Ara Malikian: Hayat size ne olacağınızı defalarca söyler
New Age’den beslenen klasik müzik olarak tanımladığıstiliyle Ara Malikian, gittiği her yerde biletleri günleröncesinde tükenen "ROYAL GARAGE" dünya turnesiniİstanbul’a taşıyor. Dünyanın en önemli kemancılarındanbiri olarak gösterilen Malikian, 13 Nisan’da VolkswagenArena’da vereceği konser öncesisorularımızı yanıtladı.
Türkiye’de muhteşem konserler verdiniz, burası hakkında neler hissediyorsunuz?
Ne zaman Türkiye’de çalsam, muhteşem bir tecrübe edinmiş oluyorum. Tekrar burada olduğum için çok mutluyum.
Kemanla ilk ne zaman tanıştınız?
Keman çalmaya çok erken bir yaşta başladım. Babam kemancıydı. Keman çalmaya başlamamı babam sağladı.
Hep müzisyen olmayı mı istemiştiniz?
Hiç kemancı olmak ya da olmamak gibi bir seçim yapmak zorunda kalmadım. Zamanla zaten bunun için doğduğumu anladım.
Kariyerinizdeki dönüm noktası nedir?
Müziğimin kendime saklamak için değil, başkalarıyla paylaşmak için olduğunu anladığım an.
İşinize devam etmenizdeki en büyük motivasyonunuz nedir?
Müzik yapmanın ve keman çalmanın yeni yollarını öğrenmek ve keşfetmek, seyahat edip yeni ülkeleri ve kültürleri tanımak.
Size "çılgın kemancı" diyorlar, bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Bunu duymak beni güldürüyor. Deli olduğumu düşünmüyorum, sadece böyleyim işte.
Klasik müzikle rock müziği bir araya getirme fikri aklınıza nereden geldi? Neden?
Klasik müzikle Rock müziği birleştirmeye ya da caz flamenko füzyonu veya buna benzer şeyler yapmaya çalışmıyorum. Sadece bildiğim farklı müzik tarzlarından yararlanarak kendi tarzımda müzik yapıyorum.
Bach-Vivaldi ve Led Zeppelin-David Bowie gibi iki farklı ikili hayatınızda nasıl aynı anda yer alabiliyor?
Aralarında yüzlerce yıl olsa de bence bu sanatçıların hepsi birer dahi. Ben de onların bana ilham veren parçalarını çalmayı seviyorum.
Almodovar için film müzikleri bestelediniz. Kendisi bizim ülkemizde de oldukça saygı duyulan bir sanatçı. Almodovar’la çalışmak nasıldı?
Bu kadar başarılı bir yönetmenle çalışma şansı elde etmek çok ilham verici ve motive edici bir tecrübeydi.
2005 yılında Latin Grammy ödülünü kazandınız. Bu kadar önemli bir ödül kazanmak size nasıl hissettirdi?
Latin Grammy oldukça motive edici bir ödül ama benim için en önemli ödül konserime gelen seyircilerin mutluluğudur.
Royal Garage Dünya turnesinin en önemli özelliği nedir? Turne size neler hissettiriyor?
Seyirciye tepkileri, destekleri ve enerjileri için çok müteşekkirim. Bütün bunlar sayesinde 2 yıl içinde dünya çapında 300’den fazla konser vermeyi düşünüyoruz.
En çok ilham aldığınız sanatçılar kimler?
Kesinlikle Paganini ve Bach.
Ne tarz müziklerden hoşlanırsınız?
Hangi tarzda olursa olsun aşkla ve gerçek duygularla yapılan müzikler.
Son zamanlarda müziğin dijital platformlara taşınması hakkında ne düşünüyorsunuz?
Bence bu neslimizin bir getirisi ve buna ayak uydurmamız gerek, yoksa bu evrimin bir parçası haline gelemeyiz.
Boş zamanlarınızda neler yaparsınız?
Ailemle vakit geçirmeyi çok severim.
Türk seyircisiyle aranızdaki bağı nasıl tanımlarsınız?
Bağımız oldukça tutkulu ve aramızdaki enerji muhteşem.