Eskimek tek direnme biçimidir: Sapanca
Sakarya’nın şirin ilçelerinden biri olan Sapanca; eşsiz bir manzarayasahip olan gölü, şirin dereleri, korunmuş tarihî eserlerive yemyeşil ormanlarıyla turizmin odak noktalarından birinioluşturuyor. İstanbul’un hemen yanı başında olan Sapanca,tüm bu güzellikleri ile başta İstanbullular olmak üzere çevrekentlerde yaşayanlar tarafından dinlenmek, rekreasyon vekonaklamak için -özellikle hafta sonları- sıklıkla tercih ediliyor.
Adapazarı’na yaklaşık 25 kilometre uzaklıkta olan Sapanca’nın merkeze yakın olmasına rağmen şehrin gürültüsünden uzak olması ise temel tercih edilme nedenleri arasında. E-5 Karayolunun Sapanca Gölü’nün kuzeyinden, TEM Otoyolu ve demiryolunun ise güneyinden geçmesi dolayısıyla ulaşımının kolaylığı ise diğer bir tercih nedeni.
Kapladığı 47 km2 alanın etrafı yemyeşil ormanlarla çevrili olan Sapanca Gölü, bir doğa harikası niteliği taşıyor. Tektonik oluşumlar sonucu meydana gelen ve adını, güneyine konumlanmış olan Sapanca ilçesinden alan göl, güneyindeki dağlardan inen sellerin yanı sıra Karaçay, Kuruçay, Kurtköy, Mahmudiye, İstanbul, Karadere ve Kaymakçı dereleri ile besleniyor ve fazlalık olan suyunu Sakarya Irmağı’na boşaltıyor. Etrafındaki dağlarda keklik, çulluk ve tavşan avı, gölde ise tatlı su balığı avlama imkânı bulunan gölün kıyısındaki parkurlarda bisiklet sürmek, koşu ve yürüyüş yapmak da mümkün.
Evliya Çelebi, Seyahatnamesi’nde, bir zamanlar Sapanca Gölü civarında yetişen kavun ve karpuzların tekinin ancak bir eşek tarafından çekilebildiğinden bahseder ve böylece gölün etrafındaki toprakların verimliliğine dikkat çeker. Göl hakkında kaynakta değinilen diğer bir bilgi ise balıklarının lezzeti ve suyunun temizliğidir: Öyle ki civar köylerden Sapanca Gölü’ne çamaşır yıkamaya gelen kadınlar çamaşırları temizlemek için deterjan kullanma ihtiyacı hissetmemektedir.
İlçe merkezindeki Osmanlı döneminden kalan camiler, han ve hamamlar; Sapanca’da ziyaret edilmesi gereken tarihî dokuya sahip yerlerden. Yine Sapanca’nın köklü tarihî eserlerinden olan eski Bizans Devri Lahitleri, Vecihi Kapısı, Mimar Sinan eseri olan Rüstempaşa Camii, Hasan Fehmi Paşa Camii, Camii Cedid ve zarif mimarî yapısıyla Rahime Sultan Camii görmeden dönülmemesi gereken yerlerden.
Sapanca’yı cazibe merkezi hâline getiren mekânlardan bir diğeri ise Maşukiye. Dört bir yanında alabalık çiftlikleri olan mahalle, yılın her döneminde ziyaretçilerini farklı aktivite imkânları ile karşılamakta.
1864 yılında Çerkezler tarafından kurulmuş olan ve yemyeşil bitki örtüsü, huzur dolu sokakları, sayıları geçmişe oranla azalmış olmasına rağmen bölgede baskın olarak yaşayan Çerkez nüfusu ile Kırkpınar, bölgede görmeden geri dönülmemesini tavsiye ettiğimiz yerlerden bir diğeri, Yöreye özgü lezzetler tatmak, sosyalleşmek ve yemyeşil parklarda yürüyüş yapmak isteyenler için Kırkpınar’da bulunan Bağdat Caddesi ideal bir durak noktası. Ayrıca bölge, ilkbahar ve sonbahar mevsimlerinde fotoğraf severlerin seveceği güzel manzaralar barındırıyor.
Sapanca aynı zamanda Soğucak, Katırözü, İnönü gibi yaylalara da ev sahipliği yapmakta. Birer doğa harikası olan birbirinden güzel bu yaylalar ziyaretçilerine doğa yürüyüşleri, binicilik, piknik ve Off-Road gibi pek çok alanda keyifli vakit geçirme imkânı sunuyor.
Sapanca’da spor, yürüyüş, yemek ve tarihî eser gezisini tamamlayanlar için diğer bir önerimiz, Sakarya İl Orman Tabiat Parkı ziyareti. Sakarya-Sapanca yolu üzerinde bulunan 27 hektarlık alanda, orman manzarasının içerisinde dört mevsim konaklama imkânı da bulunuyor.
Hakkında Şair Faik Baysal’ın “Hiçbir şiir Sapanca’nın kendisi kadar güzel olamaz” dediği Sapanca, 2001 yılından beri Sakarya Belediyesi tarafından düzenlenen “Uluslararası Sapanca Şiir Akşamları”na da ev sahipliği yapıyor.
Eşsiz güzellikler barındıran Sapanca, yazmakla bitmeyecek daha pek çok güzelliğe sahip. Biz sözü kısa kesip ‘Sapanca’da herkesin seveceği bir güzellik var’ demekle iktifa ediyoruz. Gidin ve Sapanca’daki favori alanınızı kendiniz belirleyin. Bizden söylemesi...