Bin pencereli beyaz şehir: Berat
Arnavutluk'un güneyinde yer alan bu tarihi şehri görme bahtiyarlığına 2013 yılında erdim. Berat (Arnavutçası: Berati) günümüzde 65.000 nüfuslu bir şehir. Ülkenin Başkenti Tiran'dan kiralayacağınız bir otomobille 2,5 saatte Berat'a ulaşabilirsiniz.
Arnavutluk’un en büyük ve en önemli nehirlerden olan Osum Nehri, Berat şehrinin içinden akıp geçmektedir. Tipik Akdeniz iklimindeki şehrin doğusunda Tomorr (2.417 m.) ve batısında Shpirag (1.218 m.) adlı iki dağ bulunmaktadır. Osum Nehri şehri ikiye böler. Şehrin iki yakasındaki tepelere konuşlanmış hepsi beyaz badanalı iki katlı tarihi evleri kot farkını kullanarak birbirlerinin güneşini ve manzarasını asla kapatmaz. Güneş ışığı ve manzaradan azami yararlanmak için bol pencereli bu evlerden oluşan eşsiz güzellik yüzünden "Bin pencereli şehir" olarak anılmaktadır.
M. Ö. 310 yılında kurulmuş olan Berat şehrinin ilk ismi Antipatrea idi. Daha sonra Romalılar zamanında Albanorum Oppidum (Arnavutlar Kalesi) olarak anılmışken, Bizans döneminde ismi Pulheriopolis (Güzel şehir) olarak değiştirilecektir. IX yüzyılda, Bulgar devletinin hâkimiyetine giren şehir son ismini alacaktı: Belgrad yani Türkçe manasıyla Ak Şehir. İşte bu yüzden olsa gerek Osmanlı belgelerinde şehrin adı uzun süre “Arnavud Belgradı” olarak kayıtlıdır. Belgelerde tam olarak ne zaman Berat olarak anılmaya başlandığı kesin olarak bilinmemektedir. Ancak Osmanlı zamanında, halk arasındaki söylenişinde “BeLGrat” isminden “L ve G” harflerinin düşmesiyle şehrin adı “Berat” hâline dönüşmüştür.
Tarihi bir merkez
Berat, 1475'de Fatih Sultan Mehmed tarafından nihai olarak fethedilmiştir. Osmanlı hâkimiyetinde önemli bir ticaret merkezi olan Berat şehri, mimari dokusu yerel öğelerle zenginleşerek ziyaretçilere adeta zaman tünelinde bir seyahat imkânı vermektedir. Evliya Çelebi şehirde 19 Müslüman, 10 Hristiyan ve 1 Yahudi mahallesi olduğundan bahseder.
Berat şehri bugünkü dış görünümünü 18. yüzyıldan başlamak üzere özellikle 1851 yılında meydana gelen deprem sonrası yapılan yoğun inşa faaliyetleri sonucunda elde etti. 1890'larda içinde 820 zanaat atölyesi ve dükkânı barındıran Berat şehri Güney Arnavutluk’un en çok gelişmiş iktisadi, ticari ve kültürel merkeziydi.
1912 sonundan itibaren Berat, bağımsız Arnavutluk'un bir şehri oldu. Ancak maalesef Arnavutluk'ta 1945-1990 arası, Enver Hoca komünist idaresi tüm dünyada görülmemiş bir baskı ve dünyaya kapalı bir rejim kurmuştur.1961 yılında Berat, Arnavutluk devleti tarafından resmen müze-şehir ilan edilmiştir. Bugün Berat şehrinde 150’si hâlâ ayakta olmak üzere, toplam 210 kültürel miras objesi bulunmaktadır.
Bir dostluk şehri
Tarihi evlerindeki butik otel ve aile işletmeleriyle turizm şehrin önemli geçim kaynaklarındandır. Kalenin içinde ve eteğindeki dar sokaklardaki bembeyaz evlerin arasında kaybolun. Şehri gezerken Bizans ve Osmanlı izlerine çok sık rastlayacaksınız. Aziz Dimitrius ve Aziz Spridon kiliselerinde Ortodoks Arnavutlarla, Sultan II. Bayezid Külliyesi, Kurşunlu Camii, Süleyman Paşa (Bekârlar) Camii, Şeyh Hasan Halveti Tekkesi civarında gezerken Müslüman Arnavutlarla tanışacaksınız. Şehirde kilise ve camilerin birlikte günümüze kadar korunması; karşılıklı saygı içindeki Hristiyan ve Müslümanların dostça yaşamalarının en büyük göstergesidir.
Berat veya genel olarak Arnavutluk mutfağı; sizi şehri gezerken hayran kalacağınız görsel ziyafet kadar büyüleyemeyebilir. Çünkü yemek çeşitleri çok fazla değildir. Bence bunun ana sebebi komünist rejim döneminde, insanların yemek çeşidi ve kalitesi yerine öncelikle karnını doyurmaya çalışmasıydı.
Arnavutlar börek ve hamur işleriyle ün yapmış bir millettir. Ancak Kosova ve Makedonya Arnavutlarının börekleri ve yemek çeşitleri daha meşhur ve lezzetlidir. Yine de Berat'ta el açması yufka ve sarımsaklı yoğurttan yapılan Samsa, nohut mayalı ekmek, pırasalı börek, Petla ya da bizim pişi dediğimiz hamur kızartma, bir nevi tavuk butlu tereyağlı pilav diyebileceğimiz Mişoriz'i tatmalısınız. Tabii bir de bahçede kor ateş üzerindeki saç ayağa konulan tepsiye dökülen sulu hamurun üstüne kapatılan kızgın saç kapakta pişirilen Fliya dediğimiz bir börek var ki hazırlanması tam dört saat sürüyor.
Berat belki mutfağıyla değil ama mimarisi ve ruhuyla sizi kendisine âşık edecek, emin olun.