2018 Türk Dünyası Kültür Başkenti: Kastamonu
2018 yılında Türk Dünyası KültürBaşkenti seçilen Kastamonu’nun varlığıve tarihi yapılan arkeolojik kazılar veyüzey incelemelerine göre Yontma Taşdevrine kadar dayanmaktadır. M.Ö 2binli yıllardan itibaren yazılı kaynaklardaadı geçen şehir, yüzyıllar içerisindebirçok imparatorluğa, devlete ev sahipliğiyapmıştır.
- 1211 yılında Türkler bölgeyi tamamıyla ele geçirene kadar Kastamonu sırasıyla; Frig, Lidya, Pers, Pontus, Roma ve Bizans hâkimiyeti altına girmiştir. Antik dönemde Paphlagonia olarak bilinen bölge Troya Savaşı’nın anlatıldığı Homeros’un İlyada adlı eserinde "onurlu bir halk" olarak geçer.
Kaleden Şehre Bakmak
Şehrin merkezinde yer alan Kastamonu kalesi, bölgede adeta bir anıt gibi durmaktadır. Her şeyden uzak ve her şeye o kadar yakın bir görüntü veren bu kaleye çıkmak, şehre oradan bakmak, tarihin içinde yer alan önemli bir şahsiyet gibi hissettirebilir bize kendimizi. 12.yy Bizans döneminde yapılmaya başlanan kalenin kule ve burçları Candaroğlu ve Osmanlı döneminde inşa edilmiştir. Kaleye çıkan yolu yürürken içinizden söyleyeceğiniz şarkı, belki de hiçbir zaman duymadığınız bir şarkı olacaktır.
Bir Şairi Ağırlayan Camii: Nasrullah
- Nasrullah Camii, Osmanlı Devleti’nin Kastamonu’da inşa ettiği ilk anıtsal eser ve şehrin en büyük camisi. II. Beyazıt döneminde Nasrullah Kadı tarafından 1506 yılında köprü ve şadırvan ile birlikte yaptırılan camii kent merkezinde yer almaktadır.
Nasrullah Meydanı, köprü ve şadırvan ve sonradan eklenmiş bir medreseyle adeta başlı başına bir kültür dünyasını andırmakta.
İstiklal Marşı’nın yazarı, büyük şair Mehmet Akif Ersoy’da bir dönem bu camide imamlık yapmış ve Kurtuluş Savaşı yıllarında milli mücadeleyi destekleyen konuşmalarını burada gerçekleştirmiştir.
Halk arasında dolaşan bir rivayet ise Nasrullah Camii’nin şadırvanından su içenlerin yedi yıl sonra buraya geri dönecekleri yönündedir. Yedi yıl sonrası için bir planınız yoksa eğer, bir avuç su içmenizi öneririz. Belki de gerçekten yedi yıl sonra…
Kastamonu Kent Merkezi’nde yürüyerek gezerseniz külliyeler, medreseler, hanlar, hamamlar, türbeler, tarihi camiiler her köşe başında karşınıza çıkıyor. Yakup Ağa külliyesinde şehre nazır bir çay içmeyi, çekme helva yapan ustaların "çek, çek" naralarıyla nasıl helva yaptıklarını, Münire Sultan Medresesi’nde Kastamonu’ya dair hediyelik eşyaları, İsmail Bey külliyesinde taş baskının nasıl yapıldığını görebilir ve orayı kendine mesken tutmuş kedileri sevebilirsiniz.
Penbe Han’da güzel bir çay keyfi yapabilir, sokaklarda gezerken eski bir konağın giriş merdivenlerinde oturup soluklanabilirsiniz. Çay boyu denilen Karaçomak Çayı’nın yanından ilerleyen yollarda ıhlamur ağaçlarının altında yürürken Kastamonu’nun size ne kadar huzur verdiğini anlayacaksınız.
Tehlikeli ve Huzurlu: Kanyonlar
Kastamonu, il sınırları içerisinde iki tane milli parka sahip tek şehrimizdir. Ilgaz Dağı Milli Parkı ve Küre Dağları Milli Parkı doğaya ait renklerin hepsini içinde barındırıyor. Milli parklar içerisinde hangi mevsimde olursa olsun yürüyüşe çıkmak ve mevsimine göre mantar toplamak sizi bambaşka zamanlarda bambaşka diyarlara götürecek. Şu an gezilebilir durumda olan Valla, Horma ve Çatak kanyonlarına uğrayarak kanyon gezisini de kendinize bonus olarak hediye edebilirsiniz.
Horma Kanyonu Pınarbaşı ilçesinde yer almakta, içinden Zara Çayı geçen Kanyon, yaklaşık 4 kilometre uzunluğunda olmasına rağmen, profesyonel ekipmanlar ve bir rehberin yardımı olmadan geçilmesi zor bir alan.
Suyun geçtiği yerlerde oluşan derin kuyular ve derin kazanlar bu yardımı almamızı gerektirmekte. Yine de suyun sesini takip etmenin bizi dinç tuttuğunu bildiğimiz için, "tehlikeli ve huzurlu" diyebiliriz burası için.
Valla Kanyonu da Horma gibi Pınarbaşı ilçesinde yer alıyor ve dünyanın en derin kanyonlarından biri.
Kuzeydeki Cide’ye doğru derin ve sert olan 10 km’lik bir yürüyüşe çıkan Kanyon’u takip etmek oldukça huzurlu. Yine de Valla Kanyonu ve Azdavay ilçesinde yer alan Çatak Kanyonu için bir seyir terası mevcut.
Kurşunlu (İsmail Bey) Hanı
Kastamonu hanlar ve türbeler şehri aslında. Bunlardan biri olan Kurşunlu (İsmail Bey) Hanı Kastamonu merkezinde Attarlar Çarşısı tarafında bulunmaktadır.
- Candaroğlu İsmail Bey tarafından 1460 tarihinden önce yapılan Kurşunlu Han, asırlar boyunca ticaret merkezi olarak hizmet vermiştir.
Handa giriş kısmından bazı bölgeler ahır olarak kullanılmış olup, üst katta ise 29 tane oda bulunmaktadır. Bu harika yapı içinde tünel bulunmakta tam anlamıyla mimari bir şaheserdir. Günümüzde restore edilmiş halde ve otel olarak kullanılmaktadır.
Saatleri Ayarlama Kulesi
1883 – 1891 tarihleri arasında Valilik yapan Abdurrahman Paşa şehre büyük bir saatin alınmasını ister.
Vilayet Meclisi ve Belediye Meclisi’nden karar bu yönde bir karar çıkması sonucunda, bedeli belediyeden karşılanmak üzere İstanbul’a saat siparişinde bulunulur ve Saat Kulesi’nin temeli 26 Ağustos 1885 tarihinde atılır.Osmanlı’nın son dönem mimarisinden özellikler taşıyan bu kuleye çıkmak, bir yudum çay eşliğinde şehre kuşbakışı bakmak, insanın ruhunu huzurla dolduruyor. Belki de saat kulesinde zamanı unutmak da mümkündür.
Doğayla İç İçe Bir Şehir
Doğa ile baş başa tatilin keyfini çıkartırken, at çiftliklerinde vakit geçirerek binicilik dersi alabilir, ATV veya bisikletler ile doğa gezintisine çıkabilirsiniz. Üstelik enfes yöresel lezzetler eşliğinde.
Kastamonu’da özellikle hafta sonu kahvaltılarının vazgeçilmez adresleri olan Daday ilçesinde at çiftliklerine uğramadan dönmeyin!
Daday’agiderken yol üzerinde bulunan700 yıllık tarihi ile Kasaba Köyü Mahmut Bey Camii nam-ı diğer çivisiz camisine uğramayı ihmal etmeyin.
UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi’nde bulunan camiinin çatısı çivi kullanılmadan ahşap bindirme tekniği ile yapıldığı ve ahşaplar kök boya ile kalemişi süslendiği ve orijinal hali ile durduğu için Türkiye’nin nadir örneklerden biridir.
170 kilometrelik sahil şeridi ile Karadeniz’in birçok güzel koy ve sahillerini barındırıyor Kastamonu. Deniz turizmi sadece yaz mevsiminin en sıcak olduğu aylarda yapılabilse de Karadeniz’in koyu maviliği ve ormanların her ton yeşilinin bir araya geldiği bu eşsiz görsel şölenin her mevsim tadını çıkarabilirsiniz