Dünyanın en güzel 5 gölü

Dünyanın en güzel 5 gölü.
Dünyanın en güzel 5 gölü.

Tatil planları yapılırken ilk akla gelen deniz tatili oluyor. Ülkemizde çok gelişmiş olmasa da dünya genelinde göl tatili denen bir kavram var. Amacı ise belli: Harika bir gölün kenarında mükemmel bir tatil geçirmek. Yurt dışında oldukça revaçta olan bu göl gezisi size hem doğal güzellikler hem dinlenme hem de dünyanın sakin su güzellikleri olan gölleri keşfetme imkanı veriyor. Hayranlık uyandıran manzaralarla dolu göller, tabiatıyla kendine hayran bırakıyor. Dünya üzerinde yüzlerce göl bulunuyor ancak bazıları kesinlikle görülmesi gerekenler kategorisinde. İşte onlardan bir kaçını derlediğimiz dünyanın en güzel 5 gölü…

Matheson Gölü

Matheson Gölü.
Matheson Gölü.

İki güzel dağ ile çevrili olan Matheson Gölü, eşsiz manzarasıyla görenleri kendine hayran bırakıyor. Yeni Zelanda'nın Güney Westland bölgesinde yer alan göl aslında bir buzul gölü. Matheson, son buzul döneminin sonunda yani yaklaşık 14.000 yıl önce Fox Buzulu’nun hızla geri çekilmesi sonucu oluşmuş. Göl, yaklaşık 1,5 kilometre kıyı şeridi ve ortalama 12 metre derinliği ile 30 hektarlık bir alana sahip. Birçok hayvana ev sahipliği yapan gölde yılanbalığı ve su kuşları da dahil olmak üzere çok çeşitli bir flora ve fauna bulunuyor. Tasman Dağı ile Cook Dağı tarafından kuşatılan göl adeta gizli kalmış bir cennet gibi. Beyaz ve kızılçam ağaçlarının gölde yansıttığı görüntüler kartpostalları aratmıyor. Gölün çevresinde 2,6 kilometrelik bir yürüyüş parkuru bulunuyor. Burada asma köprülerden geçebilir, harika fotoğraflar çekilebilir, seyir teraslarında manzaranın tadını çıkarabilirsiniz.

Lut Gölü

Lut Gölü.
Lut Gölü.

Dünyadaki en güzel göllerden biri hiç şüphesiz Lut Gölü… Ölü Deniz olarak da bilinen göl, doğuda Ürdün, batıda İsrail ve Batı Şeria ile sınırlanmış. Bir tuz gölü olan Lut’un yüzeyi ve kıyıları, yeryüzünün en düşük rakımlı deniz seviyesinden 430,5 metre daha altında yer alıyor. Böylece dünyanın en alçak gölü unvanının sahibi oluyor. Ayrıca, 342 g/kg tuzluluk oranı ile –ki bu oran okyanusun 9,6 katına denk geliyor- dünyanın en tuzlu üçüncü gölü. Lut Gölü’ne Ölü Deniz denmesinin sebebi de işte bu tuz oranı. Göl o kadar tuzlu ki bu nedenle hiçbir canlı yaşayamıyor. Tuz oranı sayesinde hiç yüzme bilmeseniz bile bu gölde batmanız oldukça zor. Deniz seviyesinden yaklaşık 500 metre aşağısında olan gölün mineralleri ve çamurunun cilt hastalıklarına iyi geldiği düşünülüyor. Gölün manzarası da ziyaretçilerin aklına kazınır cinsten.

Baykal Gölü

Baykal Gölü.
Baykal Gölü.

Dünyanın en derin gölü olan Baykal Gölü’nü görmeden olmaz. Sibirya’nın güneyinde bulunan göl, bölge halkı tarafından ‘Sibirya’nın Mavi Gözü’ olarak anılıyor. Yüzölçümü adalar hariç, yaklaşık 31.722 kilometrekare ve Uzunluğu 636 kilometre. Gölün en derin noktası deniz seviyesinin yaklaşık 1285 metre altında. Gölün dibindeki tortul kayaçların ise 7 kilometre kalınlığında olduğu tahmin ediliyor. Bu da gölü dünyadaki en derin yarıklardan biri yapıyor. Derinliğiyle ünlü Baykal Gölü, oldukça da yaşlı. Gölün, 25-30 milyon yıl önce tektonik hareketler sonucu oluştuğu biliniyor. Tatlı su gölü olan Baykal, binden fazla balık türüne ve 2.000’den fazla hayvan türüne ev sahipliği yapıyor. Ayrıca, tatlı su foklarının yaşayabildiği dünyadaki iki gölden biri. Ekosistemi, tarihi yapısı ve doğal güzellikleriyle başlı başına bir turistik cennet olan Baykal Gölü, size harika bir göl tatili imkanı sunuyor.

Melissani Mağara Gölü

Melissani Mağara Gölü.
Melissani Mağara Gölü.

Mağaraların içerisindeki saklı cennet olan Melissani Gölü, görülmesi gereken göller arasında yer alıyor. Öyle çok uzakta da değil komşumuz Yunanistan’da. İyon Adaları’ndan biri olan Kefalonia adasında bulunan Melissani Gölü; dağlar, ormanlar ve denizle çevrili. Aynı adı taşıyan Melissani Mağarası’nın içinde bulunan göl, gizli bir cennet gibi. Güzelliği öyle dillere destan ki burası Yunan mitolojisinde perilerin mağarası olarak bilinirmiş. Girişinde bitkiler bulunan mağara özel bir mabede açılır gibi bir görünüm çiziyor. Suyun gök mavisi rengi ve gölün dibindeki kahverengi taşlar, doğanın ne kadar mükemmel bir uyuma sahip olduğunu bir kez daha hatırlatıyor. Gölün suyu öyle berrak ki üzerinde gezi yapan tekneler sanki havada süzülüyor. İlk kez 1951 yılında keşfedilen mağara, bugün doğasever turistler tarafından sıklıkla ziyaret ediliyor.

Bled Gölü

Bled Gölü.
Bled Gölü.

Listemizin son sırasında tam bir turizm merkezi olan Bled Gölü var. Göl, Kuzeybatı Slovenya'da yer alan Julian Alpleri'ndeki Bled kasabasının bitişiğinde bulunuyor. Gölün oluşumu karışık bir yapıda, tektonik ve buzul kökenli bir geçmişe sahip. 2.120 metre uzunluğa sahip Bled Gölü, 1.380 metre genişliğinde. Maksimum derinliği ise 29,5 metre. Bu harika göl, dağlar ve ormanlarla çevrili. Üzerinde bir de onu süsleyen şahane bir adası bulunuyor. Adada bir kilise ve birkaç bina bulunuyor. Doğal güzelliklerle çevrili gölün kıyısında Orta Çağ’dan kalma Bled Kalesi yer alıyor. Ayrıca, kuzey kıyısında gölün üzerinde duran bir müze bulunuyor. Burası hem doğası hem de gezilecek yerleriyle tam bir göl tatili merkezi. Bölgenin coğrafi işaret almış harika bir lezzeti de var: Kremalı hamur işi… Kısaca, Bled Adası dünyada görebileceğiniz en güzel adalardan biri ve harika bir göl tatili merkezi.