Bi kavram 3 film: Yas

​Bi kavram 3 film.
​Bi kavram 3 film.

Yas, bir kaybın ertesinde yaşadığımız derin acının ve duygusal boşluğun adı. Neden ve niçin soruları eşliğinde, kaybedilenin geri getirilmesinin imkânsızlığının idrak edildiği bir içsel mücadele süreci. Fakat sadece acı ve kayıp değil, aynı zamanda iyileşme ve kabul de bu sürecin bir parçası. Kabul ise kişinin yaşadığı acıyı dönüştürürken kayıp sonrasında hayata yeniden bağlanma yolunda attığı ilk adım. Kaybedilenle bağın yeniden biçimlendiği, boşluğa rağmen hayatın devam ettiği gerçeğinin kabul edildiği bu süreçte herkes kendi hızında ve kendi yolunda ilerliyor. Kimi öfke ve suçluluk duygularıyla boğuşurken kimi de kaybedilenin boşluğunu bambaşka şeylerle ikame etmeye çalışıyor. Ve şu bir gerçek, biz yaşadıkça var olmaya devam edecek yas. Her seferinde farklı bir biçimde kendini gösterecek ve biz de her seferinde kendimizce yeni reçeteler aramaya devam edeceğiz. Bazen kitaplar, bazen şarkılar, bazen de filmler yol gösterecek bize. Heybesinde yeni tanıklıklar biriktirmek isteyenler için bu ay yas duygusunun birbirinden farklı süreçlerini anlatan 3 filmle karşılıyoruz:

Yaşamın Kıyısında

Yaşamın Kıyısında.
Yaşamın Kıyısında.

Kenneth Lonergan’ın yönettiği, Yaşamın Kıyısında (Manchester By The Sea, 2016) yas sürecinde insanın gerçeklerden nasıl kaçtığını ve nihayetinde nasıl yine o gerçekler tarafından cezalandırıldığını anlatıyor. Kederli ve yalnız bir adam olan Lee Chandler, ağabeyinin ölümü üzerine yeğenine bakmak üzere terk ettiği kasabasına geri dönse de geçmişte tamamlayamadığı yas süreci onun peşini bırakmıyor. Atlatamadığı yas süreci Lee’yi yaşayan bir ölüye çevirdiği için yeğeninin vasisi olma sorumluğunu alıp kasabada kalmak da istemiyor. Fakat hayat, her zaman olduğu gibi insanın acılarından ördüğü duvarın çatlaklarından sızarak kendiyle ve kaybettikleriyle yeniden bağ kurabilmesinin tek yolunun “bir işe yaramak” olduğunu Lee’ye gösteriyor.

Üç Billborard Ebbing Çıkışı, Missouri

Üç Billborard Ebbing Çıkışı, Missouri.
Üç Billborard Ebbing Çıkışı, Missouri.

Kızı vahşice katledilen bir anne, adalet arıyor… Martin McDonagh’ın 2017 yapımı filmi Üç Billboard Ebbing Çıkışı, Missouri (Three Billboards Outside Ebbing, Missouri) adaletin yerine getirilmemesi nedeniyle geçmeyen yoğun öfke duygusunun yas sürecine ket vurduğu bir annenin hikâyesi. Kızının öldürüldüğü ıssız yolun çıkışındaki üç billboardu kiralayarak kasabanın polis şefine aylar geçmesine rağmen katili neden bulamadığını soruyor. Çünkü kimse onunla empati kurmayı denemiyor. O da yasını bir kenara bırakmış adalet arıyor, yas tutmasına fırsat vermeyen herkesle dövüş hâlinde. Oysa herkes insani bir çizgide durabildiğinde kayıplarla başa çıkmanın en iyi reçete olduğu gün gibi ortada.

Alpler

Alpler.
Alpler.

Yorgos Lanthimos’un 2011 yapımı Alpler (Alps) filmi, yas sürecinin ticari bir girişime malzeme oluşunun hikâyesi. Bir hemşire, bir sağlık görevlisi ve bir jimnastikçi ölen kişilerin yakınlarına ölen kişiymiş gibi davranarak hizmet ediyorlar. Fakat ölen insanları sadece meslekleriyle, ilgilendikleri spor dalıyla, dinledikleri müzikle yahut giyim tarzlarıyla sığ bir şekilde taklit ediyorlar. Hizmet alan da hizmet veren de memnun görünüşte. Fakat tarafların öz benlikleri her sahnede adım adım parçalanıyor. Nihayetinde ise önümüze hizmet alanların kişiliksiz ve sağlıklı bağ kuramamış bireyler olduğu, hizmet verenlerin ise kendi hayatlarındaki sevgisizliği başka kimliklere bürünerek kapatmaya çalıştığı ucubelik dolu bir 21. yüzyıl distopyası çıkıyor.