Avrupa’da balayına gidilecek 5 yer

Brugge

Masallardaki o küçük ve şirin şehirde balayı yapmak ister misiniz? İşte o zaman rotanız Brugge… Belçika’da bulunan bu kent, Avrupa’nın günümüze kadar gelebilmiş önemli Orta Çağ kentlerinden biri. Kent, Orta Çağ'daki boyutlarının dışına hiç taşmamış. Bu ilgi çekici şehirdeki bozulmadan kalan Orta Çağ mimarisi görenleri adeta büyülüyor. Bir tık küçük olsa da şehir tam da Venedik tadında. Sokaklar arasında akan pırıl pırıl kanallarda yapacağınız tur size romantizm dolu anlar yaşatıyor. Kanalların çevresinde bulunan restoran ve kafeler ise dinlenip mola vereceğiniz bir diğer romantik mekanlar. Arnavut kaldırımlar yapacağınız ufak bir şehir gezisinin ardından 13. yüzyıldan kalma Çan Kulesi’ne çıkıp izleyeceğiniz şehir manzarası, sizlere unutulmaz hatıralar bırakacak. Damaklarda harika bir tat bırakan ünlü Belçika çikolatalarını tatmadan olmaz tabi. Envaiçeşit lezzetli çikolataları deneyerek damak zevkinize uygun olanı alabilirsiniz. Tüm bu özellikleriyle kent tam bir aşıklar şehri. Büyük şehirlerden ziyade küçük bir yerde huzurlu bir balayı istiyorsanız burası tam size göre!

Toskana

Doğanın içerisinde etkileyici bir şehir, şehrin eşsiz manzaraları ve mimarisi… İtalya’da balayı denince akıllara ilk olarak Roma veya Venedik geliyor. Ancak tarihi, sanatsal mirası ve kültürüyle Toskana aşk dolu bir balayı yapabileceğiniz yerlerden biri. Toskana, İtalya'nın 1934 Anayasası ile kısmi bölgesel özerklik verilmiş 20 bölgesi içinde yer alıyor. Kent İtalyan Rönesansı’nın doğum yeri olarak kabul ediliyor. Bu bölgede başrolde aşk ve manzaralar var. Siena’nın tarihi şehir merkezini gezmek sizi geçmişten bir ana götürecek, Lucca’nın dar sokaklarında dolaşmak size eşsiz anlar yaşatacak. Meşhur Pisa’ya çıkmadan dönmek olmaz tabi. Bir yanınız uçsuz bucaksız üzüm bağları bir yanınız rüzgarda dalganan buğday tarlaları… Bu güzel manzaralar eşliğinde geçireceğiniz balayı sizi hem dinlendirecek hem de huzurlu anılar biriktirmenizi sağlayacak. Toscana’nın birbirinden güzel kasabaları ve şehirleri insana yaşadığını hissettirecek bir balayı vadediyor.

Dubrovnik

Fazla uzağa gitmeyelim diyorsanız, Dubrovnik en iyi seçimlerden biri. Dubrovnik ya da eski adıyla Ragusa, Hırvatistan'ın Orta Çağ'dan kalma tarihi eserleri ile ünlü şehri. Berrak denizini ve tarihi dokusunu yaşamla buluşturan Dubrovnik, misafirlerine çok sayıda güzellik vadediyor. Özellikle dünyaca ünlü fenomen dizi Game of Thrones çekimlerinin bu kentte yapılmasıyla dikkatleri üzerine çeken şehir, son yıllarda milyonlarca kişiyi cezbediyor. Adriyatik’in incisi olan bu güzel şehrin popüler olmasının ise birçok nedeni var. Bunlardan başlıcaları ise subtropikal iklimi, harika şehir mimarisi, doğal güzellikleri ve Adriyatik Denizi'ne paralel sahilleri. Kente gittiğinizde manastırları, müzeleri, kaleleri ve kiliseleri gezebilirsiniz. Masmavi plajlarında keyifli vakit geçirebilir, tekne ile üç adalar turuna çıkabilirsiniz. UNESCO'nun kültür mirası listesinde yer alan Dubrovnik’te, 14. yüzyılda açılan Avrupa'nın en eski eczanesini de görmeden geçmeyin. Yürümekten yorulduğunuzda, liman boyunca bulunan kafelerden birine oturarak, güzel deniz ürünlerinden ve leziz tatlılardan yiyebilirsiniz. Hazır gitmişken komşu ülke Karadağ’ı günü birlik gezebilirsiniz.

Prag

Avrupa’nın en romantik kentlerinden bir de hiç şüphesiz Prag… Romantikliğinin yanı sıra dünyanın en güzel kentlerinden olan Çek Cumhuriyeti’nin başkenti Prag; Altın Şehir, Masal Şehri, Şehirlerin Anası ve Avrupa’nın Kalbi gibi isimlerle de anılıyor. Bir Orta Çağ şehri olan kent, beş Nobel ödülüne sahip. Tarihi dokusu hiç bozulmamış bir şehir olarak hem gözünüze hem de gönlünüze hitap ederek harika bir balayı geçirmenizi sağlayacak. Prag, adeta bir tabloyu andıran görüntüsü ile sizi zaman içinde bir yolculuğa çıkaracak. Zengin tarihe sahip olan, Romaneks, Gotik, Rönesans ve Barok mimarisinden canlı örnekler taşıyan bu tarihi kent, size mimarinin tüm güzelliklerini sunacak. Prag’da tarihi köprüleri gezebilir, katedralleri ziyaret edebilir, altın uçlu kuleleri ve kalelerinin eşsiz mimarisini görebilirsiniz. Bir nehir tarafından ikiye bölünmüş ve tepelerle çevrili bir vadide bulunan şehir yürüyerek gezmek için de oldukça ideal. Muhteşem tasarımlarla dolu Prag sokaklarının arnavut kaldırımlarında yürüyebilir, sokakların karmaşık detayları arasında kaybolabilirsiniz.

Cannes

Avrupa’da balayı denince herkesin aklına ilk Paris geliyor. Ancak biz sizi Fransa’da başka bir noktaya götürüyoruz. Lüksü seven, şıklıktan hoşlanan kişilere hitap eden son durağımız Cannes… Fransa’nın en ünlü şehirlerinden olan kent, Cannes Film Festivali ile bilinmekte. Eskiden bir balıkçı kasabası olan kent, festival sebebiyle günümüzün en gözde ve çekici yerleşimlerinden biri. Fransa’nın popüler şehri Cannes, gezilecek yerler açısından da bir hayli gelişmiş. La Croisette Caddesi boyunca gezebilir, 2 kilometre boyunca uzanan sahil yolundaki mağazalardan alışveriş yapabilir, restoranlarında yemekler yiyebilir, kafelerinde dinlenebilirsiniz. Deniz, kum, güneşli bir balayı planlıyorsanız incecik kumu ve parlayan güneşi ile şehrin plajlarında güneşin tadını çıkarabilirsiniz. Kentte daha sakin bir alan tercih etmek isterseniz, durağınız ise Lerins Adaları olabilir. Tekneyle 20 dakika uzakta bulunan ada, size hem Cannes’in lüksünü sunacak hem de kalabalıktan uzak da bir balayı geçirmenizi sağlayacak. Ancak, kendinizi eşsiz hissedeceğiniz bu balayı için kesenin ağzını biraz daha fazla açmanız gerekecek!