Başkentler serisi: Eski ama Yeni Delhi
Dünyanın en eski kültürlerinin olduğu yerlerden biri Hindistan. Kozmopolit yapısı, farklı kültürleri buluşturan geniş coğrafyası ile milyonlarca insana ev sahipliği yapan bu ülke, gezginler ve yeni yerler keşfetmeyi seven insanlar için her zaman merak uyandıran bir yer olmuştur. Hint kültürünün tüm yansımalarını görebileceğiniz başkent Yeni Delhi, turistik bir geziden beklenen her şeyi ziyaretçilerine vadediyor. İşte tüm özellikleriyle eski ama Yeni Delhi…
Genel bilgilerle Yeni Delhi
Dünyanın en büyük ülkelerinden olan Hindistan’a başkentlik yapan kentin tarihi, adından anlaşılacağı üzere çok eskiye dayanmıyor. Şehrin inşası, İngiliz sömürge yönetimi tarafından başkentin Kalküta’dan Yeni Delhi’ye taşınmasına karar verilmesiyle, 1911 yılında başlanmış. İnşasının tamamlanması 20 yıl süren bu şehir; kozmopolit yapısı, kalabalığı ve zıtlıklarıyla tam bir kaotik şehir. Yüzyıllar boyunca farklı kültürlere ev sahipliği yapan Yeni Delhi, tarihi çeşitliliği oldukça fazla olan bir kent. Hindistan’ın kuzeyinde yer alan şehirde hala kast sistemi uygulanmakta. Subtropikal iklimin hüküm sürdüğü şehirde, yaz mevsimleri çok uzun ve kurak geçmekte. Öyle ki sıcaklıklar 40 dereceleri buluyor. Temmuz ve Ağustos aylarında ise Muson yağmurları başlıyor. Kış aylarında kuraklık devam ediyor. Mevsimsel özellikleri nedeniyle kentin en uygun ziyaret zamanları Ocak ile Mart ayları.
Yeni Delhi’de nerede kalınır?
Yeni Delhi yüzölçümü olarak oldukça büyük bir şehir. Şehrin batısında çok fazla yapılanma yok. O nedenle kent daha çok coğrafyanın doğusu ve merkezine doğru kurulmuş durumda. Bunun yanı sıra şehir 9 coğrafi bölgeye ayrılmış. Delhi’yi ziyaret edenler için en uygun bölgeler Old Delhi olarak bilinen tarihi dokusu yerinde olan Central Delhi ve İngilizlerin inşa ettiği günümüz New Delhi’si. Yeni Delhi’de yer alan Connaught Place bölgesi şehrin en ideal konaklama noktası demek yanlış olmaz. Bölgede her bütçeye uygun konaklama seçeneği mevcut. Paharganj bölgedi ise şehir merkezinde olup uyguna konaklama isteyen için birebir. Bölge biraz kalabalık ve gürültülü olsa da özellikle gezginlerin Hint kültürünü öğrenebilmeleri için de uygun yerlerden biri. Aerocity bölgesi ise daha çok şehre iş için gelenlerin konaklamayı tercih ettiği bir yer. Çünkü havalimanına oldukça yakın.
Yeni Delhi’de doyasıya gezmek mümkün
Tapınakları, müzeleri, türbeleri, mezarları ve daha birçok ihtişamlı yapısıyla Yeni Delhi tam bir turistik cennet. Görülmesi gereken yerlerin başında Jama Masjid geliyor. Burası Hindistan’ın en büyük camisi. Babür İmparatoru Şah Cihan tarafından 1644’te inşa edilmiş. 3 büyük kapısı, 4 kulesi ve 2 minaresi bulunuyor. Burası ibadet dışında turist ziyaretlerine de açık.
Jama Masjid’i görmüşken Hindistan’ın camisini görmeden olmaz. Yeni Delhi’nin en önemli turistik yerlerinden biri olan Kutub Minar, Aibak tarafından 1193’te inşa edilmiş. Minarenin dibinde bulunan Quwwat-ül-İslam Camii, Hindistan’da ilk inşa edilen cami olarak biliniyor.
1948 yılında öldürülen Mahatma Ghandhi’nin temsili mezarı olan Raj Ghat, görülmesi gereken bir diğer lokasyon. Ghandhi’nin külleri burada yakışmış ve Ganj Nehri’ne dökülmüş. Mezarı her gün binlerce kişi ziyaret ediyor.
Hümayun Türbesi, Moğol tarihinin ilk eseri olması dolayısıyla büyük öneme sahip. Yapı, 1993 yılında UNESCO Dünya Mirasları Listesi’ne girmiş. Hindistan’da yapılan ilk türbe unvanını alan yapıda Babür İmparatoru Hümayun’un mezarı bulunuyor.
Lotus Temple isimli Bahai tapınağı, eşsiz mimarisi ile görülmesi gereken yerler arasında. Yapı, 1986 yılında lotus çiçeği şeklinde inşa edilmiş. Bu şekilde inşa edilmesinin sebebi ise Bahai tapınaklarının bulunduğu yerin özelliğini mimarisinde yansıtması. Tapınağın bir diğer dikkat çeken özelliği ise içerisinde konuşmak kesinlikle yasak.
Hindistan tarihindeki en önemli yapılardan biri Kızıl Kale. 1648 tarihinde Şah Cihan tarafından yapılmış. Hindistan bağımsızlığını aldığında ilk bayrak bu kaleye dikilmiş ve ilk başkanlık konuşması burada yapılmış.
Son durağımız Sawaminarayan Akshardham. Etkileyici mimarisiyle görenleri büyüleyen yapı, şehirdeki en önemli Hindu tapınağı. 2005 yılında inşa edilen tapınak, Hintlilerin ibadet için en çok tercih ettiği yer. Turistlerin ziyaretine izin verilen tapınağın içinde fotoğraf çekmek ise yasak.
Hint mutfağı
Hint yemekleri denince akla ilk gelen şey tabi ki baharat. Çeşit çeşit baharatlara sahip Hint mutfağı yiyecekleri bu eşsiz baharatlarla lezzetlendiriyor. Baharatlar kadar sosları da oldukça fazla. Kırmızı et, bakliyat ve baharatlar Hint mutfağının başlıca ürünleri. Hindistan’a özgü yemeklerin başında Tandoori geliyor. Baharatlarla marine edilmiş tavuk eti mangalda pişiriliyor ve Naan dene özel bir ekmekle servis ediliyor. Yeni Delhi’ye gitmişken Biryani yemeden dönmeyin. Tabuk veya kırmızı et, soğan, domates ve bol baharatla pişirilen bir pilav çeşidi. Ras Malai ise ilginç lezzetlerden. Peynir topları sütün içine atılıp kaynatıldıktan sonra üzerine şam fıstığı serpilerek yapılan bu yemek ağızda hoş bir tat bırakıyor.
Çeşit çeşit, rengarenk hediyelikler
Yeni Delhi’de alışveriş yapabileceğiniz birçok yer var. Bilindiği gibi Hindistan yöresel eşyalarıyla ünlü. Yani alabileceğiniz hediyelik eşya seçeneği oldukça fazla. Eğer uygun hediyelik arıyorsanız Dilli Haat en güzel lokasyon. Burası çeşitli standların bulunduğu, etnik ürünler ve hediyelik eşya arayanlar için birebir. Bunun dışında Connaught Place, Janpath, Chandni Chowk da alışveriş yapılabilecek diğer yerlerden. Geleneksel tekstil ürünleri, antikalar, el yapımı ürünler, çanak, çömlek, baharat, çay gibi ürünler turistler tarafından en çok tercih edilen hediyelik eşyalar arasında.