Bütün yollar Venedik'e çıkar
Turist olarak gittiğiniz bir şehri, sokaklarında kaybolarak keşfetmeyiseviyorsanız Venedik sizin için biçilmiş kaftan... Peki, siz dünyanınen güzel ve en romantik şehirlerinden birini keşfe hazır mısınız?
Rüya şehir Venedik
Avrupa'nın en güzel şehirlerinden biri olan, İtalya'nın bu nadide kenti meşhur karnavalına ithaf bin bir yüzden oluşuyor. Şehrin en belirgin özelliği kanallarla birbirinden ayrılıyor oluşu. Her sokak bir kanala, kanalın üstündeki estetik köprüleriyle sizi başka bir sokağa bağlıyor. Bu küçük şehrin bünyesinde tam 118 ada, 170 adet kanal var. Bu kanallar arasında yerleşim tam 400 köprü ile bağlantı kuruyor. Venedik'te bütün sokaklar mutlaka bir köprüye ve akabinde de sizi bir kanala bağlıyor. Bu noktada şehrin iki yakasını da birbirine bağlayan büyük köprüler var. Rialto bu köprülerin hem en eskisi hem de en ihtişamlısı. İçinde de birçok alışveriş mekânını bulunduruyor. Turist olarak gittiğiniz bir şehri, sokaklarında kaybolarak keşfetmeyi seviyorsanız Venedik sizin için biçilmiş kaftan.
Araba yok vapur çok
Her yere yürüyerek ulaşacağınız, araba görmeyeceğiniz, trafiğe maruz kalmayacağınız, yürümeyi tercih etmiyorsanız bir yerden bir yere 150-200 kişiyi alan "vapuretto"lar ile gideceğiniz Venedik, deyim yerindeyse rüya şehir. Her köşesi adeta yağlı boya tablosu. Hem doğa harikası hem de mimarisi ve sanat kokan köşeleriyle harikalar yolculuğu. Her sokağı her köşesi görülmeye değer. Fakat biz, gezimize önce şehrin meydanı San Marco’da başlayalım...
En güzel merkez
San Marco Meydanı (Piazza San Marco), Venedik'in en büyük ve turistik köşesi. Avrupa'nın en güzel merkezlerinden kabul edilen San Marco, meydanla aynı adı taşıyan San Marco Bazilikası ile Torre dell’orologio isimli saat kulesini içinde barındırıyor. Günün her saati ziyaretçi akınına uğrayan San Marco Meydanı'nın her köşesinde konserler ve çeşitli sanatsal etkinlikler yapılıyor. Merkezi turistlerin uğrak noktası olan birbirinden güzel kafe, restoran ve alışveriş dükkânlarının da merkezi.
San Marco Meydanı, aynı zamanda çevresinde çok önemli yapıları barındırıyor.
Gezilecek en önemli yerlerin bu meydan çevresinde konumlanmış olması da büyük avantaj elbette.
Bütün şehir birarada
Meydanın ilk durağı olan San Marco Bazilikası ise mimarisiyle ziyaretçileri büyülüyor. 9. yüzyılda yapılan bu büyüleyici yapının Ayasofya Müzesi'nden ilhamla yapıldığı kabul ediliyor. Altınların Kilisesi olarak bilinen bazilika, mimarinin yanı sıra renklerin kullanımıyla da adeta ziyaretçilerine görsel bir şölen sunuyor. Bazilikanın içindeki plana tanık olduğunuzda Ayasofya'yı çağrıştıran detayları görmeniz mümkün. Meydanın çevresinde ziyaret edilecek noktalar arasında ise Dükler Sarayı, Aziz Mark'ın Çan Kulesi yer alıyor. Meydanı turladıktan sonra 99 metre yükseklikteki Aziz Mark'ın Çan Kulesi'ne çıkabilir, Venedik'in tüm ihtişamına tanıklık edebilirsiniz. Kuleden inince sol tarafınızda kalacak olan Correr Müzesi ise şehrin en ünlü müzelerinden. Bünyesinde Arkeoloji Müzesi'ni de barındıran bu mekânda birbirinden ihtişamlı tarihi eserlerle geçmişe büyüleyici bir yolculuk yapabilirsiniz.
Sanat kokan köşeler
Bu denli tarihi bir şehirde düzenlenen sanat etkinlikleri ise elbette kaçınılmaz. Şehirde yer alan Gallerie dell'Accademia, Punta della Dogana,Museo Leonardo da Vinci, Peggy Guggenheim Collection, Palazzo Grassi kültür turlarında görülmesi gereken müzelerden.
Eğer kasım ayına dek Venedik planınız varsa, 1985'ten beri düzenlenen Venedik Bienali de sizi bekliyor olacak.
Arsenale ve Giardini adlı iki farklı yerleşkede düzenlenen bienal dünyanın dört bir yanından binlerce sanatseverin buluştuğu sanat etkinliklerinden. Arsenale'ye gitmişken, bienalin favorilerinden Türkiye Pavyonu da mutlaka görülmeli. İstanbul Kültür Sanat Vakfı'nın girişimiyle kalıcı mekâna kavuşan Türkiye Pavyonu’nda bu yıl Cevdet Erek'in büyük beğeni toplayan "Çın" adlı çalışması yer alıyor.
Dünyanın en güzel kitapçılarından
Kitap kurtları sıkı durun, sizin için dünyanın en iyi kitapçıları arasında ilk 3'te yer alan Libreria Acqua Alta da Venedik'te yer alıyor. Şehir meydanına yürüme mesafesinde olan Libreria Acqua Alta, adını suyun yükselmesi anlamına gelen "Acqua Alta" dan alıyor. Her dilden her türden kitabın yer aldığı kitapçı eski bir gemici olan Luigi Frizzo tarafından kurulmuş. Sahafı andıran bu güzel mekânda kitaplar yerden yüksek tutularak gondol ve küvetlerin içine yerleştirilmiş. Kitapçının ortasında ise bir kayık okuru bekliyor. Mekanın sonunda eski kitaplardan oluşan bir bahçeyi ziyaret edebilir, kanalın hemen köşesinde yer alan bölüme geçip kitabınızı okuyabilirsiniz.
- İtalya'nın bu eşsiz köşesi yemek kültürünün de en leziz örneklerini sunuyor. Büyük restoranların yanı sıra küçük kafeler, seyyar büfeler birbirinden lezzetli pizzaları, makarnaları ve tiramisuları satışa sunuyor. Venedik'e gitmişken en az birini tatmanız tavsiye olunur!