Bütün unutulanların hatırlandığı şehir: Strazburg
Fransa söz konusu olunca akla hiç kuşkusuz Paris gelir, Fransa’nın kuzeyinde, Alsaz bölgesinin başkenti olan Strazburg, Paris’in griliği ve melankolisinin yanında göz alıcı mimarisi, yüzyıllık ağaçları, nehrin üzerine kurulmuş şirin köprüleriyle büyülü bir masal diyarı. Avrupa Birliği’nin ikinci başkenti olarak bilinen Strazburg, Almanya ve İsviçre’ye sınır komşusu, hatta Almanya sınırına beş dakika uzaklıkta. Zaten Almanya’nın etkisi şehrin her unsuruna yansımış durumda. Tarih ve kültürün iç içe olduğu şehir, 1998yılında Unesco tarafından Dünya Miraslar Listesi’ne dahil edilmiş.
Avrupa’nın en büyük noel pazarı
Şehre aralık ayında yolunuz düşerse şanslısınız, burada Avrupa’nın en büyük ve en eski Noel pazarları kurulmakta. Zaten Strazburg, Avrupa’nın Noel başkenti olarak biliniyor. Şehrin farklı yerlerinde 8 pazar mevcut. 142 metre boyu ve büyüleyici gotik mimarisiyle şehrin kalbinde olan Notre Dame Katedrali’nin yanında kurulan pazar içlerinde en ilgi çekici olanı.
Place Kléber’in yanında kurulan dev Noel ağacı ise fazlasıyla görülmeye değer.
Strazburg’un en yüksek binası olan katedralin seyir terasından şehrin tamamını kuş bakışı görebilirsiniz, dar bir geçitten çıkılan 300 basamağa değeceğine emin olun. Yorgunluğunuzu seyir terasından bakar bakmaz unutacaksınız.
La Petite France
Birçok turist şehrin en etkileyici bölgesinin La Petite France yani “Küçük Fransa” denilen bölge olduğunu söyleyecektir. Evet, buna ben de katılıyorum. Kanalların etrafında kurulmuş bu bölgede yarı ahşap Alsaz evleri, rengârenk çiçekli pencereler tam bir görsel şölen. Elinize kahvenizi alarak bir ortaçağ kasabasındaymışçasına semtin dar sokaklarına kendinizi bırakın.
Ulaşım
Şehirde ulaşım için üç alternatif mevcut, tramvay, bisiklet ve yürümek. Evet yürüyerek şehrin tamamını gezmek mümkün, her sokak ayrı bir keşif, zamanınız kısıtlıyla bisiklet de kiralayabilirsiniz. Şehirde yoğun olarak bisiklet kullanılıyor. Bisikletlilere ait yollar, ışıklar mevcut. Turistik teknelerle kanal turu yapmak da seçenekler arasında.
Peki ne yemeli?
Tarte flambée: Bir nevi pizza ya da lahmacun diyebiliriz, ince hamur üzeri, tercihe göre çeşitli malzemeler ekleniyor odun ateşinde pişirilerek servis ediliyor. Yemeden dönmeyin.
Place Kléber’de bulunan Fransa ve Belçika'nın meşhur kurabiyecisi Galerie Gourmande’ın enfes kurabiyelerini unutmayın, muhtemelen seçim yapmak biraz zor olacak, kurabiye kutuları da tam hatıralık saklanacak türden.
Fransızların pastanecilik konusunda ünleri malum, bu büyüleyici şehirde gezerken küçük molalar verip filtre kahve ile pastaların, keklerin, kruvasanların tadına varın.
Choucroûte: Lahanalı, etli ve sebzeli bir Alsaz yemeği, orijinalinde sosis ve şarküteriyle servis ediliyor ancak tercihe göre et ve balık tercih edebilirsiniz. Aklınızda geleneksel bir Alsaz yemeği yemek varsa tercihiniz “Choucroûte Garnie” olabilir.