Balıkesir’in en büyük camisi olan kare planlı bu yapı, düzgün yontma taş ve kesme taştan inşa edilmiş.

Kurtuluş Savaşı yıllarında, İstiklal Marşı şairi Mehmet Akif Ersoy hutbe verdiği Zağnos Paşa Camii’yi gezip hem tarihe tanıklık edebilir hem de mistik havasını inceleyebilirsiniz.

Değirmen Boğazı Tabiat Parkı

2011 yılında “Tabiat Park” olarak ilan edilen ve adeta bir doğa harikası olarak nitelendirilen Değirmen Boğazı Tabiat Parkı, toplam 250 hektar alanı kapsıyor. Park, sınırları içerisindeki kır gazinosu, çocuk oyun alanları, basketbol sahası, otopark ve mesire alanı gibi şehir yaşamının karmaşasından kaçıp kurtulmak isteyenler için oldukça ideal mekânlar sunuyor.

Piknik alanında başta çam, servi ve söğüt olmak üzere 52 farklı ağaç türü bulunurken Değirmen Boğazı Tabiat Parkı bu özelliğiyle Balıkesir yöresinin doğal yaşamı en çok hissettiren noktalarının başında yer alıyor. Şehir merkezine oldukça yakın bir noktada bulunan mesire alanı, bölge halkının en çok tercih ettiği yerlerden biri. Ayrıca doğayla iç içe olan bu alanda lezzetli yiyeceklerin tadına bakmak isteyen misafirler için bir de kır lokantası bulunuyor. Tam zamanlı olarak hizmet veren Değirmen Boğazı Tabiat Parkı, Balıkesir merkezden yaklaşık 3,5 kilometre uzaklıkta.

Hasan Boğuldu Göleti - Sütüven Şelalesi

Kaz Dağları’nın eteklerinde yer alan, Hasan Boğuldu Göleti ile Kızılkeçili Çayı üzerinde bulunan ve yaz sezonunda oldukça yoğunlaşan Sütüven Şelalesi… Sıçrayan su anlamına da gelen Sütüven Şelalesi’nin biraz ilerisinde, hikâyesi ile filmlere dahi konu olan Hasan Boğuldu Göleti bulunuyor. Şelaleye giden yol üzerinde Roma Dönemi’nden kaldığı düşünülen su kemerlerinin sütunları da görülebiliyor.

Altınoluk-Edremit karayolunda ilerlerken önce Zeytinli Köyü'ne, ardındansa Beyoba Köyü'ne Beyoba köyüne ulaşarak Hasan Boğuldu Göleti ve Sütüven Şelalesi’ne gidebilirsiniz.

Bandırma Arkeoloji Müzesi

Ziraat Bahçesi olarak da bilinen Atatürk Parkı’nın yanında yer alan, Bandırma/ Erdek-Çanakkale-İzmir yolunun kesiştiği noktanın, yaklaşık 200 metre yakınında bulunan Bandırma Arkeoloji Müzesi, tatillerini bu yörede geçirmek isteyenler için en uygun konumda bulunuyor. Kyzikos Antik Kenti ve Daskyleion Örenyeri buluntularının sergilenmesi amacıyla kurulan müzede iki teşhir salonu, bir laboratuvar, kütüphane ve konferans salonu bulunmakta. Müzede Daskyleion’a özgü Anadolu Pers sanatının özelliklerini taşıyan antemionlu ve frig yazıtlı mezar stelleri, Pers etkili pişmiş toprak kaplar ile Kyzikos Antik Kenti'nde bulunan mezar stelleri sergilenmekte. Müze pazartesi günleri hariç, hafta sonları da dâhil olmak üzere her gün saat 09:00 - 16:00 arasında ziyarete açık.

Yıldırım Camisi ve Külliyesi

Karesi ilçesinin Yıldırım Mahallesi’nde bulunan cami, Balıkesir’deki en eski Osmanlı yapısı. Yapım kitabesi bulunmayan ancak farklı kaynaklardan ve vakfiyesinden 1388 yılında, Yıldırım Bayezid'in yaptırdığı anlaşılıyor. Cami oldukça büyük bir avlu içerisinde medrese ve imaret ile birlikte külliye durumunda. 1818 ve 1897 depreminden sonra onarım gören caminin içi dikdörtgen planlı. Beşer sütunlu iki diziyle üç nefe ayrılan ve kaidesiz olarak konan bu devşirme sütunların başlıkları da devşirme malzemeden yapılmış. Bu sütunların altısı Bizans, üçü Osmanlı üslubunda, biri de eski bir kaide biçiminde. Camide çevredeki yıkıntılardan alınmış devşirme mimari parçalar da kullanılırken duvarlar geniş derzli kesme taştan imar edilmiş.

Koca Saat

Halk arasında Koca Saat olarak geçen Balıkesir Saat Kulesi, Belediye Parkı’nın içerisinde yer alıyor. 4 yüzlü olan ve 20 metre yüksekliğindeki saat kulesi 5 katlı olarak yapılmış. Kulenin en üstünde ahşap direkler üzerine oturtulmuş soğan başı görünümünde kubbeli çatı var, çatının altındaysa bir çan bulunmakta. Çanın hemen altında, kulenin her yüzünde yuvarlak birer saat yer alıyor. Saat kulesinin üzerindeki yazıda, saat kulesinin 1827 yılında, dönemim Silistre Valisi olan Giritli Zade Mehmet Paşa tarafında yaptırıldığı yazmakta. Ancak 1897 yılında gerçekleşen depremden sonra saat kulesi yıkılmış ve Mutasarrıf Ömer Ali Bey tarafından 1901 yılında aynı şekilde tekrar inşa ettirilmiş. Saat kulesi, 1962 yılında Balıkesir Belediyesi tarafından onarılmış.