Araştırma: Sürücüsüz otomobiller trafiği daha da artıracak
● Sürücüsüz otomobiller, trafik ışıkları, yaya yolları ve şehir planlamalarını değiştiriyor.
● Araçların şehirde turlaması şehir trafiğini olumsuz etkileyebilir.
● Yapılan araştırmalar, sürücüsüz otomobiller sebebiyle 'tıkanıklık uygulamasının' daha aktif kullanılacağını gösteriyor.
Sürücüsüz otomobillerin şehir sokaklarında boy göstermesine çok az kaldı. Şu an dünya genelinde birçok farklı ülkede testler devam ediyor. Kendi kendine gidebilen araçlar aslında 'trafik' konusunda yeni bir sayfa açılmasını sağlıyor. Daha doğrusu klasik düzeni değiştiriyor.
Otonom araçlar trafiği artırır mı?
Artık trafik ışıklarından yaya yollarının ve hatta şehir planlamalarının buna göre yapılması gerekiyor. Tabii bu gerçekleşmeden önce herkesin kendine şu soruyu sorması gerekiyor; otonom araçlar trafiği azaltacak mı yoksa artıracak mı? Yeni yapılan bir araştırma trafiğin artacağı ihtimallerini kuvvetlendiriyor.
Şu an yaygın kullanım sebebiyle Uber ve Lyft araçlarının şehirleri istila ettiği çok fazla ülke var. Bu tip servisler yaygınlaştığında araç çağırmak daha ucuz hale geleceği gibi şirketler arasındaki rekabet de artacak. Kazançlı çıkan ise son kullanıcılar olacak.
UC Santa Cruz'dan Ulaştırma Politikaları Dergisi'nden Adam Millard-Ball tarafından yapılan bir çalışma, kendi kendine giden otomobillerin trafiği artıracağını gösteriyor. Millard-Ball kısaca bu tip otomobillerin aslında insanlar tarafından daha fazla kullanılacağını öngörüyor. Yani insanların direksiyondan ellerini kaldırıp arkasına yaslandığında daha fazla araba kullanacağını savunuyor.
Ayrıca otonom araçlar aktif olarak kullanılmadığı durumlarda ise üç seçenek ortaya çıkıyor. Bunlar şöyle sıralanıyor:
- - Eve dön
- Bir yere park et
- Etrafta dolaş
İlk okunduğunda pek mantıklı gelmeyebilir ama bu üç seçenek arasında birkaç saatlik beklemek için- bazı şehirlerde - en mantıklısı çevrede tur atmak. Çünkü otopark ücretleri çok yüksek. Dolayısıyla büyük olasılıkla bu araçların otopark ücreti ödemekten ziyade sokakları kesintisiz daireler haline getireceği düşünülüyor. Üstelik bunu Uber gibi servislere uyarladığınızda işin gerçek boyutu ortaya çıkıyor. Yeni bir müşteriyi bekleyen sürücüsüz araçlar şehirde tur atmaya devam ettikçe trafiğin artmasını tetikleyebilir.
Şehirlerde park yasağı olan bölgelere park etmek de sürücüsüz araçlar için büyük maliyet. Çünkü ceza tutarları epey yüksek. Üstelik tıkanıklık uygulaması şeklinde geçen bir sistem de var. Şu şekilde tanımlanıyor:
Sürücülerin günün belirli zamanlarına göre veya trafiğin yoğunluğuna göre değişen ücretlendirme politikasına tabi tutulmasıdır. Sıkışıklık ücretlendirmesi kıt kaynak olan yolların dağılımının daha ekonomik olması amacıyla dizayn edilmiştir.
Dünya genelinde farklı birçok şehirde uygulanan bu yöntem aslında insanları toplu taşımaya yönlendirme amacı taşıyor. Özellikle New York'ta bu uygulamanın 2021'de başlayacağı ve yılda 1 milyar dolardan fazla gelir sağlayabileceği söyleniyor.
Değişken fiyatlandırma uygulaması toplu taşımaya yöneltiyor
Londra'da ilk kez 2003'te uygulanan bu yöntem 8 mil karelik bir temel alanı kapsıyor ve şu anda yaklaşık 15 dolar tutuyor. Bu tarihten 2014'e kadar merkez bölgeye giren özel otomobillerin sayısı %39 oranında düşmüş. Bununla birlikte Uber ve diğer şirketler tarafından meydana taşınan yolcular sebebiyle yaşanan artışla tekrardan trafik meydana gelmiş.
Washington, DC ve LAbölgelerinde değişken fiyatlandırma uygulaması - sadece şehir merkezindeki bir tıkanıklık bölgesinde değil - karayolu sürücülerine serbest akan bir şeritte araba kullanmaları için ödeme yapma seçeneği sunuyor.
Öte yandan Singapur bu mantıklı, tıkanıklık fiyatlandırma modeli ile şehrin çekirdeğini genişletiyor. Şehir merkezi iş bölgesi içindeki ve çevresindeki belirlenmiş alan içinde 50'nin üzerindeki noktada uygulanıyor. Bu noktaların her biri günün saatine ve trafik koşullarına bağlı olarak 0 - 3 dolar arasında ücretlendiriliyor. Stockholm, Singapur'un sistemine benzer bir mantık izleyerek araç başına günlük 11.30 ABD doları alıyor.
Duyarlı sürücüler aslında trafik sıkışıklığı fiyatlandırması sebebiyle kişisel araçlarını zorunda kalmadıkça kullanmıyor; toplu taşımaya yöneliyor. Ancak tüm bunlar sürücüsüz araçlar devreye girdiğinde ve özellikle de taksi filoları olarak kullanıldıklarında trafiğin durumunun nasıl olacağını merak ettiriyor. Özellikle de İstanbul gibi büyük ve kalabalık şehirlerde trafiği önlemek için birçok proje yapılıyor.