Dünyanın yeni 7 harikası
Dünyanın 7 harikasını bilmeyenimiz yok artık. Yalnız şunu da biliyoruz ki bunlardan yalnızca bir tanesi günümüze ulaşmayı başarmış. Bu durum da beraberinde yeni harikalara olan ihtiyacı getirmiş ve yeni 7 harikanın belirlenmesi fikrini ortaya çıkarmış. Bunun üzerine İsviçre merkezli New7Wonders Vakfı, yarışma düzenleyerek dünyanın yeni 7 harikasının belirlenmesi için 6 yıl süren bir oylama yapmış. Oylamaların sonuçlarıyla belirlenen yeni 7 dünya harikası şu şekilde belirlenmiş.
Chichen Itza, Meksika
Burası, Güney Amerika keşfedilmeden önce kıtada hüküm süren Itza Maya Medeniyeti’nin inşa ettiği bir şehir. MS 750 ila 900 arasında yapılan şehir, Yucatan Yarımadası’nın dini merkezi olarak kullanılmış. 24 metre yüksekliği olan piramit benzeri kalenin dört çevresinde toplamda 91 basamak var. Chicken Itza’nın en yüksek noktasından şehirdeki bütün yapılar görülebilmekte. Ülkenin güney burnunda bulunan yapı, Meksika’nın en çok ziyaret edilen ikinci arkeolojik ören yeri.
Kurtarıcı İsa Heykeli, Brezilya
Brezilya’nın Rio de Janeiro şehrindeki Kurtarıcı İsa Heykeli, dünyanın yeni 7 harikasından biri. Heykel 1931 yılında, şehri bütün heybetiyle kaplayan Corcovado Dağı’nın zirvesine yerleştirilmiş. Dağın ve heykelin bulunduğu bölge ayrıca Tijuca Milli Parkı’nda yer almakta. Bu devasa yapı, tüm ihtişamıyla göz doldururken, her dinden her milletten milyonlarca kişi tarafından ziyaret ediliyor.
Çin Seddi, Çin
Ülkenizi savunmak için ne kadar ileri gidebilirsiniz? Çinliler dünyanın en uzun savunma duvarını örmüş. Başlangıcı Po Hay Körfezi olan Çin Seddi, Çin’in tüm kuzeybatı sınırı boyunca uzanarak batıya doğru devam ediyor. Yıkılmış kalıntılarla beraber uzunluğu 21.196.180 metre. Çin Seddi’nin sağlam kısmı ise sadece 2500 kilometre uzunluğunda ve tamamı Ming Hanedanlığı döneminde yapılmış. Yapımına MÖ 221 yılında başlanmış. Yapılış sebebi ise Moğol ve Türk saldırılarını önlemek…
Machu Picchu Antik Kenti, Peru
İnka Medeniyeti’nin antik şehri Machu Picchu, Urubamba Vadisi üzerinde And Dağları’nın bir zirvesinde yer alıyor. 1450 yılları civarında kurulmuş olan şehir, dağların arasında kaldığı için uzun yıllar İspanyol sömürgeciler tarafından keşfedilememiş. Nüfusunun büyük bir çoğunluğu, tüccarlar tarafından getirilen bulaşıcı hastalıklardan dolayı hayatını kaybetmiş. Yüksek merdivenlerle birbirine bağlanan taş yapılardan oluşan şehirde 3000’den fazla basamak hala sapasağlam.
Petra Antik Kenti, Ürdün
Petra Antik Kenti, bir Arap kabilesi olan Nebatiler egemenliğine başkentlik yapmış. MÖ 400 yılında inşa edilen şehir, Lut Gölü ile Akabe Körfezi arasındaki topraklarda yer alıyor. Şehrin inşa edildiği kayalıklarda gizli bölümler ve kral mezarları yer alıyor. Şehirdeki tiyatro, tapınak ve ev gibi yapılar kireç taşıyla yapılmış. Roma İmparatorluğu tarafından işgal edilen şehir, zamanla yıkılmaya başlamış ve unutulan şehirler arasına girmiş.
Kolezyum, İtalya
MS 72 yılında yaptırılan, Roma‘nın en çok bilinen tarihi yapısı Kolezyum, Antik Çağ’da Roma halkının eğlendiği önemli bir etkinlik alanıymış. Bir nevi filmlerde gördüğünüz gladyatörlerin savaştığı bir dövüş arenası. Kolezyum’un içinde dönemin meşhur savaşların canlandırılması da yapılmış. Örneğin, deniz savaşları Kolezyum’un içi su doldurularak gerçekleştirilmiş. Amaç ise halkı eğlendirmenin yanı sıra Roma İmparatorluğu’nun gücünü göstermek. Kolezyum, günümüzde zarar görmüş olsa da nispeten ziyaret edilebilir durumda.
Tac Mahal Anıt Mezarı, Hindistan
Aşk uğruna inşa edilen bu yapı, tabi ki dünyanın 7 harikasından biri. Hindistan’daki anıt mezar, 1631-1654 yıllarında Babür İmparatorluğu’nun 5. hükümdarı Şah Cihan, genç yaşta ölen eşi Ercümend Bânû Begüm için inşa edilmiş. Hükümdarın eşine duyduğu sonsuz sevgiyi dünyaya anlatan bu mezar, günümüzde en çok ziyaret edilen yapılardan biri. Anıt mezar, hükümdarın eşine duyduğu sevgiyi temsil etmesinin yanı sıra imparatorluğun ihtişamını da yansıtmakta.