Ruslara tek başına direnen sultan: Süyün Bike
Kazan Türklerinin sembol isimlerinden Süyün Bike, kısa ömrü boyunca Kazan Hanlığı’nı Rus esaretinden kurtarıp hür iradesine ulaştırmak ve Müslüman Türkleri birleştirmek için çalışmıştır. Her ne kadar amacının gerçekleştiğini görememiş olsa da çabalarıyla ismi tarihe geçen önemli Müslüman sultanlardan biri olmuştur. Kazan Türkleri tarafından ayrı bir öneme sahip olan Süyün Bike, günümüzde hâlâ Kazan’ın bağımsızlık sembolü olarak görülmektedir.
Kazan Türklerinin sembol isimlerinden Süyün Bike; cesareti, asaleti ve zekasıyla tarihte yer eden önemli Müslüman kadınlardan biridir. Ömrünü Altın Orda Hanlığı’ndan sonra dağılan Türk devletlerini birleştirmeye adayan Süyün Bike, dönemindeki Rus zulmüne direnişiyle efsaneleşerek Kazan Türklerinin kahramanı olmuş ve Kazan’ın bağımsızlık sembolü olarak akıllara kazınmıştır.
Altın Orda Hanlığı’nın dağılmasıyla Türk halkı parçalanmış ve birçok yeni hanlık ortaya çıkmıştır. İsmini Kazan şehrinden alan Kazan Hanlığı; Astarhan Hanlığı, Nogay Hanlığı, Kırım Hanlığı ve Moskova Knezliği ile komşu idi. Moskova’nın Kazan’ın komşusu olması hanlığın tarihi boyunca sorunlar doğurmuş, zaman zaman Kazan’ın Moskova’nın egemenliğine girmesine neden olmuş ve sonunda bağımsızlığını kaybetmesinde de büyük rol oynamıştır.
Kazan Hanlığı’nın son hükümdarı Süyün Bike'nin soyu, komşu hanlıklardan biri olan Nogaylara dayanmaktadır. 16. yüzyılın başlarında Nogay Hanı Yusuf Mirza’nın kızı olarak dünyaya gelmiştir.
“Hanbike” sıfatıyla da anılan Süyün Bike’nin ismi kaynaklarda çok farklı şekillerde kullanılmıştır; Süyümbike, Süyün-Bük, Sambek bunlardan bazılarıdır. “Süyün Bike” kelimesi sevinmek anlamına gelen “süyün” ve kadın sultanların isimlerinin sonuna eklenen “bike” kelimesinden oluşmaktadır. “Bike” kelimesi TDK’nin derleme sözlüğüne göre “hanım, kadın” anlamlarına da gelmektedir.
Süyün Bike’nin Kazan yolculuğu, Kazan hükümdarı Can Ali Han ile evlenmesiyle başlar. 1533 yılında yeni tahta geçirilmiş olan Can Ali Han, küçük yaştan itibaren Rusların gözetiminde büyütülmüş bir beydir. Kaynaklarda Rus Çarı III. Vasiliy’in yönlendirmesiyle hareket ettiği, Kazan’ın menfaatinden çok Moskova’nın menfaatine bir yönetim şekli benimsediği belirtilmektedir.
Can Ali Han, Süyün Bike ile evlenmek istediğini önce Moskova’ya bildirmiştir ve bu konuda III. Vasiliy’den onay almıştır. Nogaylıların bu evliliği onaylamasının ardında milli ve siyasi sebeplerin yattığını söylemek mümkündür. Millî duygularla yetiştirdiği Süyün Bike’ye güvenen Yusuf Mirza, bu evliliğin sadece Kazanlılarla ilişkileri düzeltmekle kalmayıp paramparça olan Türk devletlerinin Ruslara karşı birleşmesine de vesile olacağını düşünmüştür.
Kazan’a gelir gelmez idare işleriyle ilgilenmeye başlayan Süyün Bike, halk tarafından çok sevilmiştir. Can Ali Han’ın Rusların etkisi altında olması hem Süyün Bike’yi hem de Kazan halkını huzursuz etmiştir. Bu durum halkın Can Ali Han’a baş kaldırmasına ve sonunda azledilmesine sebep olmuştur. Böylelikle iki yıl süren evlilik sonlanmıştır.
1535 yılında Can Ali Han’ın ölümünden sonra, 1524-1531 yılları arasında da Kazan tahtında bulunmuş Safa Giray tekrar hükümdarlığa getirilmiştir. Safa Giray, Can Ali’nin aksine sert mizaçlı, yetenekli ve çalışkan bir yapıya sahiptir. Hükümdarlığı boyunca millî ve İslâmî bir politika izlemiştir.
Hanlığın başına geçtikten sonra Safa Giray, Süyün Bike ile evlenmiştir. Kaynaklarda Süyün Bike’nin ikinci evliliğini gönül rızasıyla yaptığı görülmektedir. Ortak amaçları Kazan’ı Rus baskısından arındırmak olan Safa Giray ve Süyün Bike birlikte hareket etmişler, hatta devlet görüşmelerine birlikte katılmışlardır. Bu sırada Moskova’da da siyasî değişiklikler yaşanmakta olduğu için Ruslar, Kazan’daki bu değişikliğe müdahale edememiş fakat zamanla Moskova’dan bağımsız hareket etmeye başlayan Kazan Hanlığı Moskova’yı huzursuz etmeye başlamıştır.
Mösegıyt Habibullah, Süyün Bike hakkında yazdığı kitabında sultanın Safa Giray ile olan evliliğini şöyle nitelemiştir:
Bu evlilik Kazan halkına Allah’ın bir lütfu idi. Süyün Bike, Kazan halkı için mutluluğu, gururu, güveni temsil ediyordu. O birkaç dili konuşabilen siyaseti çok iyi şekilde yürütebilen bir sultandır.
Safa Giray zamanla Kırım Hanlığı’nın da desteğini almıştır. Fakat Kırım desteğini değil Rus nüfusunu tercih eden muhalif Kazanlılar, Moskova’ya elçi heyeti göndererek duruma müdahale etmelerini ister. 1545 yılında Moskova ve Kazan arasındaki anlaşmazlık zirveye ulaşmıştır. Hükümdara muhalif olan grup, halkın menfaatini düşünmeden Moskova ile iş birliği yapıp ve halkı isyana sürükler. Nitekim 1546 yılının Ocak ayında Safa Giray hükûmeti devrilir.
Bu olaydan sonra Kazan’dan kaçan Safa Giray, Süyün Bike ile birlikte Nogay Hanlığı’na gitmiştir. Eşi Safa Giray için çabalayan Süyün Bike onun tekrar Kazan’a dönmesi için babası Yusuf Mirza ile görüşüp Safa Giray’a yardımda bulunmasını ve Kazan’a bir asker birliği tahsis etmesini sağlamıştır. Moskova’nın desteğiyle kendisinin yerine tahta geçen Kasım Hanlığı hükümdarı Şah Ali’nin yönetimi güçsüz kalmış ve Safa Giray şehri tekrar ele geçirmiştir.
Kazan’daki durum normalleştikten sonra Kazan’a gelen Süyün Bike halk tarafından sevinçle karşılanmıştır. Kazan’a döndükten kısa süre sonra oğlu Ötemiş dünyaya gelmiştir. Bu sırada Kazan’da gruplar arası çatışmalar hala devam etmekteydi. 1547 yılının başında Moskova’da tahta IV. Ivan geçmişti.
1549 yılında Safa Giray’ın ani ölümüyle Kazan Hanlığı hükümdarsız kalmıştır. Safa Giray’ın Süyün Bike’den olan oğlu dışında başka eşlerinden de iki oğlu vardı fakat onlar Kırım Hanlığı’nda yaşadıkları için Kazan’ın başına geçecek isim konusunda fikir ayrılıkları yaşanmıştır.
O sırada 2 yaşında olan Ötemiş Giray’ın han olması için yaşı uygun değildi fakat veraset tartışmaları sonunda hanlığa Ötemiş Giray getirilmiş ve Ötemiş büyüyene kadar oğlunun yönetim hakkını Süyün Bike üstlenmiştir.
Süyün Bike’nin oğlu Ötemiş Giray’ı Kazan’a han yapmak isteyen grup Safa Giray döneminde de yönetimde olan Kırım grubudur. Bu grubun başındaki isim Koşcak Oğlan’dı. Koşçak Oğlan, Süyün Bike’ye de vasilik görevinin verilmesini sağlamıştır. Böylece idare Safa Giray’dan sonra da aynı doğrultuda devam etmiştir.
Kazan Hanlığı’nın başına çocuk yaşta bir hükümdarın geçmesi Rusları heyecanlandırmış ve bu durum hanlık içinde de sıkıntılar çıkartarak tartışmalara ve çatışmalara neden olmuştur. Süyün Bike, hanlığın en zor döneminde devleti idare etmek durumunda kalmıştır. Kazan Hanlığı’nı ele geçirmek isteyen ne yazık ki yalnızca Ruslar değildi, bu sırada Nogay Hanlığı’nda Süyün Bike’nin akrabaları da Kazan’ı ele geçirmek istemiştir.
Süyün Bike’nin babası Yusuf Mirza’nın bu amaçla çeşitli girişimleri olmuştur, kardeşi Yunus Mirza da bu amaçla Kazan’a gelmesine rağmen amacına muvaffak olamamıştır. Süyün Bike’nin amcası İsmail Mirza ve yeğeni Arslan Mirza’nın da Süyün Bike’ye karşı oldukları Kazan’a gideceklerini haber vermek üzere IV. İvan’a yolladıkları fermandan anlaşılmaktadır. Yani 2 yaşındaki oğlu adına ülkeyi yöneten sultan; hem ülkesindeki muhaliflerle, hem Ruslarla, hem de kendi akrabalarıyla mücadele etmek durumunda kalmıştır.
Ruslarla artık kaçınılmaz hale gelen savaş 1550 yılının başlarında patlak vermiştir. Süyün Bike önderliğindeki Kazanlılar ve Ruslar arasında zorlu bir çarpışma yaşanmıştır. Süyün Bike’ye karşı başarılı olamayan Ruslar bundan sonra farklı yöntemler aramaya başlamışlardır. Kış şartlarından dolayı başta büyük zayiat gören Rus ordusu çekilmek durumunda kalsa da Kazan’ı ele geçirme planlarından vazgeçmemiş, Kazan için önemli noktaları ele geçirip kale yaptırarak çalışmalara devam etmiştir.
Ruslar farklı Rus halklarıyla birlik olurken ne Kazan halkı ne de Nogaylar Süyün Bike’nin çabalarını görmüş, sözünü dinlemiştir. Kazan şehrine giden su yollarının Ruslar tarafından engellenmesiyle hanlıkta zor bir dönem başlamıştır, Kazan, hem siyasi hem de ekonomik olarak kuşatma altına alınmıştır. Bu süreçte, yönetimdeki Kırımlı grup Ruslar tarafından tuzağa düşürülüp esir alınmıştır. Rus yanlılarının yönetimde güç kazanmasıyla Süyün Bike tamamen yalnız kalmıştır.
Nitekim sonunda Süyün Bike’nin yönetimine son verilmiştir. Kazanlılardan oluşan bir heyet Moskova’nın kararına sadık kalacağını bildirerek Süyün Bike ve oğlu Ötemiş Giray’ın Ruslara teslim edilmesini kabul etmiştir. Mösegıyt Habibullah, 1552 yılının Ekim ayında Kazan şehrinin düştüğü bu zamandan şöyle bahsetmiştir:
Hanbike Moskova’nın iki yüzlü siyasetine inanan Kazan zümresine boyun eğdi ve onu Moskova’ya göndermek isteyenlere karşı çıkmadan kendini kurban etti.
5 Eylül 1551 günü Rus askerleri tarafından Moskova’ya ulaştırılan Süyün Bike, 35 yaşında Kazan’ın hanlık görevinden azledilmiş ve esaret günleri başlamıştır. Moskova’ya götürüldükten sonra bir buçuk sene zindanda tutulduğu ve daha sonra Şah Ali’yle zorla evlendirildiği kaynaklarda geçen bilgilerdendir. Oğlu Ötemiş Giray ise kendisinden alınarak vaftiz edilmiştir. Ötemiş’e Aleksandır Safagıreyeviç adı verilip Rus gelenekleri öğretilmiştir. Rus kaynaklarında Ötemiş’in vaftiz edildiğinde 5 yaşlarında olduğu zikredilmektedir.
Koşçak Oğlan da Süyün Bike hükûmetinin başında bulunmasından ve siyasette ağır basmasından dolayı Moskova’ya zincire vurularak götürülmüştür. Bu dönemde Ruslara esir düşen Müslümanların hayatları dinlerini değiştirmek şartıyla bağışlanmaktadır. Bu teklif Koşçak Bey’e de sunulmuştur fakat o Müslümanlığı bırakmayı ve IV. İvan hizmetine girmeyi kabul etmemiş, şerefli bir ölümü tercih etmiştir. Koşçak Oğlan bir süre zindanda tutulduktan sonra Rus surlarının dışına çıkartılmış ve başı vurularak idam edilmiştir. Maiyetindeki Kırımlılar da onunla birlikte öldürülmüştür.
Kazan’ın başına Kasım Hanlığı hükümdarı Şah Ali geçirilmiş olsa da bu değişiklik de uzun vadeli olmamıştır ve sonunda Kazan halkı tamamen Moskova’nın idaresine geçmiştir.
Kazan’ın işgalinden sonra IV. İvan zaferini kutlamak için Kazan’da Ortodoks Katedrali ve Moskova’da St. Basil Katedrali’nin yapımını başlatmıştır. Kazan’da bulunan tüm camiler ise yıkılmış, Kazan mirasını içeren her türlü edebî, tarihî kayıtlar yok edilmiştir. Nitekim tüm şehrin mimari geleneği ortadan kaldırılmıştır.
Kazan’ın işgalinden sonra geçen 230 yıllık dönemde Rusya’nın Kazan Tatarlarına yaşattığı zulümlerle dolu yıllar Kazan tarihçilerince ‘‘Karanlık Dönem’’ olarak adlandırılmıştır. Bu zaman içerisinde Rusya tarafından zulme maruz kalan Kazan Türkleri yaşamlarını güçlükle idam ettirmeye çalışmıştır.
Yerli nüfusa yapılan etnik temizlik, katliamlar, sürgünler, keyfi yere alınan mallar, topraklar, sürgün sonrası yaşanan geri dönüşlerde liderlerin idamı Kazanlıların kültürel miraslarını ve benliklerinin yok edilmesine sebep olmuştur.
Süyün Bike’nin oğlu Ötemiş Giray’dan ayrıldıktan sonraki vaziyetine ve vefatına dair net bilgi bulunmamakla birlikte farklı varsayımlar ortaya atılmıştır. Zorla evlendirildiği Şah Ali tarafından öldürüldüğüne dair iddialarla birlikte oğlundan ayrılmaya dayanamadığı için üzüntüden vefat ettiği de kaynaklarda geçmektedir. Süyün Bike’den biraz daha uzun süre hayatta kalan Ötemiş Giray ise 11 Haziran 1566’da ölmüştür. Moskova’da yaşamını yitiren Ötemiş Giray’ın naaşı bugün Rus Çarlarının mezarlarının bulunduğu bölümdedir. Burası Kremlin Sarayı'nı gören Arhangelskiy Kilisesi’nde yer almaktadır.
Süyün Bike, kısa ömrü boyunca Kazan Hanlığı’nı Rus esaretinden kurtarıp hür iradesine ulaştırmak ve Müslüman Türkleri birleştirmek için çalışmıştır. Her ne kadar amacının gerçekleştiğini görememiş olsa da çabalarıyla ismi tarihe geçen önemli Müslüman sultanlardan biri olmuştur. Kazan Türkleri tarafından ayrı bir öneme sahip olan Süyün Bike, günümüzde hâlâ Kazan’ın bağımsızlık sembolü olarak görülmektedir.
Kaynak: Hanife Küçükosman tarafından kaleme alınan Kazan Sultanı Süyün Bike isimli tez.