Waymo, Arizona'daki sürücüsüz kamyonları test etmeye başladı
Waymo, sürücüsüz kamyonlarını LIDAR, radar ve özel kameralarla topladığı verilerle kapsamlı bir testten geçiriyor.
Son yapılan testler aslında gelinen aşamayı özetler nitelikte. Ayrıca geri bildirimler sayesinde kamyonların fren, manevra ve diğer detayları daha iyi analiz ediliyor.
Kamyon taşımacılığının Amerikan ekonomisinin büyük bir parçası olduğu düşünüldüğünde Google'ın çatı şirketi aslında sürücüsüz araçlardan para kazanmanın yollarını arıyor da denilebilir.
Otomobil teknolojilerinde büyük dönüşüm yaşanıyor. Tamamen sürücüsüz modellere odaklanan şirketler, birkaç sene içinde bu araçları yollara çıkarıp trafik kazalarını minimuma indirmek istiyor.
Ufak bir not: Bazı araştırmalar, sürücüsüz otomobillerin trafiği daha da artıracağını ve karmaşık hale getireceğini söylüyor.
Bunun için de testler devam ediyor tabii. Şu anda farklı bölgelerde trafiğe açıp ya da kapalı alanlarda denemeler yapılıyor. Ancak, sürücüsüz araçları yalnızca 'otomobil' olarak değerlendirmemek lazım. Zira bugün kendi kontrolünü kendisi yapabilen motorlu araçların sayısı epey fazla. Evet; sürücüsüz otomobillerdeki değişim tüm bu otonom araçları önemli oranda etkiliyor. Ancak diğer sürücüsüz motorlu taşıtların da kendilerine has teknolojileri oluyor.
Volvo'nun otonom kamyonları kireç taşı nakliyesinde kullanılıyor
Geçen yıl sonunda Norveç'teki bir madende Volvo'nun otonom kamyonlarının test edilmeye başladığından bahsetmiştik. Evet; maden işletmecisi Brønnøy Kalk AS, kireç taşı taşımacılığı için Volvo'nun geliştirdiği otonom kamyonları kullanıyor. Bu karar aslında dünyanın ilk ticari otonom taşımacılığının da gerçekleştiği anlamına geliyor.
Biraz daha detaylandırabiliriz. Yani aslına bakılırsa açık maden işletmesindeki kireç taşları 5 kilometrelik mesafede herhangi bir sürücü olmadan taşınıyor. Ayrıca bu araçlar operatörler tarafından dışarıdan yönlendirilebiliyor. Yani aslında diğer bir anlamda otonom kamyonlar uzaktan kumandayla kontrol edilebiliyor.
Tamamen sürücüsüz araçların kullanımında gelinen nokta ortada. Google'ın çatı şirketi Alphabet'in bir projesi olan Waymo da aslında yıllardır tamamen bu teknolojilere odaklanıyor. Waymo'nun geliştirdiği teknolojinin en önemli yanlarından biri diğer araçlara uyarlanabilir oluşu. Yani aslına bakılırsa standart bir otomobil bu set kurulduğu anda bir anda sürücüsüz hale gelebiliyor.
Özel radar, kamera ve sensörlerle bilgi topluyor
Geçen sene sürücüsüz araçlara yoğunluğunu artıran Alphabet, daha büyük testler için tırlarını Arizona'ya götürüyor. Waymo tırlar LIDAR, radar ve binek araçlarda kullanılan kameralar ve özelsensörlere sahip. Bu teknolojilerin tamamı şirketin parlak mavi renge boyadığı tır üzerine monte edilmiş durumda. Ayrıca arkaya bir römork takıldığında fren yapma, dönme ve kör noktaları tahmin etme gibi konuların test edilmesi için yapay zekâ kullanılıyor.
Şirket, blog yazısında da konuyu detaylandırıyor:
- Geçtiğimiz yıl, Waymo'nun otonom kamyonlarını Kaliforniya ve Arizona'da yollarda test ettik. Yazılımımız, büyük bir aracı sürmeyi, bir insan sürücüsünün yıllarda binek araç kullandıktan sonra kullandığı şekilde yapmayı öğreniyor. Prensipler aynı. Ancak frenleme, dönme ya da kör noktaları belirleme tam yüklü bir kamyon ve römorkta epey farklı.
Waymo, yaklaşık 2 yıldır devam eden testlerdeAtlanta'da Georgia'daki Google veri merkezlerine yük taşımacılığı yaptığı gerçek dünyada bir pilot program da açıkladı. Şirketin Twitter hesabıbugün kamyonların Arizona'ya geri döndüğünüduyurdu. İlk testler bu eyalette ve Kaliforniya'da yapıldı.
Waymo, özellikle Phoenix bölgesi otoyollarındaki araçları test ediyor ve sürücüleri geri bildirimde bulunmaya davet ediyor. Mavi kamyonun yanı sıra ona bir de beyaz treyler eşlik ediyor. Arizona genellikle fırtına veya yağmurdan yoktun olan tutarlı ve net hava koşulları sebebiyle (hava durumu ve iklim) testler için ideal bir ortam olarak görülüyor.
Otonom kamyonlar, Alphabet'in 10 yıldır devam eden kendi kendine sürüş teknolojisindeki çalışmalarından para kazanmasının başka bir yolu olarak görülüyor. Hatta şirket geçen yıl, 'otonom sürüş teknolojisinin bu sektörü daha güvenli ve güçlü hale getirme potansiyeline sahip olduğundan' bahsedildi. Yani bu süreçte tamamen güvenliğe odaklanılıyor. Tam açıklama şu şekilde:
- Kamyon taşımacılığı, Amerikan ekonomisinin hayati bir parçası. Kendi kendine sürüş teknolojisinin bu sektörü daha güvenli ve daha güçlü hale getirme potansiyeli olduğuna inanıyoruz. Sürücü koltuğunda Waymo ile birçok farklı taşıma türünü yeniden değerlendirebiliriz.
Velhasıl kelam sürücüsüz otomobil ve diğer sürücüsüz motorlu taşıtlarda epey yol katedilmiş durumda. Büyük şirketlerin yatırımlarını artırması gelişimi hızlandırıyor. Üstelik şehirlerde (trafiğe açık ortamlarda) test edilme imkanı olan araçlar daha hızlı bir şekilde öğrenip verileri işleyip uygulamaya koyulabiliyor. Elde edilen verilerin geri dönüşümü daha fazla sağlandığında yapılan çalışmaların ne kadar kıymetli olduğunu daha net anlayacağız.