Doğanın cömert güzelliği: Giresun
Giresun, doğal güzellikleri ile Karadeniz’in encömert illerinden biri. Gün doğumundan günbatımına kadar yeşil ve mavinin her tonunaşahit olabileceğiniz bu şehir, Karadeniz’dekidiğer illere göre doğal güzelliğin en fazlakendini göstermesiyle öne çıkıyor.
Uzun soluklu tarihinde pek çok medeniyete ev sahipliği yapan bu şehir; gerek geçmişi, gerekse bugününde taşıdığı gizemler ile zihinlerimizde merak uyandırmaya devam ediyor ve bu sebeple de turistlerin fazlaca ilgisini çekiyor. Gezi rotanızda Giresun bulunuyorsa, her açıdan zengin bir tatil yapmaya hazırlıklı olmalısınız.
İlk durak: Giresun Kalesi
Şehri kuşbakışı izleyebileceğiniz bir yer arıyorsanız ilk durak Giresun Kalesi olmalı. Şehri görebilen en yüksek tepelerden birinde konumlanan kale, hem gece hem de gündüz harika bir şehir manzarası sunuyor ziyaretçilerine. Mavi ve yeşilin Giresun adı altında nasıl bütünleştiğine şahit olabileceğiniz kalenin günümüze aslıyla ulaşabilmesi ise güzelliğini göz kamaştırıcı bir hale getiriyor.
Giresun Kalesi, Trabzon Rum İmparatorluğu’nun 1300’lü yıllarda Türklere bıraktıkları son kalelerden biri olma özelliğini taşırken, aynı zamanda Kurtuluş Savaşı kahramanlarından Gazi Topal Osman Ağa’nın ebedi istirahatgâhı olarak şehir için ayrı bir önem taşıyor. Gazi Topal Osman Ağa, Giresun için çok önemli bir şahşiyet, çünkü Kurtuluş Savaşı’nda Atatürk’ün koruma komutanlığını yapmasının yanı sıra, işgal kuvvetlerine karşı Karadeniz’deki ilk direnişi örgütleyen isimlerden.
Amazon kadınlarının sığınağı: Giresun Adası
Herkül’ün altın postu aramak için geldiği, Yunanlıların Hz. Yusuf heykelini aramak için seferler düzenlediği ve savaşçı Amazon Kadınlarının erkeklerden uzak bir dünya kurarak yaşadığı rivayet edilen Giresun Adası, Doğu Karadeniz’in yaşanabilir tek adasıdır. Yöre halkı tarafından kutsal sayılan adanın etrafı surlarla kaplı olup, saray ve manastır kalıntıları yer alır. Adanın yazın hizmet veren bir çay bahçesi ile büfe, çadır sahaları, piknik alanı bulunuyor.
Her yıl 20 Mayıs'ta yapılan Aksu Şenliğinde ise kayıklarla ada çevresinde dolaşmak gelenektir.
Şehrin müzesi: Gogora Kilisesi
Bölgede yaşayan Rumlar tarafından 1800’lü yılların başında yapılan Gogora kilisesi günümüzde müzeye çevrilmiş ve ziyarete açık. Ortodoks kilisesi olarak inşa edilmiş yapı içerisinde Eski Tunç Çağı, Hitit, Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait antik eserler, taş kabartmalar, eski tarihlerde kullanılan silah, giysi ve para örnekleri sergileniyor. Müze, bozulmamış yapısıyla yaşattığı seyir keyifine ek olarak Giresun tarihinin ne kadar eskilere uzandığının da en önemli somut belgelerini sunuyor ziyaretçilerine.
Eşssiz yaylalarına doyamadık
Tüm Karadeniz’de olduğu gibi Giresun da bol miktarda bitki örtüsü bulundurması nedeniyle yayla turizmi açısından etkin bir çekiciliğe sahip. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından turizm merkezi ilan edilen Kümbet, Bektaş, Kulakkaya, Sis Dağı başta olmak üzere pek çok obalar ve tabiat parkları da gezginlere hizmet vermekte. Eğer bahar aylarında yolunuz bu yaylalara düşerse baharın gelişinin yörede nasıl kutlandığını düzenlenen yayla şenlikleri ile görmek mümkün.
Doğanın en güzel hediyesi Kuzalan Şelalesi
Mavi Göl kanyonu, Cehennem Deresi ve Kuzalan şelalesiyle birlikte dört şelale barındıran Kuzalan Tabiat Parkı görülmeye değer doğa harikası alanlardan biri. Yaklaşık 20 metre yükseklikten akan şelalelerin döküldüğü yer bel hizasını geçmediği için özellikle yaz aylarında içine girip serinleme imkânı da sunuyor.