Yabancı dil nasıl öğrenilir?
Nihayet Dergisi, konunun uzmanlarından yabancı dil öğrenmekle alakalı ipuçlarını sizler için derledi.
Teoman Duralı: Dil öğrenmek onun taşıdığı kültüre dalmak, batmak demektir.
1. Düzgün düşünmek, doğru düşünmek kısacası mantıklı düşünmek için dil bilgisini bilmeniz lazım. Çünkü mantık iki büyük dala ayrılır: Matematik ve dil bilgisi. Dil bilgisine vakıf değil isek dilimizi düzgün kullanamıyoruz.
2. Ben bir dil hastasıyım. Küçük yaştan itibaren dile olağanüstü derecede ilgi gösterdim. Dil öğrenmenin yüzde 80’i ezberlemedir. Dil öğrenme ezbere dayalıdır.
3. Dili öğreten kimselerle de onların dilinde mektuplaştım. Felemenkçeyi de Belçika’dan Türkiye’ye geldiğimde tanıştığım bir kızla mektuplaşarak öğrendim.
4. Dil öğrenmek onun taşıdığı kültüre dalmak, batmak demektir.
5. Diller çok nankördür. Malaycayı rahatlıkla konuşup okuyabiliyordum, şimdi uçup gitti.
İlber Ortaylı: Tüm dilleri yirmi beş yaşından önce öğrendim.
1. Türkler için yabancı dil büyük problem. Şimdi bütün lisan kursları dolu. İnsanlar, benim zamanımdaki gibi bir gün başlayıp ikinci gün kaçmıyor, bir panik var. Yani durum değişiyor fakat yeterli değil.
2. Almanca okuduğum ilk roman Der Graf von Monte Christo, “Monte Cristo Kontu”. Bu sadeleştirilmiş kitabın başında “Almanca öğrenen Türk öğrenciler için derlenmiştir” yazıyordu. Ben o kitabı keyifle iki üç kere okudum ve o kitap benim Almancamı patlattı. Bir de bazı Almanca kitaplarının resim altlarını okuyordum o zamanlar. Sonra Alman çocuklar için çıkanları da okudum. İngilizce'de ilk okuduğum şey ; Çocuk İncili, The Children’s Bible. Bunu tavsiye ediyorum, bu çok önemli çünkü İncil çok iyi çeviridir. Mübeccel Kıray Hoca polis romanı okuyun, sıkılmazsınız, derdi. Daha basittir, ben ona gelemiyorum. Eğer sabrınız varsa Barbara Cartland okuyun ama konunun saçmalıkları sizi rahatsız ederse o zaman iş değişir.
3. Bütün dilleri yirmi beş yaşından önce öğrendim. Halil İnalcık Bey yirmi yaşında Almanca öğrenmiş. Paul Wittek gibi büyük bir tarihçi yıllar önce Viyana’da bana dönüp “Hocan Halil İnalcık olunca bu kadar iyi Almanca öğrenmen normal. Benim çalışmalarımı o kadar iyi çevirdi ki hayran kaldım” demiştir. Düşünebiliyor musunuz, Halil İnalcık 1930’larda Türkiye’den çıkmadan hatta üniversite eğitimini bile doğru dürüst tamamlamadan, taşrada yabancı dil öğreniyor! Bugünün hiçbir şey öğrenmeyen ve öğrenmemekte ısrar eden, sorunca da “koşulları” bahane eden gençleri için, Amerika’da kolej okuyup kendini bir şey biliyorum zanneden ama İngilizceden başka bir halt bilmeyen “aydınları” için ders niteliğinde bir hadisedir bu. Alırlar mı bilmem!
Emrah Safa Gürkan : Kullanmayacağınız dili öğrenmeyin.
1. Öncelikle kullanmayacağınız dili öğrenmeyin. Unutmayın öğrenmek değil, akılda tutmak zor.
2. Dili hayatının bir parçası hâline getirmenin yolunu bul. Bu müzikle olabilir, kitapla ya da filmle. Ama günlük tüketilmeli.
3. Dil öğreten kitapların ve kursların amaçlarıyla seninkiler uyuşmayabilir. Mesela kurslar genelde sosyalleşirken kullanılacak beylik laflar öğretir, fazlasını vermez, belli tense’leri bile göstermez. Kitaplar da amacınıza uygun olmayabilir. Kendi yolunu kendin çizeceksin.
4. İlk önce okumayı halletmen lazım, o yüzden önce fiilleri öğren, bu bir metni çok iyi bilmeden de ana hatlarıyla anlamana yardımcı olacaktır. Yazma kısmına gelince bu en son gelişecek.
5. Öğrenmenin en kolay yolu aktif kullanım tabii, ideali gidip oralarda bir ay da olsa kalmak, kültürü öğrenmek, bir nevi dil kürü.
Chris Lonsdale: İlk kural sizinle ilgisi olan dilin içeriğine odaklanmak
1. Yetenek önemli değil. Yoğun pratik de önemli değil. Çünkü boğulan birisi yüzme öğrenemez. Önem, anlam, alaka ve hafıza. İlk kural sizinle ilgisi olan dilin içeriğine odaklanmak.
2. Dili tıpkı bir çocuğun yaptığı gibi iletişim kurmak için bir araç olarak kullanmak.
3. Mesajı ilk olarak anladığınızda, dili bilinçsiz bir şekilde kazanmış olacaksınız.
4. Fizyolojik eğitim. O dilde konuşmanın pratiğini yapmak gerekiyor.
5. Psiko-fizyolojik durumunuz çok önemli. Eğer kederli ya da öfkeliyseniz öğrenemezsiniz. Öncelikle anlam karmaşasından uzaklaşmanız gerekiyor.
Scott Young &Vat Jaiswal: Ana dilinizi unutun ve sadece öğrendiğiniz dilde düşünün, konuşun
1. Ana dilinizi unutun ve sadece öğrendiğiniz dilde düşünün, konuşun. Bu sayede kullanmak zorunda olduğunuz kelimeleri, sizin için en önemli olan ifadeleri öğrenmiş olacaksınız.
2. Bu metot işe yarıyor çünkü bir senede bu kuralı uygulayarak dört dil öğrendik. İspanya’ya İspanyolcayı üç ayda öğrenmek üzere gittik ve hiç İngilizce konuşmadık. Brezilya’ya Portekizce öğrenmek için, Çin’e Mandarin öğrenmek için, Kore’ye Korece öğrenmek için gittik ve her ülkede üç ay kaldık. Ve hiç İngilizce konuşmamanın olağanüstü derecede işe yaradığını fark ettik
Matthew Youlden: Kendi ana diliniz ile öğrendiğiniz dil arasındaki benzerliklere odaklanın.
1. Dil öğrenmenin zor olduğuyla ilgili efsanelerden kurtulun.
2. Kendi ana diliniz ile öğrendiğiniz dil arasındaki benzerliklere odaklanın.
3. Dilbilgisi kurallarını, cümle yapılarını vs. basitleştirin.
4. Neye ihtiyacınız olduğunu bilip o doğrultuda dili öğrenin.
5. Günde 30 dakika çalışın. Kısa süreli ama düzenli çalışmak çok etkilidir.
6. Öğrendiğiniz dili yaşayın, o dili sahiplenin. O dilde şarkı söylemeye, şiir yazmaya çalışın.
7. Hata yapmaktan korkmayın ve bir sürü hata yapın.
1. Çok fazla dil bilmemin tek sebebi dil öğrenmeyi sevmem olduğunu söylediğimde insanların bu cevaptan tatmin olmamasından hareketle, neden diğer insanlardan daha hızlı dil öğrenebildiğime kafa yordum. Farklı cevaplar da aldım ama ortak tek şey ise dil öğrenmekten keyif almamız.
2. İspanyolca öğrenirken ders kitabındaki metinlerden keyif almadığım için çocukken en sevdiğim kitap olan Harry Potter’ı İspanyolcasından okumaya başladım. En başlarda hiçbir şey anlamasam da kitabın sonlarına doğru neredeyse sıkıntısız anlayabildim. Almanca öğrenirken de en sevdiğim dizi olan Friends’in Almanca dublajlı hâlini izledim. Dizinin ilk sezonunda söylenenler hiçbir şey ifade etmedi, ikinci ve üçüncü sezona doğru diyalogları anlayabilecek seviyeye geldim.