Bodrum'un görkeminden uzak vakur bir köy: Mazı

Bodrum’un ele geçiremediği bir "Mazı köyü"

Mazı; Türkiye’de tatil, eğlence ve gece hayatıyla bütünleşmiş Bodrum’un bir köyü olsa da, orada deniz hariç Bodrum’la özdeşleşmiş şeylerin hiçbirini bulmak mümkün değil.

Gökova Körfezi’ndeki koylardan birinde yer alan Mazı, Bodrum’un merkezine sadece 50 kilometre mesafede olmasına rağmen henüz yeterince keşfedilememiş zeytinlikler arasında sade, sakin ve huzurlu gerçek bir köy.

Milas’tan Bodrum’a giderken, Güvercinlik yakınlarında saptıktan sonra yaklaşık 40 kilometre ormanlık ve dağlık bir köy yolunu takip ederek yaptığımız son derece keyifli ve yeşillikler içinde bir yolculuktan sonra ulaşıyoruz Mazı’ya… Yolu çok geç yapıldığı ve hayli içerilerde kaldığı için Mazı’nın turistler ve tatilciler tarafından çok geç keşfedilmiş olması aslında en büyük şansı. Böylelikle Bodrum’un hemen bütün koylarına çöreklenen betonlaşmadan ve yığınların istilasından muaf kalmış ve köy havasını koruyarak bugüne kadar gelebilmiş.

Denizcilik geçmişiyle tanınan Mazı Köyü ikiye ayrılıyor. Asıl yerleşim birimini oluşturan Yukarı Mazı sahilden uzakta yüksekte yer alırken, köyün zeytinliklerinin ve bahçelerinin bulunduğu aşağıdaki koyda bulunan ve şimdi sükûnet ve doğayla başbaşalık arayan seçici gezgin ve tatilcilerin uğradığı sahil kısmına Aşağı Mazı deniliyor. Zeytincilik ve arıcılıkla geçinen, halı dokunan köy, hayli sapa bir yerde kaldığı için Bodrum’un karşılaştığı turizm ve yapılaşmadan uzak kalmış ve ancak 1990’larda İtalyan turistler tarafından keşfedilmiş.

İmara açılmadığı için köy vasfını korumuş. Tertemiz, billur gibi bir denize ve sahile sahip… Tatil ve gezi için burayı seçenlerin çoğunu kalabalıktan uzak sakin kafayla yeşillikler içinde dinlenmek isteyenler ve özellikle aileler tercih ediyor. Bodrum’dan jip turlarıyla günü birlik yüzmeye ve balık tutmaya gelen turist grupları ve koyda gecelemek için demirleyen teknelerin de tercih ettiği bir yer.

Mazı civarındaki diğer yedi koyun da bunda payı var. Sahildeki Mazı Köyü, birkaç bahçeli ev, zeytin bahçeleri, birkaç pansiyon, üç lokanta ve uzunca ama dar bir kumsaldan ibaret. Bu haliyle zaten kalabalıklara açılacak bir potansiyeli yok. Sahildeki Mazı Köyü’ne girdiğimizde zaten çok iyi olmayan yol daha da bozuluyor ve asfalt bitiyor. Köy içinde hayli bozuk bir toprak yolda ilerliyoruz ancak böylesi çok daha iyi. Köy bu doğal hâlinde kalabildiyse, bunda yolun bozuk olmasının katkısı yadsınamaz.

Köyün sayıları 15’i bulan pansiyonları arasında deniz kıyısına bitişik olan Sahil Pansiyon’da konaklamayı tercih ediyoruz. Burada gün ve gece boyu deniz kenarının keyfini çıkarmak mümkün... Bizim gibi köyün bakkalının teknesini kiralayarak balığa çıkmak da bu mütevazı köyün sunduğu başlıca faaliyet. Sadece sükunet ve denizle baş başa kalmak isteyenler için en uygun rotalardan biri Mazı.