Cezahir'in incisi: Vehrân
Cezayir’in kuzeybatısında büyük bir kıyı şehri olan Vehrân, ülkenin başkentten sonraki en büyük şehri olma özelliğine sahip, Akdeniz kıyısına kurulmuş kadim bir yerleşim yeri. Nüfus, ekonomi ve endüstri bakımından Cezayir için hayâtî bir öneme sahip olan şehir, asırlar boyunca Avrupa’ya yapılan ticaretin de merkezlerinden biriymiş. Ticarî canlılığın her zaman bulunduğu şehri canlandırdığını düşünürsek Vehrân da tarihi boyunca canlı bir şehir olmuş. Tarihinden aldığı bu özelliğini günümüzde de devam ettiren şehir, gerek nüfusu gerek altyapısıyla modern bir şehir hususiyetine de sahip.
Vehrân aynı zamanda kültürel, tarihî açıdan da bir hayli değerli. Romalılar döneminden itibaren bir yerleşim yeri olan Vehrân, sahip olduğu stratejik önem itibarıyla tarih boyunca çeşitli mücadelelere sahne olmuş. Şehrin kültürel zenginliği farklı hakimiyet dönemlerinden izler taşır ki Vehrân’da gerçekleştireceğiniz kısa bir tur ile bunu hemen fark edebilirsiniz.
İslam hakimiyeti döneminde tam bir refah dönemi yaşayan şehir, özellikle Muvahhidûn Devleti zamanında ciddi bir gelişme kaydeder. Bu dönem aynı zamanda Endülüs ile de yakın temasların kurulduğu bir dönemdir. Vehrân’da İslam mimarisine ait eserlerin başında Bey Sarayı gelir. Dönemin hakimi tarafından kullanılan bu yapı aynı zamanda Osmanlı mimarisinden de izler taşır. Bugün şehrin en fazla ziyaret edilen yerlerinden biri olan Bey Sarayı, duvarlarında taşıdığı yüzyıllar öncesine ait hatıraları âdeta ziyaretçileriyle paylaşır.
Şehirdeki 16. yüzyılın başlarında başlayan İspanyol hakimiyeti 18. yüzyılın başlarına kadar devam eder. O dönemden de günümüze çok sayıda eser ulaşır. Çok sayıda dînî yapının yanı sıra askerî yapılar da bu dönemde inşa edilirler. Şehre hakim bir tepeye inşa edilen Santa Cruz Kalesi de bunlardan biridir. Ayrıca Fransız sömürgesi döneminden kalma sayısız yapı şehre renk katan bir başka unsurdur.
Ulusal Müze ise şehrin geçmişini anlama noktasında önemli bir yer tutar. Her ne kadar çoğu kere şehrin ziyaretçileri tarafından burası atlansa da ziyaret etmenin getirdiği kazanım şüphesiz kendisini belli edecektir. Burada sergilenenler, şehrin aslında ne kadar da kadim bir geçmişe sahip olduğunu gösterir. Şehir, modern yüzüyle de bir hayli dikkat çekicidir. Vehrân’ın bu yüzünü görmek de yerinde bir tercih olacaktır. Lezzetleriyle de meşhur olan şehir, Akdeniz mutfağının güzel yemeklerini tatmak için kaçırılmaması gereken bir fırsat sunar.